League of Legends Oyunu Nasıl Bu Kadar Tutuldu?

10 senelik geçmişin ardından, markalaşmış bir isim, alışılmış yüzler, temel bir oynanış, dünya çapında bir oyuncu kitlesine sahipken Defense of the Ancients (DotA), nasıl oldu da tahtını bir anda League of Legends‘a bıraktı? Şu anda bu oyun, neden dünyanın aktif olarak en çok oynanan bilgisayar oyunu?

Birkaç çok temel sebep bunun için gösterilebilir bunları da; yenilikçilik, rahat oynanış, doğru reklam ve dahiane ekonomik planlamalara bağlayabiliriz.

Yenilikçilik :

DotA haritası Warcraft III: Frozen Throne oyununun çıkışından sonra Icefrog rumuzlu arkadaş tarafından, bildiğimiz Map Creator isimli Warcraft programıyla yapılmıştır. Bu harita yerleşkenizin olduğu tarafa ve kulelerin bu yerleşim yerinden uzaklığına göre dış koridor ve kısa koridor olmak üzere adlandırılır, bunlara ek olarak bir de orta koridor vardır ve kare yapılı bir haritadır.

Seçilebilen kahramanlar oyunun senaryo modundan gördüğümüz bildiğimiz, kaynak olarak health ve mana kullanan, isimleri değiştirilmiş karakterlerdir. Örneğin Sylvanas’ı Traxex, Patchwerk/Abomination’ı Pudge, Arthas’ı Omniknight olarak gördük. League of Legends ise daha ufak boyutlu ve eliptik dizayn edilmiş eş uzunlukta üst koridor ve alt koridor, ve bir orta koridordan oluşmaktadır. Karakterler tamamen yeni tiplere sahiptir ve “Mana” olgusunu kırarak herhangi bir kaynak kullanmayan, enerji/öfke gibi kaynaklar kullanan karakterler yaratmışlardır. Grafik modellemeleri; ilk örneği olan PS2 oyunu Killer 7’de, sonrasında çoğunuzun bildiği bilgisayar oyunu Borderlands’de kullanılmış Cell Shading teknolojisi ile hazırlanmıştır. Animasyon hızı artık çok yaşlanmış olan WarCraft 3 hızına göre çok daha akıcıdır. Bunun yanı sıra League of Legends (LoL) hesabınızda 1-30 arasında kurulmuş bir seviye sistemi getirilmiştir ve seviyelerinize göre Mastery Puanları kazanarak bir Yetenek Ağacı (Talent Tree) dolduruyorsunuz. Ve aynı şekilde Rune Sayfası denen başka bir oluşum ile oyuna otomatik olarak size eklenen belirli istatistiklerle başlamanızı sağlayarak seviye 1 oyunları ile seviye 30 arası oyunlara bariz bir fark yaratıyor ve bu aslında tıpkı World of Warcraft’taki gibi asıl oyunun seviye 30’dan sonra başladıgını bize göstererek insanları en azından bu seviyeye gelene kadar oyunu oynamalarını sağlıyor.

Görsel olarak çeşitlilik katma amacıyla da karakterin tek tip olmasını engelleyerek çeşitli dış görünüşler de ekleyip bu şekilde oyuncu çekmeyi başarmıştır.

Rahat Oynanış :

Oynayanlar bilirler tabii ki, ben şahsen 2004 senesinde başlamıştım DotA’ya, o zamanlar başka bir alternatifi yoktu. Bu sebeple de kıyas söz konusu olamıyordu ama kesin bir şey vardı; DotA hatayı acımasızca cezalandıran bir oyundu, o son 200 altını toplamak amacıyla gidilen bir koridorda 4 kişi tarafından sıkıştırılıp hem o parayı toplayamadığımız gibi onun iki katı kadar paradan olurduk ve çok uzun süren bir diriliş süresi bizi beklerdi.

Tabii lütfen unutmayalım “AĞBİ DENY YOK AMA LOL’DE” diye bir boyut var aynı zamanda. Deny dediğimiz kavram öncelikle piyasada görebileceğiniz herhangi bir Real Time Strategy oyununda (Age of Empires, Warcraft 3, Age of Mythology vs.) “attack” komutunun kısaltması olan “a” butonuna basıp kendi ünitenize tıklamanız sonucunda kendi ünitenizi öldürmeniz eyleminin DotA’da gelişen adıdır. Bu da esasında yapım ekibinin “hadi bir şey yaratalım böyle çok da iyi olur çok da güzel olur” diyip akıl ettiği bir şey değil de “böyle bir şey de var biz bundan yararlanalım” diyerek geliştirdiğinin ispatıdır.

Son olarak DotA’nın en güç kısımlarından birisi de Ward dediğimiz harita üzerinde görüntü kontrolü sağlayan eşyanın belirli bir süre zarfında belirli sayıda atılabilmesidir; ki bu denli büyük bir haritada yeri geldiğinde büyük sıkıntılara mahal vermektedir. Gel gelelim LoL “daha rahat bir oynanış”, “Gündelik oyuncular için birebir” şeklinde etiketleri üzerine çekmiştir. Yani esasında asıl fark; Riot Games, oyunu günde 1-2 oyun atıp çıkacak oyunculara daha yakın, dost canlısı bir oyun olarak hazırlamıştır. Oyun içi maksimum seviye DotA’ya göre daha düşüktür, eşya ücretleri daha uygundur, kısacası herhangi bir oyuncuya bir şey başardığı hissiyatını kolayca tattırabilmektedir. Kısacası harita daha küçük, deny yok, Ward sınırsız alınabilen/kullanılabilen, dış koridor-kısa koridor problemi olmayan, trilane/off-lane gibi karışık roller barındırmayan aksine rol bakımından daha net oluşuma sahiptir. Kısacası temel meta açısından, yani gündelik oyuncu için gerekecek en önemli şey açısından çok net ve kolay anlaşılabilir, bu sebeple rahat alışılabilir ve oynanabilir bir oyundur.

Doğru Reklam :

“Dota’nın yapımcılarından…”

League of Legends’ın yapım sürecinde yapılan en kilit cümle buydu herhalde ve tabii ki de ücretsiz bir oyun olarak çıkartılması. Streaming dediğimiz, günümüzde Twitch, Garena TV gibi internet televizyonlarında yapılan canlı yayınların kullanımını yoğun biçimde kullanarak ve teşvik ederek (ve kesinlikle benim görüşüm çok başarılı müzik seçimleriyle) elektronik spor camiasına bomba misali düşüş yapmıştır ve hâlâ bile izlenme rekorlarını kırmaktadır.

Ekonomik Planlamalar :

İşte ipin ucu asıl burada kaçıyor esasında. Başka bir açıklaması olamayacak şekilde dahilerden oluşan Riot Games, kendisinden 2 sene önce çıkmış olan ve kafa başı 20 Dolar/Euro alan Heroes of Newerth‘ün yaptığı hatayı yapmayarak oyunu ücretsiz olarak çıkarma kararı almıştır. İçerisine özenle hazırlanmış, bol içerikli ve hiçbir şekilde oyun içi avantaj sağlamayan yani Pay 2 Win dediğimiz yapıda olmayan bir dükkan yerleştirmiştir. Oyunun P2W olmamasını sağlamak amaçlı iki çeşit oyuniçi kredi birimi kullanmışlardır. Bunun birisi oyun içi kazanılan Influence Point (IP) diğeri de gerçek para veya kodlarla elde edilen Riot Point (RP). Şimdi diyeceksiniz ki “E gerçek parayla olanı varmış bunun pay 2 win işte. Şöyle ki size oyun içerisinde bir avantaj sağlayacak bir ürünü sadece IP ile alabiliyorsunuz, bu da aslında en başta bahsettiğim Rune dediğimiz ürün için geçerli. RP ise dediğim gibi çoğunlukla görsel zevk amaçlı yaratılmış ürünler/eklentileri satın almanızı sağlayan şey işlevi görüyor daha çok.

Ve ödeme seçenekleri… kredi kartından PayPal’a, banka transferinden riot kodlarına kadar her şey ve özellikle Türkiye’deki genç oyuncu kitlesi için büyük önem taşıyan “Mobil Ödeme” seçeneği. Aileniz kredi kartına izin vermiyor mu? Arkadaşlarınız kredi kartlarını paylaşamıyor mu? O zaman bu ay 20 TL’lik daha az konuş ve kontörünle git RP al tadını çıkar. Yani para harcamak isteyen herkesin parasını harcayabileceği bir ortam hazırlayarak dükkandan elde ettikleri geliri o denli boyutlarda arttırdılar ki para harcandıkça daha iyi şeyler geliyor, para harcandıkça kalite artıyor. Bu bir yandan firmanın her kuruşu aslında hakketiği bilinci aşılamakla birlikte firmanın oyuncularını daha da teşvik etmesini sağlıyor.

Çok ufak da olsa önemli bir detay daha var LoL’ün bu büyük başarısının arkasında. Bu da şüphesiz ki DotA 2’yi sahiplenecek cesareti hiçbir firmanın erken vakitte bulamaması ve bu oyunun gelişimine fırsat sunması. Valve de gerçi çok iddialı gözüküyor şu anda DotA 2 ile. Reklamları çok yapılıyor, ardı arkası kesilmeyen turnuvalar organize ediliyor. Fakat LoL’ün şimdiye kadar DotA 2 sebepli büyük bir kaybı olmadı. Çünkü esasında topluluklar arasında bilinç farkı var gözlemlediğim kadarıyla. LoL’ün kitlesinde DotA’daki çekişmeden ve zorluklardan bıkmış insanlar, hayatında ilk kez bu tarz bir şey oynayan insanlar veya sadece daha tatlı gözüküyor diye oynayanlar var. DotA’yı incelediğimizde ise veteran oyuncular gözümüze çarpar ilk.

Toparlayacak olursam, DotA 2’nin yükselişi de göz korkutucu boyutlarda şu anda. Lakin popülerite açısından LoL’ü geçebilme ihtimali pek yok gibi duruyor saymış oldugum sebeplerden ötürü. Ama unutmayın ki Metallica olmasa Thrash Metal olmazdı, Tolkien olmasaydı çoğu diyar olmazdı, DotA da olmasaydı LoL olmazdı, bunun bilinci de her zaman için zihinlerde olmalı.