Cadılar Bayramı için Harika Bir Tercih – Kara Hasat İncelemesi

İthaki, Cadılar Bayramı haftasında Karanlık Kitaplık serisine Kara Hasat romanını ekledi. Biz de tek oturuşta okuyup bitirdiğimiz bu sürükleyici romanın Cadılar Bayramı için harika bir tercih olduğuna katılıyoruz.

Çünkü hem 120 sayfalık bir kitap ve bu yüzden tek günde okuyup bitirebilirsiniz, hem de ilgi çekiciliğini asla yitirmeyen gizem dolu bir hikaye anlatıyor. Dolayısıyla bu kitabı özellikle “uzun zamandır kitap okuyamıyorum, iyice köreldim” diye düşünen okurlarımıza tavsiye edebilirim. Çünkü hem okuma hevesini geri kazandırabilen hem de okurunu zorlamadan akıp giden bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Hatta okurunu da hikayeye dahil eden bir kitap bu. Zira hikaye anlatıcısı yer yer ikinci şahısa geçerek okurun durumunu ve hikayesini anlatmaya başlıyor. Bu da hikayeye ayrı bir tat katıyor ve anlatımını ilginçleştiriyor.

Bu arada kitap bir filme de uyarlandı ve film 2023’te vizyona girecek.

Kara Hasat, 1963’te bir Cadılar Bayramı akşamında başlıyor. Hikayeyi iki karakterin gözünden izliyoruz.

İlki Pete McCormick. 5 gündür portakal suyu dışında bir şey yiyip içmemiş ve odasında kilitli tutulmuş 16 yaşında bir oğlan. Annesinin ölümü onu ve kız kardeşini sefil durumda bırakmış. Zira kayıplarının ardından babası da kendini alkole vurmuş. Üstelik işini de, çocuklarının gözündeki saygısını da yitirmiş. Pete McCormick için de artık işler çığrından çıkmış durumda. Cadılar Bayramı’nda Ekim Çocuğu’nu parçalarına ayırıp bu şehri terk etmek istiyor.

Hikayesini izlediğimiz ikinci karakter de Ekim Çocuğu’nun ta kendisi. Ona Testere Surat ya da Testere Dişli Jack de diyorlar. Çünkü 16 yaşındaki ergen erkek çocukları bu tarz lakapları severler. Ve bu gece Ekim Çocuğu kasabaya doğru yürürken kasabadaki tüm ergen oğlanların silahlı bir şekilde kendisini beklediğini biliyor. Onu parçalamak, ezmek, püre haline getirmek istiyorlar. Bu lanetli kasaba karşısında bir şansı varsa adımlarını dikkatli atması gerekecek.

Kara Hasat: Küçük Bir Kasabada Tuhaf bir Görenek

Hikaye bize bu iki karakteri tanıttıktan sonra biz neler olup bittiğini anlamaya çalışıyoruz. Ekim Çocuğu neden kasabaya geliyor? Neden ergen oğlanlar silahlı bir şekilde onu bekliyor? Pete McCormick neden 5 gündür odasında kilitli?

Baştan bildiğimiz tek bir şey var. O da Ekim Çocuğu’nu öldürmeyi başaranların bu kasabada el üstünde tutulduğu. Aileleri bolluk ve bereket içinde yaşıyor. Bir yıl boyunca asla fatura ödemiyor, son model arabalarla zengin evlerde yaşıyor. Testere Dişli Jack’in katili olan çocuk da kasabayı terk etme hakkı kazanıyor.

Kasabayı terk etme hakkı mı?

İşte kitap bu gizemlerle bizleri son sayfasına kadar sürüklüyor. O yüzden ben spoiler vermemek adına sadece girişini tanıtmış olayım. Fakat hikayenin keyifli bir şekilde ilerlediğini söyleyebilirim. Finali de hiç fena değil. Aklınızdaki tüm soru işaretlerine cevap veren bir son beklememelisiniz. Ancak çoğunun cevabı kitapta yer alıyor. Hem zaten yazının başında da dediğim gibi, siz de okur olarak bu hikayenin bir parçasısınız. Cevabını kitapta bulamadığınız soruların bir kısmının yanıtını aslında biliyorsunuz. Çünkü siz de katılmıştınız o Kara Hasat eğlencesine. Siz de baltanızı elinize alıp sokağa çıktınız ve o soğuk gecede Ekim Çocuğu’nu beklediniz.

O kasabada neler olup bittiğini siz de gayet iyi biliyorsunuz.