Korku Canavarları ve Kafalardaki Mumya Sorusu
Tom Cruise’un boy gösterdiği The Mummy filminin ilk fragmanıyla birlikte kafalarda oluşan soru işaretlerini çözmeye geldim, hazır mıyız?
Etrafta bolca süper kahraman birliği filmleri dönmeye başladığı şu dönemde, farklı bir grup karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Universal Studios‘un 2012 yılından beri kafasına koyduğu Universal Monsters Evreni yavaştan şekil almaya başladı.
Geçtiğimiz günlerde fragmanı yayınlanan ve Tom Cruise‘un başrolünde olduğu The Mummy filminin, 1991 yapımı ve üçleme haline gelen The Mummy Trilogy ile karıştırıldığını fark ettim. Önemi yok. Şimdi bunu çözüyoruz.
Sinemadaki Mumya macerası, Boris Karloff‘un başrolünde olduğu Karl Freund‘un yönetmen koltuğunda oturduğu 1932 tarihli yapımla başlıyor. Bu dönemde korku sineması canavarları merkezine almıştı. The Mummy, Frankenstein, Wolf Man gibi yapımlarla 30’lu ve 50’li yıllar arasında sinema canavarlara doymuştu. Hele ki Bela Lugosi‘nin Dracula’yı canlandırdığı ve yine yönetmen koltuğunda Karl Freund’un oturduğu 1931 yapımı filmin önemi büyüktür. Zaten tüm macera da bu filmle başlamıştı.
İlerleyen yıllarda, daha sonra Universal Monsters adıyla bilinecek olan korku serisi peşi sıra vizyona girmeye başladı. Bu minvalde Mumya için de 6 adet film çekilmişti. Sonraki yıllarda da Mumya filmleri devam etse de 1991 yılındaki yeniden hortlamasına (!) kadar bu canavarımızdan pek ses duyamamıştık.
Bu dönemde Universal Studios, The Mummy markasını canlandırmak amacıyla yönetmen arayışına başlamıştı. Efsanevi yazar ve yönetmen Clive Barker‘ı düşünen firma, yönetmenin çok karanlık hikayeler anlatmayı sevdiğini fark ettiği için projeyi bu isme vermekten vazgeçmişti. Bunun yerine teklif Stephen Sommers‘a gönderildi ve marka bir anda değişime uğradı.
Bundan hoşnutsuz olduğumu düşünmeyin. Brendan Fraser‘ın canlandırdığı Rick O’Connell oldukça eğlenceli bir karakterdi. Ancak korku sinemasına yön vermiş bu canavarın türü bir anda komedi-macera yapımına dönüşmüştü. 3 filmlik maceranın ardından proje iptal edilmiş yan bir senaryo olarak da Akrep Kral (Scorpion King) ile tanışmıştık.
Yukarıda da bahsettiğim üzere Universal Studios bu paylaşılmış evren fikrine oldukça sıcak bakıyordu. Elinde süper kahramanlar olmadığı için geçmişte yaptığı en iyi işi yaparak canavarlar takımını bir araya toplamaya karar verdi. İşte bu yüzden seri yeniden korku-gerilim temasına geri dönüş sağladı.
Yani şimdi kalkıp “Abi yeağ, Brendan olmadan, çölde geçmeyen Mumya filmi mi olurmuş?” demek biraz abes kaçıyor. Evet, canavarımız aynı canavar ama 99 yılını takiben çekilen filmler sadece markayı kullanmıştı ama aynı atmosfere sahip değildi.
Şimdi ilerleyen yıllarda ki bir sonraki Johnny Depp‘in oynayacağı The Invisible Man (Görünmez Adam) olacak, Universal Monsters takımı yavaş yavaş toparlanacak. İlk adımda yapılması düşünülen karakterler pek ilgi çekici. Frankenstein, Dracula, The Wolf Man (Kurtadam), Creature From the Black Lagoon (Kara Göl’ün Canavarı), The Invisible Man (Görünmez Adam), The Bride of Frankenstein (Frankenstein’in Gelini) ve elbette The Mummy (Mumya), eninde sonunda bir araya gelerek bizi korkutmaya hazırlanıyorlar.
Dersinize iyi çalışın sonra vay efendim, neden bu filmler komik değil demeyin.
