Kimmerya’da Kale Kapmaca – Conan Unconquered İncelemesi
Gün geçmiyor ki Kimmerya’da geçen bir Conan oyunuyla daha karşılaşmayalım. Conan, bu sefer bir strateji oyunu olarak karşımıza çıkıyor.
Robert E. Howard’ın yarattığı Conan evreni, birçok fantastik kurgu sever için her daim ilgi çekici olmuştur. Kılıç&Büyü evrenlerinin yaratılmasına ön ayak olan, Kimmerya topraklarındaki maceralara atılmayı ben de sevmişimdir. Ne yazık ki çizgi roman serisini çok sevsem de yıllardır ağzıma layık bir Conan oyunuyla karşılaşamadım.
Genellikle orta halli firmalar tarafından geliştirilen Conan oyunlarının en büyük sorunu, çıkan oyunların gerekli yeterliliğe sahip olamaması sanırım. Vakit geçirmeye çalışan Conan meraklılarının sadık bir kitle olmasından kaynaklı, bu oyunlar bir süre oynanıp sonrasında unutulup gidiyor. Bunlardan biri de Conan Unquered olacak gibi.
Tanıdık, Bildik Sorunlar

Conan Unconquered, Petroglyph Games isimli orta halli bir firma tarafından geliştirilmiş. Firmanın portfolyosuna baktığınızda da ufak tefek oyunlar geliştirdiğini göreceksiniz. Zaten nerede böyle firma var, tüm Conan oyunlarını onlara yıkıyorlar. Yok mu şöyle bir babayiğit firma; geliştirsin bize güzelinden bir Conan oyunu?
Conan Unconquered, aceleye gelmiş bir strateji oyunu. Strateji oyunu fakat bu türe biraz yenilik katmaya çalışmış. Tam anlamıyla gerçek zamanlı kale savunma stratejisi gibi bir türe sahip. Oyundaki nihai amaç, kalemizi korumak. Yani savunma üzerine kurulu bir strateji oyunuyla karşı karşıyayız.

Oyunda, düşman birimleri dalga dalga üzerimize gelirken kalemizin etrafını surlarla çevirip kuleler dikmeli ve daha fazla orduya sahip olmaya çalışıyoruz. Bu orduya bir kahraman eşlik ediyor. Elbette herkesin öncelikli tercihi Conan oluyor. Gerçi kalan kalan kahramanların özellikleri de Conan’ı çok andırıyor. Yani farklı bir kahramanla farklı bir oynama tecrübesi ne yazık ki edinemiyorsunuz.
Kaleyi savunurken, etrafa bayraklar dikerek sınırlarınızı çizmeniz gerekiyor. Sonrasında etraftaki kaynakların dibine o kaynakla alakalı binayı yerleştirmeniz lazım. Oyunda, amele birimi bulunmuyor. Tüm geliriniz, kaynakların yanına inşa edilen binalardan geliyor.
Ekonomi Çökmüş, Haberiniz Yok!

Oynanabilirlik açısından bana ilk başta Age of Mythology’i anımsattı. Oyunda ilerledikçe daha güçlü ve efsanevi birimlere sahip olabiliyorsunuz. Fakat bunun için ekonominizi iyi takip etmeniz şart. Conan Unconquered’un en büyük eksiği ekonomi sisteminin bozuk olması.
Örneğin, bir duvarı tamir etmek onu yıkıp baştan inşa etmekten daha pahalı. O yüzden zarar gören duvarlarınızı gönül rahatlığıyla yıkıp yerine yenisini daha ucuza dikebilirsiniz. Ayrıca teknolojik gelişmeler için yapacağınız araştırmalar da uçuk fiyatlar istiyor. Orduyu mu güçlendirelim, gelen düşmanlara karşı kule mi dikelim yoksa araştırma için kaynak mı biriktirelim; bir türlü karar veremiyorsunuz.
Oyunun güzel bir tarafı ise haritaların tamamen rastgele tasarlanmış olması. Her yeni oyunda, yeni bir haritada oynuyorsunuz. Bu da sürekli olarak strateji değiştirmenize olanak sağlıyor. Ayrıca Co-Op moduyla sayesinde, bir arkadaşınızla birlikte savunma yapmak da eğlenceli olabiliyor.
Sonuç

Conan Unconquered, genel olarak baktığımızda vasat bir oyun olmuş. Halen optimizasyon sorunları var. Evdeki sistemimde çift ekran kullanıyorum. Oyunu her açmaya çalıştığımda, öncelikli ekranım yerine ikinci ekranıma yansıyor. Her seferinde bunu düzeltmeye çalışmak sinir bozucu. Ayrıca sisteminizin ne kadar yeni ya da eski olduğuna bağlı olarak FPS düşüşleri yaşayabilirsiniz. Tam anlamıyla stabil bir oyun olmamış.
Şu sıcak yaz aylarında, strateji türünde bir farklılık arıyorsanız ve Conan dünyasından da hoşlanıyorsanız bununla vakit geçirmeyin derim. Fiyatı da içeriğine göre oldukça yüksek bir oyun. Bunun yerine soğuk bir kahveyle balkon sefası yapın derim, daha iyi.
FRPNET Puanı: 6.1
Artı Yönleri | Eksi Yönleri |
Conan Dünyası’nda geçmesi | Performans sorunları |
Co-Op eklentisi | Fiyat olarak pahalı |
Ekonomi sistemi bozuk |