Eternal Strands İncelemesi: Uzun Süredir Özlem Duyduğumuz Bir RPG

Eternal Strands, gizemli bir şekilde kaosa sürüklenmiş dünyasında, tarihin tozlu sayfalarına karışmış antik medeniyet “The Enclave”e yapılan beklenmedik bir yolculukla başlıyor. Oyunda, kaosun sebebinin büyü olduğuna inanan halkın dışladığı Weaver’lardan biri olan ana karakterimiz Brynn’i yönetiyoruz. Brynn, saf büyüyü kontrol eden bir Weaver olarak karşımıza çıkıyor ve bu yolculukta onunla birlikte kadim medeniyetin derin sırlarını keşfederken, aynı zamanda karavanındaki arkadaşlarıyla tehlikeli bir maceranın içine sürükleniyoruz.

Yellow Brick Games, Shadow of the Colossus, Dragon’s Dogma ve The Legend of Zelda gibi oyunlardan ilham alarak aksiyon ve rol yapma unsurlarını dengeli bir şekilde harmanlamayı başarmış. Ortaya çıkan dünya, fantastik öğeler ve mitolojik geçmişle iç içe geçmiş, derin bir hikaye sunan bir evren. Oyuna attığımız ilk adımdan kendini güçlü bir şekilde kanıtlayan Eternal Strands, uzun süredir özlemini çektiğimiz bir RPG deneyimi yaşatıyor bizlere.

Hikaye Anlatımı ve Atmosfer

Eternal Strands, daha ilk dakikadan itibaren iki boyutlu animasyonlarla hikaye anlatımını etkileyici bir şekilde sunarak ilgi çekmeyi başarıyor. İlk bu sahneleri izlediğimde isteseler bir anime serisi de çıkarırlarmış diye düşünmeden edemedim.

Standart bir rol yapma oyunu gibi görünmesine rağmen, hızlı bir şekilde rakiplerinden ayrılarak kendine has özelliklerini ortaya koyuyor. Oyundaki en dikkat çekici mekaniklerden biri, saf büyüyü manipüle etmemize olanak tanıyan “Mantle”. Bu mekaniklerle, oyuncuya geniş bir özgürlük tanıyor. Çevreye etki ederek elementlerle oynayabiliyor, yaratıcı çözümler üretebiliyor ve düşmanlara karşı güçlü hamleler yapabiliyoruz. Mantle sayesinde havayı dondurup düşmanların hareketlerini kısıtlayabilir, telekinetik güçlerle devasa yaratıkların zırhlarını sökebilir veya… düşmanları uçurumlardan aşağı fırlatabiliriz. Bu mekanik, oyuncunun yaratıcılığını zorlayarak her savaşı benzersiz kılma şansı tanıyor.

Oynanış ve Strateji

Mantle dışında, oyunun craft sistemi de stratejiye derinlik katıyor. Düşmanlardan topladığınız malzemeler ve haritada bulduğunuz taslaklarla yeni zırhlar ve ekipmanlar üretebiliyorsunuz. Hava durumu ve haritanın kondisyonu sürekli olarak değiştiği için, doğru zırh kombinasyonlarını seçmek büyük bir önem taşıyor. Ancak Eternal Strands’ın fark yaratan unsurlarından biri, oyuna başladığınız zırhın bile oyun sonuna kadar işlevsel kalabilmesi. Zırhların bonus özellikleri sayesinde, en baştaki ekipmanlar bile anlamlı seçimler sunmaya devam ediyor.

Keşif ve Karakter Gelişimi

Eternal Strands, özellikle keşfetmeyi seven oyuncular için büyüleyici bir dünya sunuyor. Haritada gizli kalmış günlükler ve tarihsel belgelerle geçmişin sırlarını açığa çıkarıyor ve yaratıklarla ilgili ipuçları bulabiliyoruz. Oyun, ilk 10 saati boyunca keşif ve karakter gelişimi açısından oldukça güçlü. Ancak, hikaye 10. saatten sonra yavaşlama eğilimi gösteriyor. Bu noktada, keşiflerin tekrara düşmesi ve sürekli benzer düşmanlarla karşılaşmak bir süre sonra oyuncunun heyecanını törpülemeye başlıyor.

Oyunun bu noktada belki de en büyük kurtarıcı unsuru boss savaşları. Shadow of the Colossus’u anımsatan bu savaşlarda, devasa yaratıkların zayıf noktalarına ulaşmak için üzerlerine tırmanıyor, stratejik saldırılar yapıyoruz. Bu yaratıklarla savaşmak oldukça tatmin edici olsa da, oyunda daha fazla çeşitlilik olması gerektiği hissediliyor. Yine de, her biri heyecan verici olan bu boss savaşları, oyunun monotonlaştığı anlarda adeta bir can simidi görevi görüyor.

Eternal Strands Kamp Hayatı

Brynn’in yanında bize eşlik eden karavan ekibi de oyuna derinlik katan bir diğer önemli unsur. Macera sırasında, büyülü bir mekanizma aracılığıyla ekibimiz bizi izlerken, kamptayken onlarla etkileşime geçebiliyoruz. NPC’lerle konuşmak, onların hikayelerini derinlemesine keşfetmek, oyuna hoş bir katman ekliyor. Ancak, haritada sürekli yönlendirilmek ve takım arkadaşlarının rehberliği zaman zaman özgürlüğünüzü kısıtlıyor hissi uyandırabiliyor. Buna rağmen, kampta vakit geçirmek ve karakterlerle ilişkiler kurmak oyunun dünyasını daha canlı ve ilgi çekici hale getiriyor. Diğer yandan Brynn’in diğer NPClerin yanında biraz sönük kaldığını söyleyebilirim. Ana karakterimiz konuşmalarında fazla “mükemmel” bir his yaratıyor, her zaman en doğru cevapları bulup cesurca takındığı tavır karakteri biraz yüzeysel hissettiriyor. Ama yine de bu oyundan beklediğimiz üzere farklı seçeneklerle Brynn’in karakterini oyun boyu verdiğiniz kararlarla şekillendirmeniz mümkün.

Sonuç: Güçlü Bir Başlangıç, Zamanla Tekrara Düşen Bir Deneyim

Eternal Strands, ilk saatlerinde sunduğu hikaye anlatımı, etkileyici oynanış mekanikleri ve keşif hissiyle büyüleyici bir deneyim sunuyor. Ancak, oyunun ilerleyen saatlerinde tekrara düşmesi ve çeşitliliğin azalması oyunun genel akışını sekteye uğratıyor. Yine de, devasa boss savaşları ve stratejik oynanış unsurları oyunu sürükleyici kılmaya devam ediyor. Eğer aksiyon ve rol yapma türündeki oyunları seviyorsanız, Eternal Strands sizi saatlerce büyüleyeceğine eminim.

Oyuna XboX, PlayStation, Epic Games ve Steam mağazalarından ulaşabilirsiniz.