Geek Festival Avrasya’nın Ardından
Boğaza nazır, püfür püfür deniz kokuları eşliğinde geek ve fantastik bir etkinlik olan Geek Festival Avrasya‘daydık.
Şu ana kadar hiç Boğaz manzaralı bir etkinliğe hiç gitmemiştim, deniz havası iyi geldi.
Cumartesi sabahı, beni gerek İstanbul içi, gerek dışındaki etkinliklerde yalnız bırakmayan AHA ve FRPNET ekibinden Burak Türköz ile saat sabah 9 gibi yollara düştük. Hafta sonu sabahları pek trafiğe çıkmadığım için İstanbul trafiğinin fazla rahatlığı bizi keyiflendirmedi değil hani. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar’a 09:30 civarı geldiğimizde ufak bir otopark krizi yaşadık ama keyfimiz hiç bozulmadı. Geek Fest Avrasya’nın yapılacağı mekana girdiğimizde etkinlik sorumlularından Altuğ İşler ile tanıştık ve FRPNET için ayrılmış masamızın yerini gösterdi. Ardından biz de masamızı ve çevresini “dekore etmeye” başladık. Herhangi bir gecikme olmadan saat 10:00 da dışarıda bekleyen kalabalık yavaş yavaş içeri akmaya başladı ve hem katılımcılar hem de etkinliği düzenleyenler için iki günlük maraton başlamış oldu. FRPNET ekibi de yavaş yavaş yerini aldı.
Ortam Nasıldı? Var Mı Tanıdık?
Etkinlik alanı olan Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, tek bölüm ya da bina değil de, parça parça, birbirinden neredeyse bağımsız bölümlerden oluşmakta. Ana hol girişinde Pegasus Oyuncak ve Goblin Cafe komşu misali yan yanaydı. Pegasus Oyuncak Magic the Gathering turnuvası yaparken Goblin ise Yu-Gi-Oh turnuvası yaptı. Holün diğer tarafında Gamestanbul ve CONN yan yana idi. Özellikle CONN’da Oculus Rift’i denemek benim için keyifli (ve dehşet verici) bir deneyim oldu.
Özgür Altay ile distribütörlüğünü yaptıkları PC’ler ve su soğutma sistemleri ile ilgili ayak üstü muhabbet ettik. Ekip olarak da standımızı da ziyaret ettiler bu sefer FRP ve masaüstü minyatür savaşları ile ilgili konuştuk. Holün üst katında Dijital Oyunlar Hearthstone turnuvası düzenledi. FRPNET’in de karşı komşusu İstanbul GO Oyuncuları Derneği bir dakika boş durmadılar ve devamlı GO oyandılar, oynattılar.
Asıl rengarenk olan yer, amatör çizerlerin ürünlerini sergiledikleri, satışlarını yaptıkları, tişört satanların, Marmara Çizgi, Gerekli Şeyler ve diğer yayınevlerinin ve fanzincilerin toplandığı bölümdü. Aynı zamanda pek çok takı tasarımcısı ve aksesuar tasarımcısı vardı (kendime çok güzel bir telefon kılıfı aldım hatta). Cosplay destek hem destek verdi hem de minik yarışmaları ile katılımcıları eğlendirdi.
Etkinlik boğaz manzaralı olunca tabii püfür püfür esen, oldukça sıcak ama kararsız bir hava, ikinci gün ara ara yağmurlu bir açık hava ortamı gerçekten güzel bir deneyimdi (en azından benim için ilk oldu). Dışarıda Çin usulü çeşitli atıştırmalık yiyeceklerin hepsini tatma fırsatını buldum (çok beğendiğim çin böreklerinin porsiyonları küçüktü ama çok lezzetli idi ama favorim her zaman noodle o ayrı)
Bizim FRPNET standında hem sitemizi tanıttık hem de ekipçe LotR Risk oynadık. Ama etkinliğin 2. günü ise gelen bir arkadaş, elinde 10’a yakın kutu oyunu ile gelince resmen etkinlik içinde kaçak etkinlik düzenledik. Bizim açımızdan keyifliydi çünkü FRPNET’in her sene bir bakıma “butik etkinlik” tadında, vitamini kabuğunda Beholder’ını soran, ne zaman FRP oynatılacağı ile ilgili soru soran oldu ki, bu bizim ekibin tamamına projelerimizin için cesaret verdi.
Söyleşiler
Asıl etkinliğin belki de en çok ilgi gören kısmı konferans salonundaki söyleşilerdi. Kayra Keri Küpçü ve Özay Şen’in FRP ve edebiyatı üzerine yaptıkları sohbette izleyicilerle fantastik muhabbetler oldu. Herkes sorular sordu, sohbet etti ve salondan mutlu ayrıldı. Ardından Burak N. Aydın ve Yankı Enki ile anime-manga söyleşisi ve fantastik edebiyat konulu güzel bir konferans oldu. Burada da Cthulhu’dan Gundam’e çeşitli konular konuşuldu. Kutlukhan Kutlu ve Sevin Okyay, Harry Potter’ı çeviri sürecini ve bu süreçte yaşadıklarını, özellikle zorlayıcı olan terim çevirilerinde ne gibi yöntemler izlediklerini ve Harry Potter dünyasıyla ilgili fikirlerini paylaştılar.
Bizim en aklımızda kalan şey ise, sanırım üçüncü kitabı çevirirken verdikleri molalarda dışarı çıktıklarında, onları tanıyan insanların “Ne diye buradasınız? Gidip çeviriyi bitirsenize?” demiş olmaları kaldı.
Karıkoca Gaming’ten İlker Karaş ile Ceyda Doğan Karaş ve Afşar Tuna Akşen ile oyunculuk ve yayıncılık üzerine nerden başlanmalı ne yapılmalı üzerine açıldı konuşma. Sonrasında profesyonel oyunculuk ile casual oyunculuğun farkları ve bu ortamda yayıncılığın zorluğundan bahsedildi.
Ee? Cosplay?
Pek Cosplay ile alakam yoktur kabul ama ortamda tabiri caiz ise “Lowcost Cosplay”lerden WWII Reenactment grubuna, çeşitli MOBA oyunlarından, Game of Thrones karakterlerine (önümüzden bir geçişleri vardı ki…) çok renkli şeyler gördük bu iki gün boyunca. (Pet şişelerden gözler yapmış bir Master Li karakterinin cosplayi(!) aklıma geldikçe hâlâ gülüyorum).
yarışmaları pek takip edemedim (özürlerimi sunarım) ama benim için hepsi ayrı görülmeye değer idi (şimdi yalan yok GoT’tan Melisandre favorim).
Eksikler Var Mıydı?
Tabii ki etkinlik sadece cosplayden ibaret değildi ki eğlenmesini bilen herkes karşılığını aldı diyebilirim. Belki de ki kişisel düşüncem, tek eksik (tamam Karkanya tamam vurma çok bahsettim bu konuyla ilgili ama :) ) FRP ve kutu oyunlarının eksikliği idi. Ama mekandan dolayı pek buna şans olmadı farkındayım. Umarım gelecek etkinlikte bunlar için de bir çözüm bulunur.
Etkinlikte emeği geçen tüm arkadaşlara sevgiler. Bize her türlü yardımlarından dolayı tekrar tekrar teşekkür etsek azdır.
Gelecek sene, bir aksilik olmaz ise tekrar gelmeyi istiyoruz. Gelecek GFA‘da görüşmek üzere.