Haberler

Yeni Dünyalar Kurgusu Gerçek Oluyor!

kepler-186f

Bilimkurgunun en temel düşüncelerinden birisi olan “Başka gezegende yaşam, benzer dünyalar, Dünya benzeri gezegenler” kurgusu gerçek oluyor!

Bilim dünyasında çığır açan bir keşif yapıldı. Gökbilimciler, ilk kez Dünya ile aynı boyutlarda ve bilinen yaşama uygun nitelikte bir gezegen gözlemlendiğini duyurdu.

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)’nın gezegen avcısı uzay teleskopu Kepler, 496 ışık yılı mesafedeki (1 ışık yılı = 10 trilyon km) gezegenin, kendi yıldızına olan uzaklığı sebebiyle “yaşanabilir bölge” içerisinde bulunduğunu tespit etti. Bu da yüzeyinin ne çok fazla sıcak ne de soğuk olduğu anlamına geliyor. Üzerinde deniz ve okyanuslar yer aldığı düşünülen gezegene “Kepler-186f” adı verildi.

kepler-186f-dunyaKepler-186f, Kuğu Takımyıldızı’ndaki Kepler-186 yıldızının çevresinde dönen 5 gezegenden biri. Kepler-186 yıldızı, bizim güneşimizin yarısı kadar büyüklükte. Daha önce gözlemlenen yaşanabilir gezegenler, Dünya’dan en az yüzde 40 daha büyüktü. Bu da onların fiziksel yapılarını belirlemede güçlüklere sebep oluyordu. Ancak Kepler-186f, birçok özelliği ile Dünya’yı andırıyor.

Gezegenin büyüklüğü belirlenebilse de kütlesi ve bileşimi henüz bilinmiyor. Karasal bölgelerinin dağlık ve kayalık bir yapısının olduğu tahmin ediliyor. 52,5 milyon kilometre uzaklıkta bulunan kendi yıldızı etrafındaki dönüşünü 130 günde tamamlıyor. Dünya’nın Güneş’ten aldığının üçte biri kadar kendi yıldızından enerji alıyor. Kepler-186f’in yüzeyindeki en aydınlık saatlerde, Dünya’daki günbatımından bir saat önceki kadar gün ışığı görülüyor.

NASA’daki bilim insanları, atmosferinde bol miktarda karbondioksit olduğu tahmin edilen gezegen için, “Dünya’nın ikizi olmaktan öte onun kuzeni” yorumunu yapıyor.

Büyük Bir Adım

ABD’nin California eyaletinde yer alan NASA Ames Araştırma Merkezi’nde, Kepler-186f araştırmasını yürüten Elisa Quintana, “Yaşamın var olduğunu bildiğimiz tek gezegen Dünyamız. Güneş Sistemi’nin dışında yaşam araştırması yaparken Dünya’nın karakteristik özelliklerini taklit eden gezegenleri bulmaya odaklanıyoruz. Yaşanabilir bölge içerisinde kalan ve Dünya ile aynı boyutta olan bir gezegen bulmak büyük bir adım,” dedi.

NASA’nın Washington’daki merkezinde Astrofizik departmanı direktörü olan Paul Hertz ise, “Gelecekteki NASA görevleri olan James Webb Uzay Teleskopu ile dış gezegen araştırma uydusu sayesinde uzak gezegenlerin fiziksel yapılarını ve atmosferik koşullarını daha iyi görebileceğiz. İnsanlığın Dünya benzeri gezegen arayışını sürdürebileceğiz,” açıklamasını yaptı.

5 Yılda 961 Gezegen

2009 yılında uzaya fırlatılan Kepler Uzay Teleskopu, 961 gezegenin gözlemlenmesini sağladı. Bunlardan çok azı bilinen yaşama uygun özellikte. Büyük bir kısmını Jüpiter ve Satürn gibi gaz devleri oluşturuyor. Kepler-186f araştırmasının sonuçları bugün bilim dergisi Science’ta yayınlandı.

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. 496 isik yili uzaklik deniyor birakin normal hizi, isik hizinda bile gitsek insan ömürünün yetmiycegi mesafeler bunlar.Teknolojimizin cok yol almasi lazim daha. Ayrica yasanabilir bir gezegen bulsalar bile bunu bizlerle paylasacaklarini sanmiyorum. Rusya veya cin oraya gitmeye calisir diye. Zaten bugüne kadar savaslara harcanan para teknoloji ve yeni gezegenleri kesfetmeye harcansaydi simdiye baya bir yol kat etmis olurduk.

  2. Ne yazık ki, henüz kendi Dünyamızı bile tam anlamıyla kavrayabilmiş değiliz. Her gün yeni bir canlı çeşidi buluyoruz. Öte yandan birçok türün de yok olduğunu görüyoruz.

    Bir gün insanoğlu elbet uzaya açılacak ama ne şartlar altında olacağı çok önemli bence.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu