İncelemeler

Kozmik Korkunun Efendisi – Cthulhu’nun Çağrısı Kitap İncelemesi

Korku edebiyatına sıradışı biçimde yön veren H.P. Lovecraft‘ın sıradışı yaşantısının, garip bir yansıması…

Mevzu bahis eskilerin kadim tanrısı Cthulhu olunca, herkesin söyleyecek bir çift sözü ya da anlatacak bir hikayesi oluyor. H. P. Lovecraft tarafından yaratılan Cthulhu adına o kadar çok yazılıp çizildi ki kendisinin yarattığı tanrıdan daha büyük bir şeye dönüştü.

Buradaki amacım neredeyse yüzyıl önce (91 yıl önce) yazılmış bir kitabın eleştirisini kaleme almak değil. Bu incelemedeki amaç, Cthulhu korkusunun içine dalmadan da bu tecrübenin bir parçası olabileceğinizi gösterebilmek.

R’lyeh’deki evinde, ölü Cthulhu düş görerek bekliyor.

Yıllar içerisinde Lovecraft’ın tüm külliyatını okumadan da Cthulhu mitosuna dahil olabileceğimi fark ettim. Çünkü daha önce de dediğim gibi bu devasa kozmik korkunun kontrolü, takipçilerinin bile elinden kaçıp gitmişti. Fakat dilerseniz Cthulhu oyunları oynayın, adına yazılmış şarkıları dinleyin, isterseniz en teşekküllü rol yapma sistemine dahil olun; Cthulhu’nun Çağrısı’nı okumadan o kozmik korkunun hakkını veremezsiniz.

Cthulhu’yu Beklerken

H. P. Lovecraft, kendisinden önce korku hikayeleri yazan önemli bir isimden bir hayli etkilenmişti. Bu isim kendi döneminde hakkı yenmiş, sonrasında kıymete binmiş (Aynı Lovecraft gibi), Edgar Allan Poe’dan başkası değil. Övgüyü hak edenin Poe olduğunu söylesem pek abartmış sayılmam. Lovecraft’ın kendi sanrıları, Poe’nun gizemli hikayeleriyle tanışmasaydı, bugün Cthulhu’nun derin denizlerdeki uykusundan bir haber olacaktık.

Alfa Yayınları’nın şu aralar üçüncü baskısını yapan Cthulhu’nun Çağrısı tam da ne okusam diye düşünürken raftaki yerinden bana göz kırptı. Tekrar elime aldığım bu Lovecraft hikayeler kitabı, yazarın belki de en iyi çalışmalarını okura sunuyor. Lovecraft’ın en sevilen yirmi hikayesini, ki aralarında kitaba da ismini veren efsane hikaye de var, bir araya getiriyor. İlk baskılarında Lovecraft’ın tüm hikayelerini toplamayı amaçlayan, dev külliyatın 6. kitabı olan Cthulhu’nun Çağrısı, yeni baskısıyla da kapak değişikliğine gitmiş.

Daha sürreal, daha tekinsiz kapağı son dönemin tercih edilen minimal çizgilerine kavuşmuş. Bu açıdan bakıldığında, Lovecraft’ı tercih etmekten çekinecek okurlara yönelik bir albeni yaratılmış. Kapak tasarımı konusunda tebrik etmem gerek.

Bizler Sadece Cthulhu’nun Düşleriyiz

Yıllar içerisinde H. P. Lovecraft’ın birçok öyküsünün, farklı çevirmenler tarafından yorumlanıp ve farklı yayınevleri tarafından basıldığını gördük. En iyisi hangisi derseniz, yine de parmakla gösterebileceğim bir baskı yok. Her yeni baskıda elime alıp çevirdiğimde, usta yazarın kozmik sanrılarının editöründen, çevirmenine kadar herkesi etkileyebildiğini görebiliyorum.

Amacımız tüm külliyata bulaşmadan bu korkuyu paylaşabilmekti. Başlangıç noktası olarak kendinize Cthulhu’nun Çağrısı’nı tercih edebilirsiniz. Lovecraft’ın dili yıllar içerisinde sürükleyiciliğini kaybetmemiş. Sadece kendine has “o kadar korkunçtu ki anlatamıyorum bile” tanımlamaları arasından sıyrılmanız gerekiyor.

Sonrasında siz de bu kozmik korkunun ufak bir parçası olacaksınız zaten.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu