The Rings of Power 7. Bölüm – Tamahkarlıkla Kazan Cüceler ve Mordor
The Rings of Power dizisinin 7. bölümü büyük aksiyonun sonrasında yaşanan değişimleri gözler önüne seriyor. Bölümü erkenden izleyip gördüklerimizi yazdık.
Olayların iyice geliştiği, gelecekte olacaklara dair şeylerin ortaya çıktığı bir bölüm var karşımızda.
BURADAN SONRASI SPOILER İÇERİR
Galadriel‘in yüzlerce derecelik lav ve küllerin ortasında kalmasından sonrasına gidiyoruz. Kızılların içerisinde tıpkı kırmızı bir ejderhanın uykudan uyanıp gözünü açması gibi açılan bir elf gözüyle başlıyor bölüm. Pompei’yi aratmayan küller altında bir Galadriel ile başlıyoruz. Her tarafın alev alev yandığı bir ortamda yanmamış elf saçlarıyla Galadriel, etrafta hayatta kalanları arıyor.
İsimlerini bildiğimiz herkesin neredeyse yara almadığını gördüğümüz bir ortamda Ontamo‘nun cesedi ile karşılaşıyoruz. Sonrasında Isildur‘un, tepesine çöken yanan çatının altında kaldığı dramatik an karşımıza çıkıyor. Bu tür öncül hikayelerin kötü yanı, Isildur’un ölmeyeceğini bilmek oluyor sanırım.
Harfootlar’ın Doğa Yürüyüşü
Harfootlar yolculukları sırasında kararmış ve ölmüş ağaçları görüyorlar. Yıldızları okurken gördüklerini artık gözleriyle görüyorlar: Kötülük yaklaşıyor!
The Stranger‘ın bilinmeyen bir dilde ağaçlarla konuştuğuna şahit oluyoruz. Sadece konuşmak değil ölmüş ağaçları herkesi gözü önünde iyileştirmeye çalışıyor. Halen bu karakterin kim olduğunu bilmesek de bir Istari ya da Maia olma ihtimali kuvvetleniyor. Hatta ilk aklıma gelen isim, doğa ve hayvanlarla olan iletişimi nedeniyle Radagast oldu.
Elrond’un Mithril Anlaşması
Elrond, cüceler ile mithril üzerine görüşmeye gidiyor. Mithrilin elflerin kurtuluşunu sağlayacağını anlattıktan sonra diz çöküp yalvaran bir Elrond görüyoruz. Aslında bunu politik bir şekilde değil oldukça dostça yaptığı ortada.
Durin ve babasının konuşmasında yine geçmişteki elf ve cüce münasebetlerini öğreniyoruz. Sonrasında Prens Durin, duygusal bir yakarışla Elrond’un sadece bir elf değil, arkadaşı olduğunu da vurguluyor. Bir cüce kralı olarak Kral Durin de yapması gerekeni yapıyor.
Durin ise hemen durumu karısına anlatıp bir güzel zılgıtı yiyiyor. 😂 O sırada eve giren Elrond ise zaten durumu hemen anlıyor. Durin ve Elrond’un güzel dostluklarına şahit oluyoruz. Bu vedanın sonsuz bir veda mı olacağını o anda kimse bilmiyor.
Mithril cevheri ile çürümekten kurtulan bir elf ağacı yaprağı ise umutları yeşertiyor ve Elrond’un anlattığını da ispatlıyor.
Galadriel ve Mordor’un Ortaya Çıkışı
Galadriel ve Theo’yu patlayan yanardağa bakarken görüyoruz. Galadriel, karanlığın kendi topraklarını yaratmaya başladığını dile getiriyor. Evet, yavaş yavaş coğrafya şekilleniyor. Böylece insanlar da artık kararmaya başlayan toprakları terketmek zorunda kalıyorlar.
Miriel ve Valandil ile karşılaşan Elendil, Isildur‘a ne olduğunu merak ediyor. Komutandan babaya dönüşen Elendil’i görüyoruz. Bu arada Galadriel de Theo’yu bir asker yapmak için ilk tohumları ekiyor.
Küller altında kalmış, gerçekten harika çekimlerin olduğu bir ormanda Elendil ve Valandil, Miriel’in atına yol gösteriyorlar. Miriel’in o sırada gözlerinde bir sorun olduğunu görüyoruz. Belli ki bu kıyamet gibi ortamdan herkes yara almadan kurtulmamış.
Harfootlar ile Ayrılık
Harfootlar etrafa neler olduğunu anlamaya çalışırken bilge Sadoc ve The Stranger‘ı konuşurken görüyoruz. The Stranger’ın büyüsü işe yaramamış zannedilirken küçük bir çiçeğin, ağacın içerisinde açtığına şahit oluyoruz.
The Stranger’ın hep sorun yaratıyor gibi görünmesinin ardından ise yollar ayrılıyor.
Galadriel ve Theo
Küçücük bir köyde yaşanan kıyamet gibi bir olayın ardından herkes bir araya gelmeyi başarmışken bir şekilde Galadriel ve Theo, bütün gruptan ayrı düşüyorlar. Herkes kampa doğru giderken ikiliyi bir oyukta dinlenirken izliyoruz. Galadriel bütün soyağıcını anlatıyor. Dizide ilk kez Celeborn‘un bahsi geçiyor. İkinci sezonda Círdan’ı göreceğimizi öğrenmiştik, belki Celeborn da karşımıza çıkar.
Galadriel, alışık olduğumuz şekilde yine umut aşılamayı başarıyor. Karanlığın ötesinde bu dünya için çalışan güçlerin olduğundan bahsederek karanlığın içinde aydınlık sözler saçıyor.
O sırada görüyoruz ki orklar, insanların peşini kolay kolay bırakmayacaklar. 4 hobbitin Yüzük Tayfı’ndan saklanmasını andıran bir sahne izliyoruz ama bu sefer Galadriel ve Theo ağaç kovuğunda saklanıyorlar. Bu bir gönderme midir bilemiyoruz ama bana güzel bir saygı duruşu gibi geldi.
Cüceler, Mithril ve Elflerin Kaderi
Cücesi elfler ve elfsi cüceler söylemleri arasında Durin‘in babasını pek dinlemediğine şahit oluyoruz. Cücelerin ise sadece aile içerisinde bilinen özel isimleri olduğunu öğreniyoruz. Tam da bu sırada aslında Durin ve Elrond‘un bir arkadaştan öte, kardeşlik bağı gibi bir ilişkileri olduğuna şahit oluyoruz. Elrond durdurmasa ne güzel Durin’in ismini de öğrenecektik.
Durin, madeni çökertmek uğruna kazmasını vurup mithrile ulaşmaya çalışıyor. Hem Elrond’un hem Durin’in gözleri parlıyor. Buldukları mithril cevheri damarı, bırak elfleri, Orta Dünya’ya yeter neredeyse ama baba Durin’in gelişiyle ortalık şenleniyor. Elrond, Durin’in gizli işlerine alet olarak cücelerce hakettiği kovulma ile tanışıyor. Tabii ortamdan eli boş ayrılmıyor.
Baba-oğul Durinler arasında duygusal, geçmişe dönük bir konuşma geçerken oğul Durin, dostunu korumak adına biraz haddini aşan sözler sarfediyor. Oğul Durin de yavaş yavaş Elrond’un gazabını tadacak gibi görünüyor. Bir elf uğrunca ailesini ve diğer cüceleri karşısına alan bir cüce az görülür.
The Stranger’ın Mucizesi
Harfootlar, The Stranger‘ın gidişinden kısa bir süre sonra onun mucizesine bizzat tanık oluyorlar. Kısa süre önce yanmış, yok olmuş ağaçların meyveleri ile karınlarını doyuruyorlar. Bu sırada biri de çıkıp ya şu Yabancı’yı bulalım, helal olsun adama demiyorken Harfootlar, kendilerini takip eden beyaz kıyafetli kişilerle tanışıyorlar.
Beyazlar içindeki abinin kim olduğunu henüz bilmesek de ateşe hükmettiğini görüyoruz. Üstelik meşaledeki ateşi alıp, bir büyüyle tüm etrafı ateşe verecek kadar da güçlü. Kendisinin Sauron olup olmadığu halen meçhul ama ne kadar güçlü ve iyi niyetli olmadığını görmüş olduk.
Kampa Varış
Sonunda kampa varan insanlarla birlikte Elendil‘i, Isildur‘un atı Berek‘i sakinleştirmeye çalışırken görüyoruz. Bir bölüm önce atlar hakkında bilgi veren Elendil’in de atlardan öğrenecekleri varmış demek. Oğlunun ortadan kaybolmasından Elendil, bir şekilde Galadriel’i sorumlu tutuyor. “Bu olaylar en başında hiç başlamasaydı Isildur hâlâ hayatta olurdu,” yaklaşımını görüyoruz. Elendil’in sözlerinden sonra kendisinin Galadriel’e karşı bir tutumu olacak mı göreceğiz.
O sırada Galadriel ve Theo da yollarını bulup kampa ulaşıyorlar. Theo, ceset ve yaralıların arasında annesi Bronwyn’i ararken mutluluk kendini gösteriyor. Arondir ve Bronwyn‘i de yara almamış halde görüyoruz.
Miriel ise sadece gri görüşünün ardından gözlerini bağlamış olarak karşımıza çıkıyor. Henüz halka bu durum açıklanmamış ki kendisi kampın dışında duruyor. Orta Dünya’nın işlerine karışmaktan imtina eden Miriel, bu sefer düşmanları yenmek için büyük bir hırs taşıyor.
Miriel, Numenor adına savaş yemini ederken elflerle yeniden dostluğun kurulmasının tohumları da ekiliyor.
Harfootların Tanıdık Cesareti
Her şeye rağmen ayağa kalkan Harfootlar arasında güzel bir beraberlik, dayanışma konuşmasına tanık oluyoruz. Tıpkı Yüzüklerin Efendisi’nde tanıdığımız hobbitler gibi.
O sırada Nori, tıpkı Frodo’nun yüzüğü götürme cesareti gösterdiği gibi ayağa kalkıp cesaretini gösteriyor. Sam’in Frodo’ya eşlik etmesi gibi Poppy de Nori’ye katılıyor. Sonrasında Sadoc ve Marigold‘un da katılmasıyla 4 hobbit (evet tıpkı bizim hobbitler gibi), The Stranger’ı aramak için ait oldukları topluluktan ayrılıyorlar.
Numenor’a Dönüş
Kısa süre önce Numenor’dan Orta Dünya’ya yelken açan Miriel, bu sefer hem fikren hem fiziken değişmiş şekilde tersine yelken açıyor. Galadriel ise serbest bırakılan bir tutsak olarak bıraktığı Halbrand’ı bu sefer bir kral olarak görüyor karşısında. Elf ilaçlarıyla onu iyileştirmek için “arkadaşına” sadakatini de gösteriyor.
Disa ve Cüce Kralllığı
Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır sözünü doğrularcasına umutsuzluğa kapılmış Durin’i Disa ile konuşurken görüyoruz. Disa, Durin’in yüreğini alevlendirecek kıvılcımları çakarak umudu yeniden canlandırıyor. Büyük ihtimalle bundan sonra kral olma yolunda hareketlerini izleyeceğimiz bir Durin göreceğiz.
Ve akıllarımızdan silinmeye sözler kulaklarımıza geliyor; “Cüceler büyük bir tamahkarlıkla kazdılar derinleri. Khazad-dum’da neyi uyandırdıklarını biliyorsun, gölge ile alevi!”
Mithril madenlerinin diplerine kadar düşen elf yaprağını izlerken uyanan gölge ve aleve şahit oluyoruz. Balrog‘un cüce madenlerinde uyanışına tanık oluyoruz!
Adar, Orklarına ve Karanlığa Ev Buluyor
Adar, karanlık ve küllerle kaplı toprağı orkları ve karanlığın geleceği için ev ilan ediyor. Güney Toprakları olarak bilinen bu diyar, bu andan sonra Mordor olarak akıllara kazınacak!
Udûn’un Mordor’a dönüşeceğini geçen bölümde söylemiştik. Bu dönüşümü Adar resmen ilan ediyor.
Bu bölümde Kral, Kraliçe, Komutan ve cesur savaşçıların karanlık ile yüzleşmelerinin ardından savaşa hazırlıklarına şahit oluyoruz. Numenor, Orta Dünya insanları ve elfler artık omuz omuza savaşmak adına ilk hareketi başlatıyor.
Cücelerin büyük tamahkarlıkla kazdıkları derinleri gördük ve sonunda Balrog ile karşılaştık. Balrog’un ilerleyen bölümlerde ne gibi belalar getireceğine şahit olacağız. Efsaneleri izleme şansımız olacak gibi görünüyor.
Udûn ve Güney Toprakları’nın karanlığına gömülmesini izledikten sonra diyarın Mordor olarak adlandırıldığı ana da tanık olduk. Böylece Kara Topraklar anlamına gelen ve Barad-dûr (Kara Kule), Mount Doom, Morannon (Kara Kapılar), Cirith Ungol, Gorgoroth ve Udûn’dan oluşan Mordor’un ismini alışını da gördük.
Karanlık fakat yine harika görsellerle dolu bir bölüm izledik. Sezon finalinden önce karanlığın doğuşunu, olayların başlamasını gördük. Üstelik Galadriel ve Theo’nun ağacın altında saklanması, 4 hobbitin kendi topluluğunu geride bırakıp yola çıkması gibi şeyleri de Yüzüklerin Efendisi’ne bir saygı duruşu gibi algıladım şahsen.
Büyük ihtimalle sezon finali büyük olayların patlak verdiği bir bölüm olacak. Bu olayların akıbetini görmek için ise ikinci sezonu bekleyeceğiz. Heyecan ve olaylar gitgide artıyor.
