Öte Diyarlar #8 – Black Spot
Öte Diyarlar köşemizin bu seferki konuğu korku/gerilim temalı Indie yapım Black Spot. Mark Silcox tarafından tasarlanan oyun, 2009 yılında Grasshopper Games firması tarafından piyasaya sürülmüştü.
Son dönemdeki favorim olan oyun yöneticisi olmayan, hikaye anlatma temelli oyunlardan birisi olan Black Spot, ismini Robert Louise Stevenson’un klasik romanı Hazine Adası’ndan (The Treasure Island) alıyor. Romanda ve daha sonraki dönemlerde özellikle korsan temalı filmlerde gördüğümüz üzere üzerinde Kara Leke beliren kişinin üç vakte kadar başına bir musibet geliyor. Black Spot RYO’da da bu konsepti oyun mekaniklerine çok güzel yedirmiş olduklarını söyleyebilirim.
Oyuna Giriş
Oyuna yavaştan girecek olursak Black Spot kendisine tema olarak Sam Raimi, George A. Romero ve Wes Craven tarzı kült korku filmlerini alıyor. Çok basit bir karakter yaratımı sürecinin ardından oyuncular kendilerini büyük bir tehlikenin eşiğinde buluyorlar ve oyunun özel Plot destesi sayesinde hayatta kalmaya, kısaca kendilerini bekleyen korkunç sondan uzak tutmaya çabalıyorlar.
Üç ila sekiz oyuncu arasında oynanabilen oyun, bir adet 20’lik zar dışında herhangi bir zar gerektirmiyor. O yirmilik zarı da sadece karakter yaratımı sırasında kullanıyoruz. Hepimizin bildiği üzere az önce bahsetmiş olduğum korku filmlerinde öncelik her zaman aksiyondadır. Bu yüzden karakter gelişimine, derinliğine gereken önem verilmez. Black Spot oyununda da bu kural değişmiyor.
Karakter yaratımı için sadece üç kere yirmilik zar atıp çıkan sonuçları elimizde hazır bulunan, yirmişer maddelik üç listede karşılaştırıyoruz. Bu listelerin ilki karakter ismi, ikincisi onu betimleyen sıfatı ve üçüncüsü yaptığı mesleği ortaya çıkartıyor. Bu işlem sonucunda Nevrotik Akrobat Dave, Paranoyak Bilim İnsanı Glenda veya Korkak Polis Adrian gibi karakterler ortaya çıkıyor. Eğer çıkan karakteri beğenmezseniz tek bir bütün zarları yeniden atma hakkınız var. Bir de eğer iki ayrı oyuncuya aynı isim veya meslek denk gelirse o zarı tekrardan atabilirsiniz.
Senaryo
Karakterler hazırlandıktan sonra geliyoruz senaryo seçimine. Bu aşamada oyunun oynanışını etkileyen bir seçim yapmamız gerekiyor. Black Spot’ta oyunun seyir hızını etkileyen üç ayrı oyun seçeneği var. Bunlar:
1. Dakikalık Oyun: Sırası gelen oyuncun yapacağı hareketi anlatmaya en fazla 15 saniye ayırabiliyor ve bu hareket oyun dünyasının en fazla 1 dakikasını kapsıyor. Bu oyun tarzında her şey çok çabuk olup bitiyor ve sahneler sürekli hareket halinde oluyor. Bu oyun tarzıyla anlatıldığı varsayılabilecek örnekler arasında Cube ve From Dusk Till Dawn filmlerini verebiliriz.
2. Saatlik Oyun: Bu tarzda, oyuncular hareketlerini en fazla 1 dakikada anlatabiliyorlar ve oyun içinde geçen süre en fazla 1 saate tekabul ediyor. Bu seçenekte de aksiyon ön plana yakın olsa da dakikalık oyundan biraz daha altı doldurulmuş hareketler imkan buluyor. Buna verebileceğimiz örnekler de 28 Days Later ve 13. Cuma filmleri ile Vampir Avcısı Buffy dizi bölümleri gösterilebilir.
3. Günlük Oyun: Son seçeneğimizde ise tasvir kısmında herhangi bir zaman kısıtlaması bulunmuyor ve hareketlerimiz oyun dünyasının bir gününü kapsayabiliyor. Çok daha ağır ilerleyen bu tarza verebileceğimiz örnekler arasında H.P. Lovecraft’ın Cthulhu’nun Çağrısı hikayesi ve Lost dizisi bulunuyor.
Oyun kitapçığının sonunda bu üç oyun tipi için de üçer adet örnek senaryo mevcut. İsterseniz hiç kafayı yormadan bunlardan biriyle oyuna dalabilir veya tabi ki kendi kafanızdaki senaryoyu uygulamaya geçirebilirsiniz. En nihayetinde korku filmi senaryosu.
Şimdi sıra geldi Plot destesine. Oyunda sahnelerin gelişimine rastgele yön verebilmek için her tur bu Plot destesinden birer kart çekiyor ve sahne tasvirimizde bu kartları kullanıyoruz. Aynı şekilde oyun kitapçığının içerisinde bulunan bu kartları yazıcıdan çıkartıp kestikten sonra ben Magic The Gathering kartlarıyla birlikte sleevelere yerleştirdim; gayet kullanışlı oldu.
Desteyi hazırlarken ilk olarak 8 adet Backstory kartı ile 8 adet Escape! kartını bir kenara ayırıyoruz. Daha sonra elimizde 80 kartlık bir deste kalıyor. Burada karar vermemiz gereken şey, oyunun kaç tur sürmesini istediğimiz. Bu tarz oyunlarda sevdiğim bir özellik de oyunun ucunun bucağının belli olmasıdır. Karar verdikten sonra (Oyuncu Sayısı) x (Oynanmak istenen tur sayısı-2) işlemini yapıp, 80 kartlık desteden işlem sonucu kadar kart çıkartıyoruz. Örneğin 5 kişi, 6 turluk bir oyun için şöyle bir formül kullanabiliriz: 5x(6-2)=20 kart. Sadece 20 kart kullanacağız.
Daha sonra bu 20 kartlık desteyi olabildiğince ortadan ikiye bölmeye çalışıyoruz. Bunların birisine oyuncu sayısı kadar Backstory kartını, diğerine ise yine oyuncu sayısı kadar Escape! kartını ekliyoruz ve Backstory kartı içeren parça yukarıda kalacak şekilde desteleri tekrar üst üste koyuyoruz. Yani uzun lafın kısası destenin ilk yarısı Backstory, son yarısı ise Escape! kartlarını içerecek hale getirmiş oluyoruz.
Olaylar Başlıyor
Gelelim oyunun akışına. İlk başlangıçta bir Dealer (dağıtıcı) seçiyoruz ve bu kişi herkese destenin üstünden birer kart dağıttıktan sonra onun solundaki oyuncu kartını ortaya açarak oyuna başlıyor. Sırası gelen herkes hamlesini yaptıktan sonra kalan deste Dealer’ın solundaki oyuncuya veriliyor ve yeni dağıtıcı o oluyor. Oyun böyle devam ediyor.
Oyun içerisinde dikkat etmemiz gereken bir diğer husus da oyunun safhaları. Oyun üç safhadan meydana geliyor, bunlar Normal mod, Tehlike modu ve Oyun Sonu modu. Oyun her zaman Normal modda başlıyor. İkinci Black Spot kartı ortaya açıldığı anda ise kartın üzerinde yazılan tur kadar Tehlike moduna geçiliyor. Oyun destesi bittiğinde veya oyundaki her oyuncu ya ölerek ya da kurtularak oyun dışı kaldığında ise Oyun Sonu moduna geçiliyor.
Desteyi oluşturan kart tiplerinden de kısaca bahsetmek istiyorum. Backstory kartı açan oyuncu, kendisine izin verilen süre zarfında açtığı kartta yazan unsuru rolüne katarak karakterinin geçmişiyle ilgili, oyunu ileriye götürmeye yardımcı olacak bir anektod sunuyor. Socialize kartını çeken oyuncu ise, çevresinde konuşması mümkün olan istediği oyuncu veya oyuncularla kartta yazılı unsuru içeren bir sohbet başlatmak zorunda kalıyor. Ona çok benzeyen Conflict kartını çekenlerse, bu sefer çevresindeki diğer oyuncularla bir çatışma yaşıyorlar.
Buradaki sınır, arada yaşanan çatışmanın iki oyuncudan birisini oyun dışı bırakmayacak şiddette olması. Escape! kartı oyunun en değerli kartı diyebilirim. Bunu çeken oyuncu doğrudan oyun senaryosunu oluşturan gerilim ortamından nasıl başarıyla kaçtığını anlatıyor ve oyun dışı kalıyor. Tebrikler, kazananlardan oldunuz. Bunun aksi olarak destemizde yer alan Victim kartının ise ikinci kullanım şekli var. Eğer Victim kartı oyun Normal modda iken açılırsa, kartı açan oyuncunun karakteri hikayenin antagonisti ile burun buruna geliyor fakat kılpayı kurtuluyor. Eğer bu kart oyun Tehlike modunda iken açılırsa, açan kişi sizlere ömür. Geçmiş olsun.
Tamam da Black Spot Kartları Nedir?
Gelelim oyuna ismini veren Black Spot kartlarına. Her Black Spot kartının üzerinde kaç tur boyunca geçerli olacağını belirten bir sayı bulunuyor ve oyun o kadar turluğuna Tehlike modunda sayılıyor. Eğer Black Spot kartı oyunun ilk turunda açılırsa veya bu oyunun ilk Black Spot kartıysa oyun Tehlike moduna geçmiyor. Tehlike modunda neler olduğunu da kısaca anlatayım.
A, B, C ve D oyuncularından oluşan oyunumuzda B’nin 2 turluk bir Black Spot kartı açtığını varsayalım. Bu durumda ilk olarak B, oyuna gerilim unsurunu katan antagonistimizin hareketini, nasıl bir tehlike oluşturduğunu anlatarak hikayeyi ileriye taşıyor. Daha sonra Black Spot 2 olduğu için C ve D oyuncuları aynı anda kartlarını masaya açıyorlar. Burada Escape! veya Victim dışında çıkan kartların hiçbir önemi yok. O anki tehlikeden nasıl kılpayı kurtulduklarını anlatıp oyuna devam ediyorlar. Diğer taraftan Escape! açan oyuncu kaçıp kurtulurken, Victim açan oyuncu daha önce de belirttiğim gibi hayatını kaybediyor. A oyuncusuna sıra geldiğinde ise oyun Normal moda dönmüş oluyor ve olduğu gibi devam ediyor.
Destede kart kalmadığında oyunda hala devam eden karakter kalmışsa, hepsi tehlikeyi sağ salim atlatmış sayılıyor ve bu durumdan nasıl kurtulduklarını istedikleri gibi betimliyorlar.
Şimdiye kadar oyun grubumla bir kere deneyimleme fırsatı bulduğum Black Spot’ta, oyun mekaniklerine alışma açısından Dakikalık bir oyun senaryosu denedik. 7 kişilik ekibimizin neredeyse yarısı oyun içerisinde telef olurken (ben dahil), 2 kişi Escape! kartıyla kaçmayı başardı. Kalanlar ise bileklerinin hakkıyla bu gerilim dolu hikayede sağ kalmayı bildiler. Oyuncularımdan gelen yorumların genel olarak olumlu yönde olduğunu da sözlerime eklemek isterim. Desteyi yazdırıp hazırlamak dışında herhangi bir hazırlık gerektirmeyen, kimseye oyun yönetici sorumluluğu yüklemeden, “Haydi gelin bir el Black Spot atalım,” diyebileceğiniz seviyede oyuncu dostu olan bu güzide oyunu herkese öneriyorum.
Oyuna şuradan 3$ fiyatına sahip olabilirsiniz.