Savaş, Yıkım ve 2. Dünya Savaşı Üzerine Fantastik Bir Animasyon Film – Wizards
Fantastik kurgu, genellikle metaforlar üzerinden ilerler. Dünyamızda veya hayatımda yaşanan şeylerin hayali bir şekilde anlatımıdır çoğu zaman fantastik. Hatta J.R.R. Tolkien her ne kadar, “Metaforlardan uzak durmaya çalışırım,” dese de Yüzüklerin Efendisi eserinin 2. Dünya Savaşı alegorisi olduğu hâlâ tartışılmaktadır. 1977 yapımı Wizards animasyonu da bize savaşı, teknolojinin getirdiği yıkımı ve 2. Dünya Savaşı’nı fantastik bir dille anlatıyor. Hatta metafor değil resmen gözümüze de sokuyor.
1977 yapımı bir animasyonu 40 yıllık bir süre geçmesi üzerine izlediğinizde ister istemez animasyon teknolojisi bazı yerlerde rahatsız edebiliyor ancak o dönemin şartlarına göre düşünürseniz aslında ortaya güzel bir iş çıktığını görebiliyorsunuz.
Filmin yönetmen koltuğunda Ralph Bakshi oturuyor. Bu isim size bir şey ifade etmiyorsa şöyle söyleyeyim; kendisi 1978 yılında yapılmış The Lord of the Rings (Yüzüklerin Efendisi) animasyon filminin de yönetmenidir. Zaten Wizards filminde de aynı tekniğin kullanıldığını görebiliyoruz.
Filmin Konusu
Bildiğimiz dünya, büyük bir teknolojik savaş sonrasında atom bombaları tarafından dümdüz edilmiştir. Radyasyon bulutlarının dağılması ise tam 2 milyon yıl sürmüştür. Dünyanın pek çok yeri radyasyona maruz kalmış ve çok az yerinde doğal yaşam korunmuştur. Radyasyonun olduğu yerde yeni ırklar ve mutantlar ortaya çıkmış; yaşamın olduğu yerde de insanların ataları olan periler, elfler ve cüceler uzun süren uykularından uyanmışlardır.
Montagar isimli periler ülkesinin kraliçesi Delia, barış içindeki yaşamlarının 3000. yılının kutlanması sırasında gökyüzünde karanlık bulutların toplandığını farkeder ve kendisini rahatsız hissederek tepenin üstündeki evine çıkar. Periler bir süre dışarıda merakla bekledikten sonra yaşlı bir peri içeriye girdiğinde Delia’nın koynunda iki peri bebek görür. Birisi güler yüzlü, sevimli olan Avatar; diğeri ise çirkin, haşin bakışları olan Blackwolf‘tur.
Avatar, hayatını güzellikler ve iyilikler yaparak geçirirken Blackwolf ise masum canlılara eziyet eden ve kötülük yapmaktan hoşlanan bir yapıdadır. İkisi de çok güçlü büyücülerdir. Doğum sırasında hastalanan Kraliçe Delia’nın ölümünün ardından Blackwolf, krallıkta hak iddia eder ancak Avatar, kötülüğün gelmesini istemediği için onu kovar.
Aradan Zaman Geçer…
Blackwolf, doğadan nefret ederek hayatını sürdürür ve amacı da dünyaya hükmetmektir. Bunun için teknolojiyi kullanmak ister. Teknoloji ise, dünyanın büyük savaş sonrası yıkımından ötürü kötü bir şey olarak anlatılmaktadır.
Mutantlar ve cehennemden çağırılan iblisler Blackwolf’un etrafında toplanır. Sonrasında yıkım ve yeniden savaş başlar. Suikastçılar ile perileri, elfleri ve diğer ırkları yok etmeye başlar.
Avatar’ın Savaşa Girmesi
Artık yaşlı fakat hâlâ kudretli bir büyücü olan Blackwolf’un ikizi Avatar da yapılanlara -her ne kadar istemese de- artık göz yumamaz. Elf ırkından Weehawk, peri kraliçesi Elinore ve Blackwolf’un suikastçısı olan Peace ile bu savaşı bitirmek için Blackwolf’u öldürmek üzere yola çıkarlar.
Yolda bir yandan dünyadaki yıkıma tanık olurlar bir yandan da diğer ırklarla karşılaşırlar. Tabii ki yolculuk sırasında başlarına bir sürü olay da gelir tabii ki. (Spoiler vermeyeceğiz, oturun izleyin! :) )
2. Dünya Savaşı Bağlantısı
Başlıkta 2. Dünya Savaşı demişsiniz de ne alakası var? Bildiğin iyi ve kötünün savaşı diyebilirsiniz. Wizards filmindeki metafor da tam olarak bu. Blackwolf, Hitler’i örnek alan ve hatta o dönemin Hitler’i olan bir karakter. Geçmişin teknolojisini de kullanarak tanklar, uçaklar, ateşli silahlar üreterek savaşta üstün güç elde ediyor. Tıpkı 2. Dünya Savaşı’nda Hitler’in yaptığı gibi. Hatta yukarıda da bahsettiğimiz gibi bu olay bir metafor olmaktan ziyade gözümüze de sokuluyor.
Blackwolf, Hitler olurken mutantlar ve iblisler de SS subayları ve Nazi askerleri olarak karşımıza çıkıyor. Periler, elfler, cüceler de Naziler’e karşı duran diğer devletleri temsil ediyor.
Hitler Propagandası ve Wizards
Hitler, radyoyu ve gazeteleri kullanarak propagandayı tarihte en iyi yapan kişidir herhalde. 2. Dünya Savaşı boyunca gazeteler ve radyolar aracılığıyla ne kadar güçlü olduklarını tüm dünyaya duyurarak düşmanlarına korku salmış ve Alman halkının da gözünü boyamıştır. Hatta bir Propaganda Bakanlığı kurulmuş ve bakan olarak da Adolf Hitler’in sağ kolu olan Joseph Goebbels, Propaganda Bakanı olarak atanmıştır.
Wizards filminde de propagandanın gücünü görüyoruz. Savaşta üstün güç elde etmek isteyen Blackwolf, geçmişin teknolojilerini araştırırken aradığı şeyi buluyor. Bir film makinesi bulan Blackwolf, meydanlarda ve savaş alanlarında 2. Dünya Savaşı Almanya ordusu görüntüleri oynatarak düşmanlarına korku salıyor. Aynı zamanda Hitler’in konuşmalarını askerlerine izleterek onları gaza getirmeyi başarıyor.
Savaş meydanında havaya yansıtılan görüntülerde uçan uçaklar, büyük tanklar, kalabalık ordular düşmana gösteriliyor ve bu şekilde propagandayı kullanıyor. Aynı zamanda eski teknolojiden faydalanarak ürettirdiği tankları, uçakları ve ağır makineli tüfekleri de düşmanlarının üzerinde kullanmaktan çekinmiyor.
Her Kötülüğün Sonu Vardır!
Wizards filmi 2. Dünya Savaşı’nı sevenlere fantastik bir şekilde anlatılmış ilginç bir yapım. Tıpkı 2. Dünya Savaşı’nda da olduğu gibi kötülüğün bir sonu var. Avatar, Weehawk, Peace ve Elinore da bu kötülüğe dur demek için canlarını ortaya koymuşlardı.
Tabii Blackwolf bir yandan propagandaya devam eder ve düşmanlarına korku salarken bu dörtlü ise tam da Yüzüklerin Efendisi’nde Frodo’nun yaptığı gibi Blackwolf ile yüzleşmek için içeriye sızmaya çalışıyorlar. Sonrasını anlatmayacağız ama neler olduğunu, eğer tarih bilen biriyseniz tahmin ediyorsunuzdur. :)
Filmde, savaşın sonunu belirleyen olaylardan bir tanesi olan Normandiya Çıkarması’nı da görüyoruz. Mutantlar tarafından kontrol altına alınmış bir sahile çıkan elf ve peri ordusunun büyük savaştaki rolünü de izliyoruz. Fantastik bir Normandiya Çıkarması görmek isteyenlere önerilir.
Yüzüklerin Efendisi ve Wizards
(Burada biraz SPOILER var) Yüzüklerin Efendisi eserinin 2. Dünya Savaşı’nı anlatıp anlatmadığı tartışıladursun, Wizards filminin Yüzüklerin Efendisi eserinden çok fazla etkilendiğini görmek mümkün.
Peace’in Blackwolf ile olan bağlantısı, yüzüğün Sauron ile bağlantısını anımsatıyor. Avatar’ın bir nevi Gandalf rolünde olduğunu da görmek mümkün. Ayrıca propaganda için kullanılan film makinesinin yok edilmesi ile savaşın seyrinin dönmesi de yüzüğün yok edilmesi sonrası savaşın kazanılması bağlantısı birebir örtüşüyor. Weehawk’ın dev yaratık ile savaşırken kurtarılması da Frodo’nun Shelob ile olan mücadelesini akıllara getiriyor.
Sonuç
Evet, animasyon 1977 yapımı ve başta da dediğim gibi 40 yıl sonra izlemek çok keyif vermeyebilir. Konuda zaman zaman kopukluklar yaşanabiliyor ve karakterler çok derin işlenmiyor. Karakterlerin derinlemesine işlenmemesi de izleyicinin empati kurmasını zorlaştırıyor.
Yine de fantastik bir film arayanlar ve belki sonrasına ışık tutmuş eserlerden birini izlemek isterseniz ve 80 dakikanız varsa Wizards size ayrı bir tat sunuyor. Filmde Sean karakterini izlerken dikkat edin, Mark Hamill‘in güzel seslendirmesi kısa da olsa keyif veriyor.
İyi seyirler.