Don’t Starve – Hayatta Kalabilecek Misin?
Atalarımız ne demiş; “Ava giden avlanır!” Peki av mı olacaksınız yoksa avcı mı? Açlıktan ölecek misiniz yoksa hayatta kalabilecek misiniz?
Klei Entertainment tarafından geliştirilen Don’t Starve, Steam’de ön siparişe çıktığından beri inanılmaz bir ilgi görüyor. Oyunun asıl çıkış tarihi 23 Nisan 2013. Yapımcılar oyunun açık beta sürümünden gelen geri bildirimleri dikkate alıyor. Don’t Starve sürekli olarak güncellemeye tabii tutuluyor.
Etrafta meşale ile dolaşan, yemek toplayan, yaratıklardan kaçan ve kamp alanı inşa etmeye çalışan Tim Burton’ın kaleminden çıkmış gibi karakteri görünce, yeni eğlenceli bir sandbox oyunuyla karşı karşıyayız diye düşünmüştüm.
Terraria ya da Minecraft düşüncesiyle girdiğim oyunda gerçekten hayal kırıklığına uğradım. Hayır, oyunun kötülüğünden bahsetmiyorum. Sandbox-survival tarzındaki oyunu bu kadar kötü oynayamazdım. Kendi kendimi hayal kırıklığına uğrattım.
Hâlâ nelerden bahsettiğimi anlamadıysanız oyunun hikayesine ve oynanabilirliğine biraz değinmek istiyorum. Oyunun isminden de anlaşılacağı gibi hayatta kalma mücadelesi verdiğimiz bir sandbox dünyası içerisindeyiz. Amacımız olabildiğince gece geçirmek ve aç kalmamak.
Bunun için çeşitli alet edevat gerekebiliyor. Odun toplamak istediğinizde balta yapmanız gerekiyor. Balta için çakmaktaşı bulmanız gerekiyor. Geceleri yaratıkları uzakta tutan kamp ateşini korumaya almak için taştan koruma alanı sağlayabiliyorsunuz. Taşlar için kazma yapmanız gerekiyor. Taşların bulunduğu noktada yaratıklar bulunuyorsa, kendinizi korumak için silah ve zırh yapmanız gerekebiliyor. Yani tüm eşyaların geliştirilme süreci birbirine bağlı.
Oyunda adım adım ilerledikçe elinize geçen eşyaların ne olduğunu anlamak biraz zaman alıyor. Bu tarz oyunlara yabancıysanız önceden tanıtım videolarını izlemenizi ya da Don’t Starve wiki sayfasını karıştırmanızı öneririm. Çünkü o kadar çok ihtimal var ki, halen her şeyi bir arada görebilmiş değilim. Science Machine adı verilen bir cihaz sayesinde yeni eşyalar geliştirebilmek mümkün. Eşyalar için gerekli olan malzemeler toplandığında makinenin yanına giderek istenilen araç-gereçleri yapabiliyorsunuz.
Yukarıda da bahsettiğim gibi Sandbox yapısından ötürü, ilk başlarda zor olacak oyunun ilerleyen zamanla açılacağını ve sonra her şeye sahip olacağımı düşünüyordum. Keza, Terraria ve Minecraft gibi oyunlarda bunu alasıyla yapabiliyorduk.
Ancak Don’t Starve gerçekten hayatta kalma oyunu olmuş. Öyle güzel, öyle detaylı hazırlamışlar ki açlıktan ölmemeye çalışırken masa başında karnınızın guruldadığını hissetmiyorsunuz. Oyunda açlığı yatıştırmak için yığınla çözüm var. Ama önce bulmak gerekiyor.
Tavşanlara ya da kuşlara tuzak kurabilirsiniz, sebze-meyve yetiştirebilirsiniz, otluklarda çıkan küçük böğürtlenleri toplayabilirsiniz, topladığınız etleri kurutabilirsiniz veya pişirebilirsiniz, arıcılık yaparak bal toplayabilirsiniz; yani aklınıza gelebilecek her öğeyle beslenebiliyorsunuz. Tek sorun onu nasıl yediğiniz. Çiğ yediğinizde daha az açlık gideriyor, bu yüzden pişirmekte fayda var. Hatta oyunun ilerleyen bölümlerinde kap-kacak yapmayı başardığınızda çeşitli tariflerle, lezzetli yemekler yapabiliyorsunuz.
Peki aç kaldığınızda ne oluyor? Yavaş yavaş canınız azalıyor ve ölüyorsunuz. Çok aç kaldığınızda ya da geceleri çok vakit geçirdiğinizde akıl sağlığınızı kaybetme ihtimaliniz de var. Akıl sağlığı durumunu Cthulhu sistemindeki Sanity’e benzetebiliriz. Bir kere o yola girdiğinizde geri dönmesi çok zor oluyor; çünkü Akıl Sağlığı düştükçe etraftaki hayaletleri ya da ruhları görmeye başlıyorsunuz. Bu da karakteri deliliğe daha çok yaklaştırıyor. Olabildiğince iyi beslenmeli ve karakterinize göre muamele yapmalısınız.
Ondan da hızlıca bahsetmek gerekiyor tabii ki: Oyunda birçok karakter bulunuyor. Hepsinin birbirinden farklı avantajları ve dezavantajları var. Oyunda hayatta kaldığınız süreye bağlı olarak kazandığınız tecrübe puanı ile yeni karakterler açılabiliyor.
Oyunda şu an için oynanabilir 7 karakter bulunuyor. Son güncellemeler ile oyunun başında karakterimizi yalnızlığı ve açlığıyla bırakan Maxwell’in de oynanabileceği söyleniyor. Öte yandan diğer karakterleri tanıtmak gerekirse:
Wilson, ana ve başlangıç karakterimiz. Centilmen Bilim adamı lakabına sahip Wilson, diğer karakterler arasında en sabit, en ortalama karakter kalıyor. Sakal bırakabiliyor ve bu sakal sayesinde kışları donmaktan kurtuluyor.
Willow, küçük kundakçı, kendiliğinden geceleri ufak ateşler yakabiliyor. Böylece malzemeniz kalmadığında kısa bir süre daha devam edebiliyorsunuz. Tam bir pyromaniac olan Willow, ateş hasarı almıyor.
Wendy, ölüleri görebilen küçük kız. Gece olduğu zaman ölmüş kız kardeşi Abigail’in ruhu Wendy’i korumaya geliyor. Ancak bazı zamanlar Abigail’in Wendy’e saldırma ihtimali de var. Küçük Wendy, kız kardeşinin ruhu sayesinde geceleri yaratık saldırılarına karşı kendisini daha fazla koruyabiliyor.
Wolfgang, oyunda en fazla cana, mideye sahip olan karakter. Büyüklüğü sayesinde daha fazla hasar verebiliyor. Ancak bu kadar büyük vücuda her zaman daha fazla besin gerekiyor. Büyüklüğü iyi hoş ama acıktığı zaman, doyurmak oldukça vakit alabiliyor.
WX-78, Don’t Starve’daki insan olmayan tek karakter. Yaşayan her canlıdan nefret eden bu robot sayesinde, bozuk yemekleri bile yiyebiliyorsunuz. Hatta bozuk yemeklerden gelen penaltılar da size işlemiyor. Tabi tahta, taş gibi yenmesi imkansız olan şeyleri de mideye indirebiliyorsunuz.
Wickerbottom, yaşlı ve aksi kütüphaneci teyzemiz. Oyunda oldukça önemli bir yeri olan Science Machine’deki tüm araç gereçlerin prototipini geliştirmeden yapabiliyor.
Wes, oyuna son eklenen karakterlerden biri. Fransız pandomim sanatçısını andıran Wes, oynanması en zor karakterlerin başında geliyor. Tüm karakterlere göre daha az canı, daha az akıl sağlığı ve daha az açlığı bulunuyor. Verdiği hasarda oldukça az. Bu karakter biraz kendi sınırlarını zorlamak isteyen oyuncular için geliştirilmiş olabilir.
Her oyuncunun daha iyi oynayabileceği bir karakter elbette var ancak başlangıçta oyunu öğrenene kadar Wilson’ı oynamak en iyi tercih olabilir.
23 Nisan’da piyasaya sürülene kadar sürekli güncellenecek Don’t Starve, Steam üzerinde 11.99 dolara satılıyor. Çıkış tarihine kadar satın aldığınızda yanında bir tane daha hediye ediyorlar. Böylece bir arkadaşınızla beraber oyun tecrübesini paylaşabilirsiniz.
Don’t Starve’ın henüz bir sonu yok. Ancak son güncellemenin ismi The End is Nigh olunca, insan ister istemez bir oyun sonu canavarı olacağını bekliyor. Önceki güncellemelerde gelen mevsim döngüsüyle, hayatta kalmak daha da zorlaştırılmıştı. Oyunun takipçileri zorluk seviyesinin gelmesini bekliyor.
Tekrar görüşene kadar kendinize iyi bakın, sakın aç kalmayın ve gece hırlama sesleri duyarsanız hazırlıklı olun.
Oyunun resmi sayfasından pek çok bilgiye ulaşabilir, oyunu da satın alabilirsiniz: http://www.dontstarvegame.com/
İşte oyunun tanıtım fragmanı: