Mandalorian Hariç Her Şey – The Mandalorian 3. Sezon 5. & 6. Bölüm Yorumları
The Mandalorian 3. sezonuna iki bölüm sonra veda edecek. Geride de hayal kırıklığı bırakacak gibi duruyor. Gelin, son iki bölümü spoiler vere vere eleştirelim.
Zaten sezonun ilk iki bölümünü bayağı bir eleştirmiştim. Şimdi son iki bölüme gelmişken yine eleştiriyorum. Bence dizinin adı The Mandalorian yerine Miğferini Çıkarmayan Trooper’lar falan olmalı. Neyse ki senaristler bu sezon Bo-Katan’a yatırmışlar paralarını da azıcık Mandalorian’ımsı bir şey görüyoruz.
Halbuki ilk iki sezonu nasıl da sevmiştik. Miğferindeki teçhizatları ustalıkla kullanıyordu Mando, galaksinin en çok arananlarını bile avlayabiliyordu. Mesela Jawa’lar tam bir Jawa’nın olması gerektiği gibiydi. Buldukları gemiyi söküp çalıyordu. Her bir Beskar parçasıyla bizim Mando daha da yenilmez oluyordu. Herkese önermiştik diziyi. Andor’a karşı dahi The Mandalorian’ın kalitesinden bahsedebiliyorduk. Fakat bu sezon hayal kırıklığı oldu. Ve artık kesinleşti: En kaliteli Star Wars dizisi tartışmasız Andor.
Gelin önce IMDB’de bu sezonun en yüksek puanını almış olan The Pirate bölümünü yerden yere vurarak bir güzel eleştirelim. O puanları veren zihniyeti de kınayalım. Sonra da Bryce Dallas Howard‘a sevgilerimizi yollasak da Guns for Hire‘a kırgın bakışlar atalım.
5. Bölüm: The Pirate
Ey, Greef Karga! Sen ilk bölümde şehrine gelen korsanları katledip içlerinden birini salmış bir adamsın. Ne bekliyordun? Korsanların “tüh be, istemiyorlarmış bizi” diyerek çekip gitmelerini mi? Tamam, Mando sizi korumayı kabul etmedi. Ama nasıl bu kadar hazırlıksız yakalanabiliyorsun korsanlara yahu? Hiç mi B planın yoktu? Geçtiğimiz 3 bölüm ne yaptın be adam? Muhtemelen sen de yol yaptın…
Bu arada Nevarro halkı da toplamda 20 kişi falanmış.
Paz Vizsla konuşmanda neden Grogu’ya bir travma daha yaşattın? “Onca Mandalorian bu ufaklık uğruna öldü” falan… Ya çocuğu korumak için zaten bir sürü Jedi ölmüş durumda. Bak, üzüldü zaten. İndirdi kulakları… Duymadı hiçbir şey sonra. Yol budur, mudur, anlamadı. Üzüldü boşu boşuna. Hayır o şey force sensitive. Bir karanlık tarafa kayarsa ağzını burnunu üstündeki miğferinle birlikte kırar, haberin yok.
Sevgili Armorer, ne oldu da Bo-Katan’ın miğferini çıkarttırdın? Tamam, birleşelim. Güzel de, neden şimdi? Mandalore’un zehirli olmadığı 2 bölümdür belliydi. Neden o zaman gaza gelmedin de Nevarro size kucak açmışken yerinde duramadın? Neden Bo-Katan bir önceki bölümde çocuğu kurtardığında miğferini çıkartamadı da şimdi Mando, Karga’ya yardım edince Bo-Katan miğferinden kurtuldu? Boba Fett de yıkanıp gelseydi keşke o sularda. O kaç farklı dünyada yürüdü şimdiye kadar…
Bir de o kurtardığınız kanatlı yavru yaratıklara ne oldu?
Carson Teva, seni de yılın Sherlock Holmes’u seçelim. İlk sezonda İmparatorluk sembolü ile damgalanmış Beskar’lar gördük yığınla. Çünkü Beskar’ın kaynağı olan Mandalore İmparatorluk tarafından yağmalanmış halde. Hatta sizin Moff Gideon da Darksaber’ı falan ele geçirmişti hani. İmparatorluğa hizmet eden Moff Gideon kaçarken gemide 2 gram Beskar kalmış diye “Mandalorian’lar kaçırdı bunu!” demek… Yavaş ol, Sherlock.
Miğferini Çıkarmayan Trooper’lar
Abi siz nasıl Mandalorian’larsınız? Tüm Mandalorian’lar bir şehri kurtarmaya gidecekse ben şunu beklerim: Yukarıdan önce gemileriyle bombalarlar. Sonra aynı dizide izlediğimiz gibi gemiden jetpack’leri ile atlarlar. Ve aşağı inerken zırhlarındaki tüm bombalarla şehri patlatırlar. Sonra da yarattıkları taze tüten kratere inip etrafta canlı bir şey kaldı mı diye hareket sensörleriyle bakarlar. Mandalorian böyle bir şey.
Diyelim ki halkı öldürmek istemedin. O zaman bombalamadan inersin. Sonra seni sıkıştırdılar mı önden, arkadan iki grupla. Jetpack’ine basar, uçar gidersin. Çatıya konar, yüksekte olmanın avantajını kullanırsın.
Tamam, maymunsu uzaylıların parmakla göstererek korsanları ispiyonlamasına güldük. Peki miğferindeki ısı gösterici teçhizat ne işe yarıyor? Aç miğferindeki sensörleri, saklanan vücutları işaretle. Sonra misilli füzeni yolla, geç. Patlamalar olurken arkana dahi bakma. Ki o miğferden dışarıyı göremiyorlar zaten. Dışarıyı sensör ve kameralarla izliyorlar daima. Yani o ısı sensörü zaten açıktı.
Daha önce de söyledim, yine söylüyorum. Mandalorian dediğin şey Jedi avlayabilen adamlar. On parmağında on mühimmat gezen paralı askerler. Güç kullanamayan insansı canlılar arasında en korkulası olanlar. Neden bir grup trooper ya da sıradan asker gibi davranıyorlar? Yahu “Silahım benim dinimdir, ondan ayrılamam” diyen adamlarsınız siz. Askerden farkınız olması gerekmez mi?
6. Bölüm: Guns for Hire
Geldik en son yayınlanan bölüme. Christopher Lloyd bu bölümde nihayet karşımıza çıktı. Jack Black da sürpriz yaparak bizi gülümsetti. Ayrıca Manaan ve Dantooine melezi yepyeni bir gezegen gördük.
Mando’nun droid’lere karşı tutumunu sürdürüyor olması iyidi, hoştu. Sorunu droid tekmeleyerek çözmesi de iyiydi.
Fakat droidlerle ilgili hikaye ne kadar da saçma yazılmıştı öyle! Yahu şimdiye dek hata çıkaran hiçbir droidin üstü aranmamış mı? Kontrolleri yapılmamış mı? İçindeki sıvı hiç analiz edilmemiş mi? Bunu yapabilecekleri tüm teçhizat ve teknisyenler de mevcut hani. Ve gezegende bir tane hırsızlık olsa onu da çözemeyecekler demek ki. İki kişiyle konuşarak çözdüler davayı ya, inanılmaz.
Senaristler hiç polisiye roman okumamış, belli. Bir önceki bölümde “Beskar mı? Mandalorian o zaman!” diyen New Republic pilotundan “Teknisyenlere bir sorun isterseniz ama droidler arızalı” diyen başkan krala… Star Wars evreni için güzelim entrikalar ve gizemler yazmış çeşitli roman ve oyun yazarları da otursun ağlasın evde.
Neyse ki senaryo kötü yazılmış olsa da Bryce Dallas Howard son 5 dakikada iki hareketle kalbimizi kazandı.
Bo-Katan jet pack’iyle hızlanıp bir tekme çaktı. Bir de gemiden aşağı düşerken kendisini aşağı iten adamı halat atıp boynundan yakaladı, aşağı çekti ve jet pack’i ile uçup ona bir tane geçirdi. Ayrıca bu bir düello olmasına ve kan akıtmak istememelerine rağmen bir önceki bölümde savaştalarken hiç görmediğimiz roketlerden 2 tane patlattılar. İşte bunlar Mandalorian’lardan beklediğimiz hareketler!
Sadece bu dövüş hamleleri ve Mando’nun droide attığı tekme için bölümü tebrik ediyorum. Fakat onun dışında ne yazık ki sevecek, övecek bir şey bulamıyorum…
Önceki Sezonları Özledik
Grogu ve Mando orada dururken bu sezonu Bo-Katan’a atfetmek kimin fikriydi acaba? Boba Fett kendi dizisini aldı, Ahsoka kendi dizisini aldı, Cara Dune kendi dizisini alacaktı… Bo-Katan da kendi dizisini alsaydı da The Mandalorian yine Grogu ve Mando’nun hikayesi olsaydı keşke. Mando da Boba Fett’e yaptığı gibi birkaç bölümde Bo-Katan’a yardıma gitseydi.
Bo-Katan izlemek istesek açar Clone Wars, Rebels falan izlerdik. Değil mi? Ki ona ayrı dizi yapın, vallahi izleriz. Fakat biz buraya Mando ve Grogu izlemeye toplanmışız. Rica ediyorum bize Mando ve Grogu gösterin artık!
Grogu Force Heal, Calm Beasts gibi güçler kullanabiliyordu. Bu sezon sadece zıpladığını görüyoruz… Resmen görsel efektle uğraşmamak için kuklayı sağa sola atıyorlar gibi geliyor.
Ayrıca henüz ne Boba Fett, ne Fennec Shand, ne Mayfeld, ne de Cobb Vanth çıktı karşımıza. Moff Gideon’ı bile göremedik. Hatta galiba Dr. Pershing ve Elia Kane’i izlediğimiz süre tüm sezon boyunca Grogu’yu gördüğümüz sahnelerden daha uzun oldu. Zaten en uzun bölüm onların Andor tadında çekilmiş üçüncü bölümleriydi.
The Mandalorian 3. sezonunda bence büyük oranda hayal kırıklığı sunuyor. I have spoken.
Bundan sonra söz Sena‘da, tüm sezonun incelemesini onun kaleminden okuyacağız. O güzelliklere odaklanmayı benden daha iyi başarıyor.
Bir sonraki Star Wars incelemesine dek, güç sizinle olsun.
