Başlat – Ready Player One İncelemesi
Yıl 2045… İnsanoğlu her distopik eserde olduğu gibi dünyanın kaynaklarını bol keseden kullanmış, kullanmadıklarını da birbirinin başını yemek için kullanmış ve tabiri caizse yeşil gezegenin içine etmiştir. Zenginler uçsuz bucaksız rezidanslarda keyif sürerken fakirler çoğunlukla yerden tasarruf etmek için üst üste dizilmiş karavanlarda, nam-ı diğer “yığınlarda” yaşam mücadelesi vermektedirler.
Lakin bütün bu sorunlardan kaçmak hiç de zor değil. Efsanevi oyun tasarımcısı James Halliday‘in yarattığı yaşam simülasyonu OASİS ile bütün dertlerden kaçmak mümkün. Hem de ne simülasyon. İçinde Cyberpunk dünyalardan Dungeons & Dragons zindanlarına, Star Wars evreninden Azeroth’a edebiyat ve oyun kültürünün kolunun uzandığı her türlü mekanı barındıran OASİS’te hayatın acı gerçeklerini geride bırakıp bir Jedi Şövalyesi veya vahşi bir Barbar olabilirsiniz. Tabii yeterli krediniz varsa…
Yığınlardan birisinde teyzesiyle yaşamak zorunda kalan yetim ve öksüz Wade Watts’ın yoktu mesela. O sadece devletin ücretsiz dağıttığı (ve kendisinin az buçuk modifiye ettiği) OASİS konsoluyla, devlet okullarının bulunduğu Ludus diyarına erişim sağlayabiliyordu. Evet dünyada okulların çoğu gereksiz masraflardan kurtulmak için eğitimi sanal gerçekliğe taşımıştı. Sanal gerçekliği biraz açmak gerekirse, OASİS’e bağlanmak için konsolun yanında bir vizöre ve özel bir eldivene ihtiyacınız vardı. Böylece retinanıza yansıtılan dünyada gezinebiliyor, çevrenizdeki objelerle eldiven sayesinde gerçekmiş gibi etkileşime girebiliyordunuz.
Her şey böyle giderken günün birinde oyunun yaratıcısı Halliday ölür. Asosyal kişiliğiyle tanınan ve münzevi hayatı süren Halliway’in doğal olarak ne akrabası vardı, ne de varisi. Peki o muazzam mirasa ne olacaktı? Halliday bunu da düşünmüş ve çözüme kavuşturmak için hayatını adadığı tutkusuna başvurmuştu: Oyunlar. Ölümünün ertesi günü bütün OASİS kullanıcılarına gelen e-postada James yeni oyunu, diğer bir deyişle Paskalya Yumurtası Avı’nı kullancılara tanıtıyordu. Avın sonunda oyunun içine gizlenmiş üç anahtarı bulan kişi mirasın sahibi olacaktı. James’in paylaştığı ilk dörtlükle ipucu avı başladı…
Pacman’den Space Invaders’a, D&D’den Blade Runner’a, özellikle de 1980’ler kuşağında kült olmuş her şeyden bir kuple bulabileceğiniz bir kitap Ready Player One. Genç Wade’in, nam-ı diğer Parzival’in maceralarını soluksuz okuyacağınızı tahmin ediyor ve bu kitabı kendine geek diyen herkese tavsiye ediyorum.
Kayra Keri Küpçü’nün kitabın yazarı Ernest Cline ile yapmış olduğu röportaja da buradan bulabilirsiniz.
