Stranger Things ve IT Bağlantısı Yıllar Sonra Daha da Anlam Kazanıyor
Stranger Things 5 sezonu geride bırakmışken, dizinin yaratıcıları Duffer Kardeşler’in Stephen King eserlerinden ne kadar yoğun biçimde etkilendiği artık tartışmasız bir gerçek. Netflix’in en çok izlenen dizisi olmayı başaran Stranger Things, özellikle 1970ler ve 1980ler döneminin Stephen King romanlarını anımsatan atmosferi, karakter yapıları ve korku anlatımıyla dikkat çekiyor. Firestarter, The Dead Zone, Carrie ve özellikle IT gibi eserlerden izler taşıyan dizi, popüler kültürde kendine sağlam bir yer edindi.
Stranger Things 5. sezonuyla birlikte toplamda 1 milyar 800 milyon izlenme saatine ulaşmışken, ilginç bir şekilde Stephen King uyarlaması bir başka yapım, HBO Max’te büyük başarı yakalıyor.
IT Evreni Genişliyor ve Eski Bir Bağlantıyı Hatırlatıyor
IT Welcome to Derry dizisi, HBO Max’te yayınlanan ilk sezonuyla güçlü bir başlangıç yaptı. Rotten Tomatoes’ta %80 beğeni oranına ulaşan yapım, platformun yılın en çok izlenen dizilerinden biri haline geldi. Dizi, Andy Muschietti’nin 2017 ve 2019 yıllarında çektiği IT filmlerinin öncesini anlatıyor ve Losers Club’ın Pennywise ile karşı karşıya gelmesinden önce Derry kasabasında yaşanan felaketlere odaklanıyor. Bu olayların çoğu, Stephen King’in 1986 tarihli romanında da yer alıyordu.
Stranger Things hayranları beşinci sezon öncesinde eski bölümleri yeniden izlerken, dizinin Stephen King’in IT evreniyle kurduğu unutulmuş bir bağlantı yeniden gündeme geldi. Bu detay, yedi yıl sonra çok daha çarpıcı bir anlam kazanıyor.
Bob Newby’nin Will’a Anlattığı Korkutucu Hikaye
Sean Astin’in canlandırdığı Bob Newby karakteri, Stranger Things ikinci sezonundan bu yana dizinin en sevilen yan karakterlerinden biri olarak anılıyor. Joyce Byers ile kurduğu samimi ilişki ve özellikle Will ile geliştirdiği bağ, Bob’u izleyicilerin gözünde özel bir konuma taşıdı. Ancak Bob’un trajik ölümü, karakterin kısa sürede unutulmaz olmasına da yol açtı.
İkinci sezonda Will, Upside Down’da geçirdiği travmatik deneyimlerin etkileriyle mücadele ederken Bob, ona korkularla yüzleşmenin önemini anlatır. Bu konuşma sırasında Bob, çocukluğunda yaşadığı bir travmayı paylaşır. Bob, Baldo adındaki bir sirk palyaçosunun kendisine balon uzatarak yaklaşmaya çalıştığını, bu olaydan sonra uzun süre kabuslar gördüğünü anlatır. Ancak rüyalarında palyaçoya karşı durup korkmadığını gösterdiğinde, kabusların sona erdiğini söyler.
Bu anlatı, IT hikayesinde Pennywise’ın çocuklar tarafından korkuyla beslendiği ve ona karşı koyulduğunda zayıfladığı fikriyle neredeyse birebir örtüşür. Üstelik Bob’un ailesinin Maine kökenli olduğunu söylemesi, karakterin çocukluğunu Derry kasabasında geçirmiş olabileceği ihtimalini de güçlendirir. Zamanlama ise IT: Welcome to Derry dizisinde anlatılan dönemle örtüşmektedir.
Stephen King Etkisi Sadece Bob ile Sınırlı Değil
Yıllar boyunca bu detay, Stranger Things ve IT evrenlerinin aynı dünyada geçtiğine dair teorilerin ortaya atılmasına neden oldu. Ancak Duffer kardeşler, bu bağlantının doğrudan bir evren paylaşımı olmadığını net şekilde ifade etti. Onlara göre Bob’un hikayesi, Stephen King’e yapılan bilinçli bir selamdan ibaretti.
Matt Duffer, verdiği bir röportajda Tim Curry’nin Pennywise performansının çocukluk döneminde kendisi üzerinde derin bir etki bıraktığını ve bu travmatik hissin Bob’un hikayesine ilham verdiğini açıkladı. Stranger Things genelinde Stephen King’e yapılan göndermeler bununla da sınırlı değil. Mike Wheeler karakterini canlandıran Finn Wolfhard’ın IT filmlerinde Richie Tozier rolünü üstlenmesi, üçüncü sezonda Pennywise’ın kırmızı balonlarının kullanılması ve ana karakter grubunun IT’deki Losers Club ile benzerliği bu etkinin açık örnekleri arasında yer alıyor.
Bugün geriye dönüp bakıldığında, Stranger Things ile IT arasındaki bağ gerçek bir evren birleşiminden çok, güçlü bir nostaljik saygı duruşu olarak değerlendiriliyor. Ancak bu detaylar, dizinin neden bu kadar kalıcı ve etkileyici olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Kaynak: CBR
