Öte Diyarlar #4 – Unknown Armies
Haftalık oyun tanıtım köşemiz Öte Diyarlar’a hoşgeldiniz. Bu hafta size sevgili dostum Aybars Yurdun’un bizlere sevdirdiği Unknown Armies‘i tanıtacağım.
Günümüzde geçen Unknown Armies’e tür olarak occult underground diyebiliriz. Oyunun yapımcısı özellikle çeşitli White Wolf oyunlarında yazarlık ve editörlük yapmış Greg Stolze.
DİYAR
Bildiğimiz, yaşadığımız dünyanın karanlık sokaklarının ardında bambaşka bir dünya yatıyor. Bunu çoğu kişi gibi siz de bilmiyordunuz. Ama şüpheleriniz vardı. Arada sırada gazetelere çıkan garip, ama gerçek hikayeleri, barda size akıl almaz öyküler anlatan sarhoş adam, hep aklınızın bir köşesinde acaba sorusunun oluşmasına neden oluyordu. Siz de bir gün o sarhoş gibi “bilenlerden” olmak istiyorsunuz, ama bir tarafınız da hafiften çekinmiyor değildi. Yine de artık gözlerinizi açmanın vakti geldi. Okült yeraltı sizi bulmadan siz onu bulsanız iyi olur.
KARAKTER YARATIMI VE SİSTEM
Bir Unknown Armies oyununa başlıyorsanız bir şekilde gözleriniz okült dünyaya açılmış demektir. Burası sizin tasarıma başlangıç noktanız. Ne oldu? Nasıl bir olay başınızdan geçti de sıradan dünyanın ötesinde bir dünya daha olduğundan emin oldunuz? Okült yeraltına adımınızı atabilmeniz için bir şeye karşı saplantılı olmanız şarttır. O saplantılı ruh hali ve dünya bakışı olmadan bu mümkün değil. Öyle belli bir konsepte meyilli olmak da yetmez, bildiğiniz saplantılı olmalısınız. Aynı zamanda tutkularınız da olmalı. Tutkularınızı güdümleyen üç adet unsur vardır: Korku, Hiddet ve Soyluluk. Neyden korkarsınız? Neye aşırı hiddetlenirsiniz? Ne sizi olabileceğiniz en iyi insan olmaya iter?
Oyunda karakterlerimiz yukarıdaki sözel unsurların yanı sıra Stat ve Skill denen iki grup sayısal değerden oluşuyor. Statlar bedenen güç, kuvvet ve sağlık değerini gösteren Body, çabukluk, çeviklik ve süratinizi belirleyen Speed, ne kadar çabuk karar verebildiğinizi, önünüzdeki konuyu ne kadar farklı yönden irdeleyebildiğinizi gösteren Mind ve duygusal tepkileri, sosyal ilişkileri etkileyen Soul. Yeteneklerde ise karakterimizin becerebildiği veya eğitimini aldığı At Binme, Yunan Tarihçesi, Kasa Açma gibi beceriler seçiyoruz. Oyunda herhangi bir yetenek listesi bulunmuyor, istediğiniz ve oyun yöneticinizin kabul ettiği her şekilde yetenek seçebilirsiniz. Örneğin bir oyuncu karakter kağıdına Ateşli Silah Kullanımı yazarken diğeri sadece Bang Bang! yazıp bırakabiliyor.
Unknown Armies basit bir yüzlük zar sistemi kullanıyor. Yüz üzerinden değer alan yeteneklerimizi kullanmaya çalıştığımızda o yeteneğin altında zar atmaya çalışıyoruz. Hedef değerin altında ama olabildiğince yüksek atarsanız hareketiniz de o kadar başarılı oluyor. Yani 30 atletizm yeteneğiyle karşıdan karşıya sıçrarken 27 atarak alacağınız mesafe 5 attığınızda alacağınızdan daha fazla olacaktır. Risksiz ve zaman sınırının olmadığı durumlarda, eğer %15’ten yüksek bir yeteneği uygulamaya çalışıyorsak oyun yöneticisi zar attırmaya gerek bile duymayabiliyor. Eğer bu durumda yeteneğimiz olmayan bir şeyi deniyorsak, o amaca en uygun Stat’ımızın 30 eksiğini yetenek kabul edip zar atabiliyoruz. Bu durumda bile en fazla zayıf bir başarı elde etmiş sayılabiliriz. Daha önemli durumlarda (oyunda Significant skill check diye geçiyor) yeteneğimizin altında attığımızda iyi bir başarı, yeteneğimizin üstünde ama bağlı olduğu Stat’ın altında ise zayıf bir başarı elde etmiş oluyoruz. Hayati önem arz eden durumlarda ise Major checkler kullanılıyor. Bütün savaş zarları Major sayılıyor ve başarılı olmak için yeteneğinize eşit veya altında atmak zorunda kalıyorsunuz. Başarmaya çalıştığınız şeyin zorluğuna göre oyun yöneticiniz ek kısıtlamalar da getirebilir. Mesela birisini vurmak için 40’ın altında atmanız yetiyorken o kişiyi topuğundan vurmaya çalıştığınızda oyun yöneticisi yine 40’ın altında atacaksın ama 30 ve üstü atman gerek diyebilir.
Zar atışlarıyla ilgili bir enteresan konu da tekrar eden sayılar. Attığınız zar 33, 66, 88 gibi tekrar eden sayılar geldiğinde hareketin sonucu olumlu da olsa olumsuz da olsa daha “dramatik” oluyor.
Yaklaşık her oyunda olduğu gibi Unknown Armies’te de kritik atış konsepti var. 01 gelen zar olabilecek en iyi sonucu verirken, 00 da başınıza gelmeyen kalmıyor.
BİR SAVAŞI DURDURMANIN ALTI YOLU
Unknown Armies’i benzersiz kılan bir paragrafa geçmiş bulunuyoruz. Bütün oyun kural kitapları savaş bölümüne gelindiğinde size sıra zarlarının nasıl atılacağını, nasıl saldırılacağını ve hasar verileceğini öğretmeye başlar. Unknown Armies ise farklı. Okült yeraltında yapacağınız tek bir yanlış sonunuz olabilir. Burada kurşunları Stormtrooperlar sıkmıyor, oyunun 15. dakikasında keyfen girdiğiniz çatışmada mefta olabilir, kendinizi yeni karakter yaratırken bulabilirsiniz. Oyun içi mekaniklerle anlatacak olursak bir karakterin can değeri Body skoru kadardır. Ateşli Silahlar yeteneği kullanarak bir tabanca ile ateş edildiğinde eğer değer yeteneğin altındaysa silah atılan zar kadar hasar vuracaktır. Yani 45 yetenekli rakibin size tek atışta 43 hasar vermesi işten bile değil. Bu oyun D&D değil, o yüzden yapımcılar savaş kuralları bölümüne “Bir Savaşı Durdurmanın Altı Yolu” ile başlamışlar, ben de bu altı yolu size aktarmak istiyorum.
- Teslim olun. Gururunuz canınızdan kıymetli değil.
- Rakibi silahsız bırakın. Ortadaki silahı kapıp saydırmaya başlamak yerine camdan aşağı atın, ateşe ateşle karşılık vermeyin, kurşunların bitmesini bekleyin.
- Aksiyonu şiddet dışı yöntemlere yönlendirin. Örneğin anlaşmazlığı kumar masasında sonlandırın.
- Üstünüzdekileri araya sokun. Gireceğiniz mücadeleden ikinizin de zararlı ayrılacağını karşı tarafa hissettirin. Gerçekten bir üstünüz olması gerekmiyor.
- Polis çağırın. Bırakın işin çoğu kısmını kolluk kuvvetleri halletsin.
- Kaçın. İsviçreli bilim adamlarının yaptığı bir araştırmaya göre erkeklerin 18/20’si zor durumda topuk yöntemine başvurmayı tercih ediyor.
DELİLİK
Okült dünya olur da delilik eksik kalır mı? Akıl sağlığı Unknown Armies’te oldukça büyük bir yer tutuyor. Delilik dereceleri diyebileceğimiz bu sistemde aklınızın sınırlarını zorlayan stres unsurları beş kategoriye ayrılıyor: Şiddet, Doğaüstü, Çaresizlik, Yalnızlık ve İçe Dönük stres. Her kategorinin altında iki sıra kutucuk bulunuyor. Stres zarları Mind üzerinden atılıyor. Bir stres zarı attığınızda eğer sonuç olumluysa o stres seviyesinden dirayetli çıkıyor ve uygun kategorinin altındaki on Hardened (palazlanmış diyebiliriz) kutucuğundan uygun olanı işaretliyorsunuz. Zarı tutturamadıysanız da beş Failed kutucuğundan uygun olanı işaretliyorsunuz. Uygunluk konusunu biraz açmak gerekirse, bu beş kategorinin iç seviyeleri o unsurun şiddetini gösteriyor. Örneğin Şiddet’in 1. kutusu bir silahlı saldırıya uğramayı, üzerinize ateş edilmesini içeriyor. 2 ise birisinin işkenceye maruz kalışını izlemekten geçiyor. Eğer bir kategoride Hardened kutucuğunu işaretlediyseniz, o seviyedeki şiddete tekrar maruz kaldığınızda zar atmanız gerekmiyor. Çünkü artık o konsepte bir şekilde alıştınız. Bu vurdumduymazlık yüzünden eğer herhangi bir kategoride karakteriniz 10 kutucuğu da doldurursa Sosyopat oluyor ve oyundışı kalıyor. Çünkü artık yanında sevdiği birisinin bağırsaklarını dökseler meh diye geçip gidecek hale geliyor. Gelelim Failed kısmına. Aklınızı zorlayacak bir şeyle karşılaşıp bunu zihninize yediremediğinizde üç seçenekten birisini seçiyorsunuz: panik, felç ya da gözü dönmüşlük. Bir Failed kısmında beşinci kutucuğu da işaretlediğinizde artık karakteriniz aklını tamamen kaybetmiş oluyor. Bu yüzden bir kategoride Failed kutucukları dolmaya başladığında bir psikologa görünmenizi tavsiye ediyoruz. Ciddiyiz.
BÜYÜ
Okült tabanlı oyunumuzda büyü unsuru da doğal olarak mevcut. Sadece şöyle bir sorun var. Unknown Armies’te oyunlar üç bilgi kategorisine ayrılıyor: Sokak seviyesi, Global seviye ve Kozmik seviye. Normal şartlarda yeni oyuncular oyuna Sokak seviyesinde başlıyorlar ve büyü gibi unsurları oynayarak deneyimliyorlar. Bu yüzden bu kısımda oyundaki büyüye kısaca değineceğim, kimsenin keşif hissiyatını baltalamak istemem. Konu hakkında bilgisiz kalıp oyun sırasında öğrenmek isteyenlere bu bölümün devamını okumamalarını öneriyorum.
Unknown Arimes’te büyüyle bir bilim dalı gibi uğraşan kişilere Adept deniyor. Avatar dediğimiz bir grup daha var ki onlar da belirli arketiplerin izinden gidip onların bahşettiği güçlerle arketipin nirvanasına ulaşmaya çalışıyor.
Adept büyüleri fizik kanunları gibi üç kanun çerçevesinde çalışıyor.
- Sembolik Gerilim Kanunu: Yaptığınız büyü bir paradoks unsurudur. Diğerlerine, hatta diğer adeptlere bile mantıksız görünür.
- Alışveriş Kanunu: Fizik kanununa en çok benzeyendir. Büyüyü ne kadar beslersen o kadar ürün alırsın. Bunun için adeptin hal ve hareketleriyle büyü gücünü şarj etmesi gerekir. İstediği büyüleri de bu şarjları harcayarak yapabilir. (Buraya ‘cnm şu an fireball atamyrm şarzım bitti’ capsi gelecek)
- Sadakat Kanunu: Bir adept iki büyü okulunu öğrenemez. Varlığını o büyüye adadığı için başka bir büyü türü öğrenebilme şansı yoktur.
Detaya girmeden kısaca Adept okullarını şöyle sıralayabiliriz: gücünü kütüphanelerinde sahip oldukları kitaplardan alan Bibliomancerlar, çevrelerindeki yaşanmışlıklardan, kısaca geçmişten beslenen Cliomancerlar, alkol aldıkça büyünün dibine vuran Dipsomancerlar, hayatı kaosun yönetimine bırakan Entropomancerlar, hem kendinin hem karşısındakinin cildi üzerinde hüküm sahibi Epideromancerlar, adept aleminin mucitleri Mechanomancerlar, büyü gücünü uyuşturuculardan alan Narco-Alchemistler, yüzünü ve benliğini gömlek değiştirir gibi değiştirebilen Personamancerlar, sürekli maddiyat istiflenmesiyle hayat bulan paragöz Plutomancerlar, kendilerini Sect of the Naked God’a ve onun kutsal video kasedine adayan Pornomancerlar, güçlerini yaşadıkları şehir ve onun koşturmacasından alan Urbanomancerlar, büyü kaynağı olarak televizyona tapan Videomancerlar.
Avatarlardan da kısaca bahsedelim. Onların çeşitli arketiplerin yeryüzündeki temsilcileri olduğunu söylemiştim. Bu arketipler her şeye cevabı olan Demagog, önceden planlanmış şiddetin sembolü Cellat, genel geçer kısıtlama ve kurallara göre değil, kendi iradesine göre yaşayanların arketipi Uçan Kadın, gitmemesi gereken yere giden, yapmaması gerekeni yapan Ahmak, hayatındaki en büyük amacını kaybetmiş, amaç arayan Efendisiz Adam, var olan her şeyin sahipleriyle isteyenleri arasındaki bağ olan Tüccar, bilmeyenleri bilgilendiren Haberci, koruma, şefkat ve saadetin merkezi Ana, dalında her zaman en iyisi olmayı hedefleyen MVP, karşıtlığın bir araya gelmesindeki kudreti temsil eden Mistik Hermafrodit, kendini kendine verilen görevi tamamlamaya adayan Hacı, kibarlık ve sosyal normlar gibi unsurları kenara fırlatan Yabani, hükümdar-halk-toprak üçlemesinin bir bütün halinde oluşunu temsil eden Gerçek Kral ve kendine tehdit gördüğü her şeyi ortadan kaldırmayı amaçlayan Savaşçı.
SON SÖZ
Unknown Armies’in benim gözümde çok değerli bir yeri olduğunu söylemek zorundayım. Gerçeğe oldukça yakın ve tatmin edici Delilik sistemi olsun, standart kalıpların ötesinde, orijinal büyü okulları olsun oynama fırsatım olan her fırsatta çok keyif aldığımı söyleyebilirim. Siz de günümüzde geçen, bildiğimiz gerçekliğin ötesinde, garip ve gizemli bir gerçekliğin olduğu okült bir RYO arıyorsanız Unknown Armies’e bir göz atın derim.