Seyfettin Efendi: Tesla Silahı İncelemesi
Devrim Kunter, Seyfettin Efendi macerasına kaldığı yerden tam gaz devam ediyor. Efendim, yeni çizgi romanı aldık, inceledik. Okurken pek keyiflendik, şimdi de bir incelemesini yazalım istedik.
“Tarih tekerrürden ibarettir” diye bir söz vardır. Ancak bu yanlış bir önermedir. Devamında “Eğer tarihten ders çıkartmayı bilmezsek” şeklinde biterek önermeyi tamamlar. Nedense, Seyfettin Efendi’nin yeni olağanüstü macerasını okurken, aklımda hep bu ses yankılandı.
Okumak için biraz gecikmiştim açıkçası. Vize haftasından yeni çıkmış bir Tarih öğrencisi olarak, eve geldiğimde çizgi romanı validenin elinde gördüm. Gülümseyerek “Bak Atatürk’ü çizmişler” dedi. Eh, şimdi Seyfetten Efendi’nin önceki maceralarını bilince ve başlığın Tesla Silahı olduğunu görünce, bir de bunlara Mustafa Kemal Atatürk eklenince merakım arttı. Validenin çizgi romanı bitirmesiyle, maceraya koyuldum.
Devrim Kunter’in göz yormayan, kendine has detaylı çizimleri içerisinde diyalog baloncuklarına bile ihtiyaç duymuyorsunuz. Her bir karakterin yüz ifadesinden ne anlattığını zaten çok iyi anlıyorsunuz. Bu konuda inceleme yapmanın hiçbir gereği yok. Hikayeye bakalım!
En başta Seyfettin Efendi’yi Houdini’den alıntı yaparken görüyoruz. Önündeki davaları ve yakasına yapışmış gizemlere aldırış etmeden bize gülümsüyor. Sayfa aralarında ise adını henüz bilmediğimiz ama çizgi romana ismini veren Tesla Silahı’nın gücüyle tanışıyoruz. İtiraf etmem gerek, Seyfetten Efendi’ye Steampunk havasının bu kadar yakışacağını düşünmemiştim. Hele hele Cumhuriyet’in ilk yıllarında bu kadar yakışacağını hiç düşünmemiştim. Ama gel gör ki akla gelmesi gereken bir detay. O yıllarda Sanayi Devrimi’ne verilen önemin haddi hesabı yoktu. Devrim Kunter yine inceyi yakalamış ve hikayeye Tesla’yı güzelce yedirmiş.
Bir çırpıda biten Tesla Silahı’nın tüm hikayesini oturup anlatmak istemiyorum. Ama şu var ki, Seyfettin Efendi 3. cildi ile birlikte daha oturmuş bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Kendilerine Üçler Meclisi diyen bir grubun yeni kurulan Cumhuriyet üzerindeki emellerinin hikayeye iyicene girmesiyle birlikte harmanlanan Seyfettin Efendi’nin geçmişi, ilerleyen olağanüstü maceralarda neler olacağına dair de ışık yakıyor.
Çizgi romanı bitirmeye yakın “Keşke bu hikayeler bilmediğimiz gerçekler olsa. Keşke gizli tarihimizde böylesine efsanevi olaylar yaşanmış olsa” dediğim anda, Cumhuriyet Gazetesi’nin kurucusu Yunus Nadi ve Atatürk’ün arasında geçen görüşme beni şaşırttı. Bu açıdan baktığımızda Seyfettin Efendi’nin bizim gerçek tarih çizgimize yakın olması, bu karakteri daha elle tutulur kılıyor.
Çizgi romanı bitirdikten sonra sevgili Devrim Kunter ile yaptığım ufak konuşmada, Yunus Nadi ve Atatürk arasındaki görüşmenin gerçek olduğunu öğrenmek de gerçekten paha biçilmezdi.
Son zamanlarda ne okusam dediğiniz boşluğa sıkıştırılmayacak kalitede bir iş çıkmış Tesla Silahı ile. Yılbaşına doğru uzanan haftalar azalırken, bir arkadaşınıza hediye almak yerine kendinize sürpriz yapın ve Tesla Silahı’nı en kısa sürede edinin derim.
