Geçmişin, Şimdinin ve Geleceğin Melankolik Yankısı: Makine Yazı
Bilimkurgu edebiyatında kendine has bir sesi olan, yarattığı her bir karakteri de farklı seslere sahip John Crowley‘nin Makine Yazı adlı romanı İthaki Yayınları‘ndan çıktı.

John Crowley‘nin post-holokost bir dünyanın naif ve sırlarla örülü portresini çizdiği Makine Yazı, masalsı bir arayış romanı olarak tanımlanıyor.
“Fırtına Geçeli, Meleklerin Yarattığı Dünya Yok Olalı Uzun Zaman Olmuştu.”
Dünya’daki canlı yaşamını neredeyse sona erdiren, “Fırtına” adıyla anılan afetten bin yıl sonrasında eski medeniyetin azizlerle, her şeyi mümkün kılan teknolojileriyle ve kendilerini yok eden kibirleriyle dolu hikâyelerini dinleyerek büyüyen Konuşan Saz, az sayıda insanın yaşadığı, labirenti andıran, görünmez ve değişken sınırlara sahip Küçük Belaire’de “Gerçeği Konuşanlar” topluluğuna dahildi.
Topluluğun dışına çıkmak ve bir aziz olmayı öğrenmek en büyük arzusuydu. Âşık olduğu ve Fısıltı mezhebine dahil Günde Bir Kez adlı kız, Dr. Boots’un Listesi isimli tuhaf bir toplulukla birlikte Küçük Belaire’den ayrılınca onu takip etmek için Saz da yolculuğa çıktı.
Saz’ın azizlik arayışı uzak geçmişe, yeryüzünü terk ederek bulutların üstünde yaşamaya başlayan teknolojik açıdan gelişmiş “melekler”e, şu anki dünyanın müsebbibi çağlar süren kazalar ve felaketler serisine dair bir arayışa dönüşecekti.
“Güçlü, gerçekçi karakterlerin olduğu, usta işi bir eser.”
– Frederik Pohl“Crowley’nin en iyi eseri. Bilimkurgu türünde yazılmış en iyi kitaplardan da biri.”
– John Clute
Graham Sleight’ın önsözüyle basılan 272 sayfalık bilimkurgu romanı Türkçeye Sevda Deniz Karali çevirdi.