The Banner Saga 2 İncelemesi – Yolculuk Devam Ediyor
Güneş, diyarları terk etmişti. Hayat yine de normal şekilde devam ederken bir anda kuzeyin uzaklarından taş-zırhlı dredgeler geliverdi. Ortalık kaosa büründü… İnsanlar ve dev Varllar birleştiler ve dredge ordusuna karşı silahlarını kuşandılar. Büyük savaşlar yaşandı, ulu liderler halkları için hayatlarını feda etti, çok kan döküldü…
Ve şimdi efsane, The Banner Saga 2 ile devam ediyor.
Oyuna ilk başladığımızda yine bir Öğretici bölüm var. Oyunu ilk kez oynayanlar için kontrolleri ve mekanikleri öğrenmek mümkün.
Efsane devam ediyor
The Banner Saga 2, ilk oyunun kaldığı yerden devam ediyor. “Ama ben ilk oyunu oynamadım, şimdi bir de oyunu da alıp oynamalı mıyım?” diye düşünüyorsanız hemen sizi aydınlatalım. İlk oyunu oynamış olmanız tabii ki çok büyük bir artı. Hem kendi yönlendirdiğiniz hikaye ile yaşananları biliyor olacaksınız hem de harika bir yol hikayesine bizzat tanıklık etmiş olacaksınız. Yine de The Banner Saga 2 oyununu ilk açtığınızda “Watch Recap” (Özeti izle) bölümüne girerseniz daha önce yaşananları öğrenebilirsiniz. Bizim de yazının ilk paragrafında anlattığımız zaten bu hikayenin başlangıcıdır. Kısaca; The Banner Saga’yı oynamış olmanız avantaj olur ama oynamadıysanız da hikaye özetini izleyerek The Banner Saga 2’den başlayabilirsiniz.
Oyun mekaniklerini tekrardan anlatmayalım çünkü ilk oyunla aynı şekilde devam ediyor. Merak edenler The Banner Saga incelememize bir baksın. Orada detaylıca her şeyi anlattık.
Hikaye ve Anlatım
Oyunun en önemli kısmı zaten burası. Stratejik bir oyun olsa da çok fazla rol yapma özellikleri barındırıyor. Kontrol ettiğiniz karakterinizin verdiği kararlar halkınızın ve ordunuzun moralini yükseltip düşürebiliyor. Aynı zamanda yapacaklarınız da hikayeye yön veriyor. Oyunun sonlarına doğru benzer şeyler yaşansa da sonuca giden yolun nasıl olacağına tamamen siz karar veriyorsunuz.
Bazı durumlarda yola çıktığınız ekiple bazı sorunlar yaşayabiliyorsunuz. Sizinle birlikte yola çıkan bir kabilenin lideri size diklenip, “Yaa müdür, biz çok yorulduk. 3 gün daha dinlenelim,” diyebiliyor. 3 gün daha dinlenmeniz demek halkınızın 3 gün boyunca yiyecek tüketmesi ve sizin de bir adım bile yol gidememeniz demek oluyor. Böyle bir durumda, “Tamam 3 gün daha kalalım,” dediğinizde size itiraz eden bir grup da oluyor; “Hayır, gitmeliyiz,” dediğinizde ise bu sefer kabile lideri ve kabiledeki halk mutsuz oluyor. Hatta iki durumda da sizden ayrılanlar oluyor. Bu durumda kendi oyun tarzınıza en uygun seçimi yapmanız gerekiyor. Tabii biraz da diplomatik olmalısınız.
Ben, ilk oyundan beri yanımda olan eski dostlarımın tavsiyelerini dinleyip onların tarafında yer almayı tercih ediyorum. Tamamen duygusal bir karar tabii. Bazen yanlış olduğunu bilsem de ahde vefa işte…
Burada yapacağınız seçimler de oyunun gidişatını tamamen etkiliyor işte.
Grafikler
Oyunun grafikleri, yine ilk oyundaki gibi göz dolduruyor. Tamamen elle çizilmiş 2D çizimler muhteşem görünüyor. Yolculukta ilerlerken tüm manzarayı seyretmekten kendinizi alamıyorsunuz. Renkler ise harika bir şekilde bizi alıp maceranın içine sokmaya yetiyor. Bu büyülü atmosfere kendinizi kaptırmışken ne yatay açıdan baktığımız yolculuk grafikleri ne de savaşlardaki yine el çizimi olan izometrik görüntü hiç göze batmıyor. Son zamanlarda 3D oyunlarda grafiklere çok takılıp kalmış kitleye, gerçekçi grafikler olmadan da ne kadar harika iş çıkarılacağı gösterilmiş!
Müzikler
Bir yolculukta en iyi giden şey tabii ki iyi bir müziktir. Oyunun müzikleri de Grammy adayı sanatçı Austin Wintory gibi bir sanatçıya emanet edilince kulaklarımızın pası da siliniyor. Müzikler ortama o kadar çok yakışmış ki siz de kendinizi maceranın içerisinde buluyorsunuz.
Kısacası hikayesiyle, stratejisiyle, taktiksel kararlarıyla, savaş hamleleriyle, grafikleriyle ve müzikleriyle yine muhteşem bir maceraya tanıklık ediyoruz. The Banner Saga 2 mutlaka oynanması gereken bir klasik olmuş.
Yolculuğunuzu yarım bırakmayın!
Oyunu hemen Steam üzerinden satın alabilirsiniz!
