Batman v Superman: Dawn of Justice Fragmanının En İnce Detayları
Yayınlanan ve öncesinde sızdırılan Batman v Superman: Dawn of Justice fragmanı son günlerde çokça konuşuluyor. Herkes bir şekilde birbirine filmden bahsediyor veya “Do you bleed?” (Sen kanar mısın?) repliğini söylüyor.
Bize göre bu fragmanda görünenden fazlası var. Bu nedenle biz de kareleri detaylıca inceleyelim, görünmeyenleri anlatalım istedik!
Superman, Metropolis halkı tarafından büyük bir kahraman olarak biliniyor, hatta şehirde tanrı gibi görülüyor. Kendisinin büyük bir heykeli bile var. Ancak şehirdeki herkes böyle düşünmüyor. Superman’in Kryptonlular ile savaşı ve yaşanan yıkım henüz unutulmamış olacak ki kalabalığın içinden insanlar hâlâ bunu sorguluyor. Injustice: Gods Among Us oyununu akıllara getirmemek elde değil!
Sonuç olarak Superman bir anda istenmeyen kahramana mı dönüşüyor?
Not: Pek çok kişi, bu konuşanlar arasında Neil deGrasse Tyson ve Charlie Rose’un sesini de duyduğunu belirtiyor. :)
Halktan insanlar bir şekilde Superman’i sorgulasa da anlaşıldığı üzere Superman’e inanan ve ona hizmet eden birilerinin olduğunu görüyoruz. Hatta onlar Superman’in askerleri mi yoksa bir tarikat mı?
Superman’i görünce diz çökmelerinden anlıyoruz ki bu adamlar bir şekilde Superman’e hizmet ediyorlar ancak kim bu adamlar? Silahlılar, görünüşe göre bir sığınak gibi bir yerdeler ve kolunda ise Superman logosu var! (Sizin için görüntüyü biraz aydınlattık)
Sonrasında yine Superman’i bir şeyler yakalarken ve muhtemelen şehri kurtarırken görüyoruz.
Bu karede Superman bir Rus uzay mekiğini yakalamış, kaslarını göstere göstere duruyor. Mekiğin üstünde Roscosmos yazıyor. Peki neden bir Rus uzay mekiği var? Acaba filmde, Soğuk Savaş döneminden kalma eski düşman olan; aslında Batman’in düşmanı olan KGB Ajanı KGBeast‘i mi göreceğiz?
Superman’i havada süzülürken görüyoruz. Tam bir melek, hatta bir tanrı ikonu gibi duruyor. Arkasından gelen ışık bir nur gibi. Bir kadın aşağıda elini ona doğru kaldırmış, muhtemelen yardım istiyor ancak havada duran o tanıdığımız Superman değil. Sanki onların yardım ricasını reddeder gibi duruyor. Neler oluyor Superman!
Alışık olmadığımız bir Superman portresinin ardından uzun zamandır beklenen an geliyor. Ben Affleck’i Bruce Wayne olarak görüyoruz. Sanki biraz daha yaşlı bir Batman göreceğiz. Saçların kenarında beyazlar mı var?
Sonraki karede ise Batman kostümünü görüyoruz. Bu kostüm direkt olarak Frank Miller’ın yazdığı “The Dark Knight Returns” hikayesini aklımıza getiriyor. O hikayede de Batman artık yaşlı bir kahramandı. Ayrıca o hikayede kullanılan Batman logosuna baktığımızda ve filmdeki Batman logosu da göz önüne gelince aslında kostümün direkt olarak “The Dark Knight Returns” hikayesinden alındığı görülüyor. Hatta filmdeki Batman aynen o hikayedeki Batman olabilir mi? Daha geniş bir gövde, kısa kulaklı başlık, logo…
Sonrasında Batman’i bir bina içerisinde görüyoruz. Burası Wayne şirketinin binası olabilir mi? Işığın altında duran şey Batmobil’e benziyor. Sanırım Batman, uzun zamandır kullanmadığı aracı almak için gelmiş. Oraya acaba başkaları da mı gelmiş? Fotoğrafın sol tarafına bakarsanız sütunlarda değişik yazılar ve bir de soru işareti görüyoruz. Acaba Riddler lakaplı Edward Nigma önceden orada mıymış? Bu bir işaret mi yoksa tesadüf mü?
Batman, binadan Batmobil’i aldıktan sonra limana yollanıyor. Neden bilemiyoruz ancak bir yandan Batmobil ile limana ilerlerken bir yandan da -muhtemelen kumanda ile kontrol ettiği- bir drone ile limanı kurşun yağmuruna tutuyor. Yine kimi veya neyi kurtarıyorsun Batman?
Batman sonrasında Superman’i buluyor ama daha hazırlıklı şekilde. Zırhlı yarasa elbisesini giymiş ve Superman’in karşısına çıkmış şekilde.
Superman’e, akıllarımızdan uzun süre çıkmayacak olan şu soruyu soruyor: “Söyle bana, sen kanar mısın?” Sonrasında kendinden emin bir şekilde cevabı yapıştırıyor; “Kanayacaksın!”
Sonrasını biz de merak ediyoruz ama cevapları 2016’dan önce alabilecek miyiz emin değiliz. Yeni bir fragmanda başka ipuçları olur mu bilmiyoruz.
Bizim anladığımız; Superman artık sevilmiyor ve Batman de Superman’i pataklamak için dönüyor ya da Batman, Superman’i bir şekilde yardıma ikna etmeye çalışıyor. Kafamızda deli sorular ama cevaplar için maalesef erken.
İşte fragman:

Son anladığımız şey ise…
kahramanların iç dünyasına dönük filmler daha basarılı olabilir bence salt aksiyon ve klasik amerikan esprilerinden kaçınılırsa. çünkü bir yerden sonra öyle bir durum oluyor ki nasılsa şehrin azizi(her şehrin bir kahramanı vardır avrupada bunlara korucu azizler denir. pagan geleneğinden devşirilmiş bir hristiyan adetidir. amerika bunun kendindeki yokluğunu ise süper kahramanlarla gidermeye çalışır.ilginç değil mi?) bizi kolluyor diye insanlar artık umursamaz bir hale gelmiştir. tüm yük o kahramanın üzerine biner bir kişi tüm idealist duygularıyla bir ütopya oluşturmaya çalışır ne yazık ki karanlık güçlerin sonu gelmez. çünkü toplum pasif duruşuyla ve idollerin arkasına saklanışıyla bu “kötü adamları” cesaretlendirir. kahramanın tüm uğraşlarına ragmen hiçbir şey değişmez ve daha da kötüleşir. medya da başlatılan en ufak bir anti kahraman kampanyası cadı avına dönüşür. insanlar hemen kahramanını siler ve sembolik olarak taşlamaya başlar. buna kafası bozulan kahraman ise sorgulamaya başlar. neden kendimi heba ediyorum ki neden bu kokuşmuş embesiller için fedakarlık yapıyorum. insanlığın kaderi zaten belli. bu duygularla boğuşurken ortadan kaybolur ve hiçbir şeye karışmaz. tabi karanlık güçler alttan alta sistemi oymaya devam ederler.artık insanları çığlıkları aman dileyişleri görmezden gelinemez.işte bu durumda kahraman tüm haklı çıkarımlarına rağmen şunu farkeder. nasıl ki insanın doğası nankörlük kaderi de en acı şekilde yok olmak ise benim de doğam fedakarlık kaderim ise boşa çabalamak.sonuçta hesap günü, o zaman erdemli olmam beklenmiyordu ya da doğruyu söylemek benim zararıma olurdu diyerek kendini haklı çıkaramazsın.bu duygular ışığında doğru yolu bulan kahraman elini tekrar taşın altına sokmak için uzun süren uykusundan uyanır ve olayın içine bodoslama dalar.