İntikam Savaşları Başlıyor – Punisher 2. Sezon Ön İncelemesi

İlk sezonunu heyecanla izlediğimiz, Frank her kurşun sıktığında haz aldığımız, en son noktasına kadar hak verdiğimiz Punisher dizisinin ikinci sezonu 18 Ocak’ta Netflix’te yayına girecek. Biz 2. sezonu erkenden izledik; peki neler oluyor ikinci sezonda?

Baştan sona keyif alarak izledim diziyi. Spoiler vermeyeceğim ama incelemek için bazı ayrıntılara girmem de gerekecek. Bunları spoiler olarak düşünmezseniz sevinirim (Habersiz spoiler verenleri Frank gibi kurşuna dizesim geliyor benim de!).

İlk sezonun bittiği yerden başlıyor aslında bir nevi yeni sezon. Büyük bir zaman atlaması görmüyoruz. Frank iyileşmiş, Billy iyileşme aşamasında, hastanede çıkıyor karşımıza. Öncelikle de Billy ile başlamak istiyorum aslında.

Punisher olarak da bilinen anti-kahraman Frank’in en büyük düşmanlarından biri Billy. Sezon sonunda bunun gelişi bas bas bağırıldı zaten. Jigsaw (yapboz) lakabı olan bu karakteri daha da parçalamalarını tercih ederdim. Billy Russo’yu oynayan Ben Barnes yakışıklı adam, kabul edelim peşin peşin. Yapımcılar bunu kullanmak istemişler sanırım, yüzünde çok aşırı yara yoktu. Yüzündeki yaralar, Frank’in her kavgadan sonra izi kalacak yaralanmaların eseri olabilecek şekildeydi. Gerçi televizyon dünyası, Frank’te de iz kalmıyor nasıl oluyorsa… Billy’nin son kavgadan sonra geçmişe dair anılarının silikleşmesi sonucunda arada empati yapıyor, adama hak veriyorsunuz ama hatırlamadığı yerler ve yaşadıkları birleşince Billy ve Frank arasındaki benzerlik artıyor, Frank’e duyduğunuz acıma Billy için başlıyor.

Psikoloji demişken, dizi tamamen fiziksel ve psikolojik savaş üzerine ilerliyor bu sezonda. Fizikselini son noktasına kadar vermişler. Eğer hassas bir mideye sahipseniz izlememenizi öneririm. İlk sezondan daha kanlı ve vahşi. Efekt sanatçılarının ellerine sağlık gerçekten de. Ama psikolojik açıdan baktığımızda da işler çok karışıyor. Frank’in babalık duyguları kabarıyor, Curtis vicdan azabı çekiyor ama sadakatiyle arada kalıyor, Billy ise Harley-Joker ilişkisinin içine düşüyor.

Billy’nin psikoloğu ile yaşadığı ilişki gerçekten garip, karşılıklı istismara dayanan bir ilişki çerçevesinde ilerliyor. Tüm “kötü” karakterlere rağmen, psikolog Krista Dumont’un kafasını taşlara vura vura parçalamak istedim dizi boyunca.

“Kötü” kelimesini tırnak içine almamın nedeni ise, tüm “kötü” karakterlerle empati kurduğunuz ve yer yer hak verdiğiniz bir sezon olmuş. Kötülerin neden kötü olduğu, nasıl manipüle edildikleri, bazen de vazgeçmek isteseler bile yapamadıklarına değinmişler. Hepsinin geçmiş hayatları hakkında bilgi alıyoruz. Havada kalan karakter yok. Çok fazla ters köşe yapmışlar. Sıkılma şansım olmadı. Karakter ola ki sıkmaya başladı, geliyor kanlı bir sahne. Kararında ama tam da yerinde kullanılan müzikler ise yine harika.

Ben diziyi çok sevdim. Eğer zamanım olsaydı eminim tek oturuşta bitirirdim, gerçi iki günde bitirdim, fena sayılmaz sanırım. Marvel evrenini sevenlerin izlemesi gerekiyor.

Üstelik tüm sezonu Stan Lee’ye adamaları… İnsanların tüylerini diken diken ediyor.

Punisher, Netflix’te, 18 Ocak’ta.