Gotham Bölüm 4 İncelemesi
Gotham, Arkham Asylum’dan söz eder etmez, Arkham’ı göstermekle kalmadı, tımarhanenin hikayenin merkezinde yer aldığı bir bölümle çıkageldi!
Arkham hâlâ açılmamış olsa da arazisi için Falcone ile Maroni’nin kapışması Arkham’ı bölümün merkezine oturttu. Diziye çok iyi oturtulan tımarhanenin görüntüsü de fazlasıyla başarılıydı. Atmosfer bakımından harikalar yaratan dizi, Batman evreninin en önemli mekanlarından birini gösterirken de pişman etmedi.
Falcone-Maroni arasındaki savaş, Arkham projesi için verdikleri mücadeleyle devam etti. Bu mücadelede kullandıkları katil ise bölümün kötüsüydü denebilir. Pek önemi olmayan ama gözümüze sokulan özel bıçağıyla Gladwell soğukkanlı ve profesyonel bir suikastçı profili çiziyordu. Hedeflerini öldürürken yaptığı konuşmalar ilgi çekici olsa da bölümün sonunda harcandı. Halbuki iki tarafın da adamlarını öldürmesiyle akılda soru işaretleri bırakmıştı. Gladwell ikili mi oynuyor, Falcone da Maroni de aynı adamı mı kiraladılar şu an bilmiyoruz, ileride öğreniriz ama Da Vinci’den alıntı yapan katilimizi ileride görebilecek olmamız zor.
Falcone’la Maroni’nin destekçilerinin aynı silahla öldürüldüğünü Edward Nygma tespit etti. Nygma yine birkaç dakikalık bir sahne ile karşımıza çıktı ki uzun bir süre böyle kalacak gibi. Zaten Penguin ve Mooney’nin hızlı yükselişi esnasında yeni bir orijin görmektense en azından bir karakterin gelişiminin yavaş yavaş işlenmesi daha iyi olur.
Penguin ile Mooney’nin sahneleri bölümün en iyi yanlarındandı. Yuvası Gotham’a çabucak ayak uyduran Penguin, kurnazlığıyla şaşırttı. Ancak Penguin’i asıl ilginç kılan Gordon’la olan ilişkisi. Suç dünyasında tepeye oynarken, Gordon’a bilgi de sızdırıyor. Gordon, herkesin ölü sandığı Penguin’in ortalıkta gözükmesini istemese de onun yardımlarına ihtiyaç duyacak. İşte bu karmaşa, merak uyandırıcı yerlere doğru ilerliyor.
Mooney ise Penguin’i kaybetmesine rağmen şehrin en güçlüsü olmaya hazırlanıyor. Gotham’a yaraşır sertlikteki seçmeleriyle yeni bir yardımcı bulan Mooney yakında çete savaşlarına katılacak. Falcone-Maroni savaşı iyice kızıştı, Penguin’in ayak sesleri duyuluyor, Mooney de geliyor; yani heyecanlanmak için birçok sebebimiz var.
Gotham, güzel yerlere ilerliyor; fakat önceki incelemelerde bahsettiğim potansiyelini kullandığı bölümleri görmemiz gerekiyor artık. Çünkü bu bölümde yapılan hatalar iyice göze batmaya başladı. Mazouz iyi bir oyuncu olsa da Bruce’u çok fazla görüyoruz mesela. İlk dört bölümden çocuğun Batman olacağına dair aldığımız sinyaller yeterli, Bruce’un hikayesinin arka plana atılmasının zamanı geldi. Çete savaşlarını işlerken de Dollmaker’ı unutturmamalı dizi. Sonuçta her bölümde birçok karakter görüyoruz ve eskilerini geliştirmek yerine yenileri eklenirse ileride hikayeyi toparlaması zorlaşır.
Gotham önceki bölümlerin kalitesinden sapmadan devam etti. Yine gelecek bölümler için umut vaat ediyor, bir de hatalarını düzeltebilirse mükemmel bölümlerle karşılaşabiliriz.
Yazan: Berke Kadam