Pokemon GO Nasıl Oynanır? Oynayanlara Küçük İpuçları

Uzun zamandır çıkması beklenilen Pokemon GO sonunda oynanabilir durumda. En azından yasal storelar kullanmadan bu işi yapabiliyoruz şu an. Çünkü denenmesi için birkaç bölgede çıkan oyunu Türkiye’de oynamanız mümkün değil. Ama bildiğiniz gibi biz ne yapar eder bir yolunu buluruz…

Hazırsak başlayalım…

Oyun için bir gerçek yaşam simülasyonu diyebiliriz. Bir Ash Ketchum ya da farklı bir karakter olup kendi gerçek dünyanızda Pokemon avına çıkıyorsunuz. Park, bahçe, camii avlusu demeden gezip dolaşıp Pokemon koleksiyonu yapıyorsunuz. Bu topladığınız Pokemon’lar ile gerçek insanlara karşı savaşlar yapabiliyorsunuz. Kimse gelip yakanıza rozet takmıyor ama keyif verdiği kesin. Bunun dışında trade sistemi ile karşılıklı ticaret de yapabileceksiniz. Kısaca; yıllarca çizgi filmlerde ne izlediyseniz şimdi onu kendi dünyanızda yapmanız mümkün…

Yürüyelim arkadaşlar!

Evet, bu oyunu oynamak istiyorsanız epey gezip tozmanız gerekiyor. “Kahvaltı masasında Mewtwo yakaladım çok şirin yaaa” diyerek olmuyor yani. Çıkıp şöyle bi Eyüp, Üsküdar, aradığınız su Pokemonu ise Caddebostan sahil falan turlamanız lazım. “Çok okuyan değil çok gezen bilir” diye bir laf var ya siz çok gezen olun.

Her oyunda olduğu gibi Pokemon GO’da da ender içerikler var. Bazı ender Pokemonlar da öyle yolda yürürken karşınıza çıkmıyor. Üşenmeden araştıracak, kıyıya köşeye dikkatli bacaksınız. Yan komşunun bahçesinde mi gördünüz? Yapacak bir şey yok, eriğe dalar gibi dalacaksınız.

Poke Stop, Gym ve Poke Top satışı

”İşim gücüm yok, akşama kadar sokaklarda gezer Pokemon avlarım” diyorsanız biraz Poke topuna ihtiyacınız olacak. Oyunun shop kısmında bu toplara para ödemeniz gerekiyor. Günde 15-20 Pokemon avlayabileceğinizi düşünürsek Poke Stop aramanız daha mantıklı. Poke Stop her yerde olmayan özel bir durak. Buraları bulursanız bedavadan 3-5 poke topu hatta yumurta kazanma şansınız var.

Gym ise; Türkçe salon savaşları diyebiliriz. Elinizdeki mevcut Pokemonlar ile belirli noktalarda bulunan salonlara gidiyor ve farklı insanlara savaşabiliyorsunuz. Ayrıca Pokemonlar’ı da bu GYM’lere bırakıp onların gelişimini sağlıyorsunuz. Yalnız Pokemon’unuzu Gym’de unutmayın, mutlaka gidip almalısınız. Gelsin zaferler, Pokemonlar sonra…

Profesör OAK yine yanınızda!

Pokemonların kimisi çok güçlü, kimisi çok nadir, kimisi de işe yaramaz. Envanterinizde bir sürü gereksiz işe yaramaz Pokemon birikmesi de mümkün. Bu durumda Profesör OAK’a elinizdeki kullanmadığınız türleri gönderebilirsiniz. Bunun karşılığında o türe ait Candy verecek size. Bu Candy’ler ile Pokemon’u güçlendirebilir ya da evrim geçirip büyümesini sağlayabilirsiniz.

Pokemonlar’ı kaçırmayın!

Haritanın sağ alt köşesinde “Nearby” yani yakındakiler başlıklı bir yer var. O kutuya bastığınızda size yakın bölgede bulunan pokemonları görüyorsunuz. Eğer bu pokemon ile daha önce karşılaşmışsanız onun şeklini, karşılaşmadıysanız gri siluetini görüyorsunuz. Bu pokemonların yanında bir de ayak izleri var. En fazla üç ayak izi oluyor. Eğer pokemon size çok yakınsa bir ayak izi oluyor. Eğer bir yöne doğru yürüyorsanız ve ayak izleri üçten bire iniyorsa pokemon tam karşınıza çıkabilir. Nearby bölümüne sıkça bakmakta fayda var.

Evde telefonu bırak köşeye, Pokemonlar gelsin

Evet öyle bir şey de var. Evde gezerek bile Pokemon yakalayabilirsiniz. Onun dışında oturduğunuz yerde uygulamayı açık bırakıp AFK durumdayken de etrafınızda dolaşan Pokemon’lar radarınıza yakalanabiliyor. Durduk yere çok nadir bir tür yakalama şansınız da var. O yüzden bir seçenek olarak açık tutabilirsiniz. Fakat şarjın canına okuyor…

Son batarya bükücü

Işık, uygulama, GPS falan derken bataryayı kemirecek bir sürü ıvır zıvır kullanıyor. Eski bir telefonunuz ya da ömrü azalmış bir bataryanız varsa avın en heyecanlı kısmında sıkıntı yaşamanız muhtemel. O nedenle şarj ve batarya konusunu atlamayın…

Kendini Pokemon sanıp aşağı düşen çocuk bize yetti. Aman dikkat!

Bundan bi 10-15 sene önce kendini Pikachu sanan bir çocuk balkondan atladı diye ülkede Pokemon yayından kaldırılmıştı. (Pikachu Ferhat’ı unutmadık) Biz de yıllardır internetten izliyoruz. Velhasıl oyundaki sıkıntı kendinizi Ash Ketchum sanmanız değil, Pokemon ararken dalgınlık ile yaşayabileceğiniz kazalar. Zira pek çok insan şimdiden elindeki telefon ekranına bakarak yollarda yürüyor ve Pokemon arıyor. “Şu Starbucks’ın orada sinyaller alıyorum” diyerek ekrana baka baka giderken bir aracın size çarpma olasılığı oldukça yüksek. Hele İstanbul’da… Aman dikkat diyelim…

İlk gözlemler…

• Oyun tarihinin en ilginç yapımlarından biri
• Dolmuşa binmeye üşenen bir nesli saatlerce sokakta yürütebiliyor
• Sokakta telefonu havada yürüyen birilerini görürseniz bilin ki PokemonGo oynuyor. Korkmayın.
• Yepyeni bir bataryayı %100’ken 2 saat içinde tüketebilme gücüne sahip. Powerbank satışları patlar.
• Incence, Potion gibi boosterlar sayesinde çok daha güzel Pokemon’lar bulmak mümkün
• Oyuna dalıp kaza yapmak, hiç girilmemesi gereken bir sokağa girmek ve başınızı belaya sokmak oldukça muhtemel

Yazan: Oğuz Kılıçarslan
Kaynak: Zaytung Oyun