Mouse Guard – Şövalye Farelerin Yükselişi!
Neye karşı savaştığın değil, ne için savaştığın önemli!
Bu sözün ne anlama geldiğini anladığınız zaman siz de Lockhaven koruyucularından biri olmaya hak kazanacaksınız! İşte Mouse Guard!
Mouse Guard, 2006 yılında David Petersen tarafından çocuklara yönelik hazırlanması planlanan bir çizgi roman serisiydi; ancak gerek çizimler, karakterler, hikaye, kurgu ve felsefesi ile 7’den 77’ye herkesin tüylerini diken diken eden bir maceraya dönüştü.
Yazdığı çocuk hikayeleri ve masallar ile ünlenen David Petersen, Mouse Guard serisi ile fareler hakkında bildiğimiz birçok şeyi yerle bir etti. Yarattığı dünya o kadar muazzam ki, birçok ödüle layık görüldü. Hatta bir masaüstü rol yapma oyunu bile hazırlandı.
Mouse Guard, ortaçağ romantizmi havasında kavrulmuş bir fabl. Bizlere besin zincirinin en alt seviyesinde bulunan farelerin hayatlarının ne kadar zor olduğunu anlatıyor. Hem de bunu öyle bir üslupla aktarıyor ki, zamanın bir köşesinde bunların yaşanmış olduğuna inanmak istiyorsunuz.
Çizgi romandaki ana karakterlerimiz fareler. Birçok insan için her ne kadar tiksindirici gelse de, benim için onlar üzerinden anlatılan hikayeler oldukça ilgi çekici olmuştur. Daniel Keyes’in Algernon’a Çiçekler kitabı, Art Spiegelman’nın unutulmaz Maus çizgi romanı, 2007 yapımı Ratatouille filmi ve elbette Mouse Guard. Mouse Guard’ı diğerlerinden ayıran özelliği ise anlattığı hikayeler.
Yukarıda da bahsettiğim gibi fareler, besin zincirinin en alt kademesinde bulunuyor. Ufaklar, her şeyden korkuyorlar ve sürekli ölümle yüzyüzeler. Vahşi bir hayvanın pençesi ya da etrafa kurulan tuzaklar ve yaşam alanlarının daraltılması, kısa hayatlarını devam ettirmelerini iyicene zorlaştırıyor. Bir de bu fareleri, fantastik bir diyarda şövalye yapmak. İşte bu her yiğidin harcı değil, dostlar!
Petersen, çizgi roman serisinde tüm fareleri korumaya and içmiş, şövalye fareleri anlatıyor. Yıllar boyunca sınırları kendilerinden büyük hayvanlar yüzünden işgal edilmiş fareler, 1149 yılında Winter War adı verilen bir savaşta mücadele veriyorlar. Gelinciklerle girdikleri bu savaştan zaferle çıkan fareler, sınırlarını da kontrol altına alıyor. Lockhaven adı verilen bir merkezden yönetilen bu diyarın her köşesinde şövalyelere gereksinim duyuluyor.
Şövalyelerin belli başlı görevleri var. Öncelikli olarak toprakların güvenliğini sağlamak. Güvenli yollar keşfetmek, zararlı yaratıkları uzak tutmak, önemli kişilere yolculuk sırasında eşlik etmek, sınır koruması, hava durumu takibi, mesaj ulaştırma gibi birçok zorlu görevleri var.
Ancak yağan yağmur bile gitmeleri gereken noktaya ulaşmalarını engellerken, şövalye farelerin işi cidden zor. Bunun üzerine baykuş ve yılan gibi yırtıcılara da dikkat etmek zorundalar. Kış gelene kadar yuvalarındaki depoları doldurup, güven içerisinde hayatlarına devam etmeye çalışıyorlar. Elbette yardım aldıkları başka canlılar da var. Lockhaven’ın ünlü balları için arılardan yardım alınıyor. Ayrıca fare süvariler, tavşanlara biniyor.
Bu diyarda sadece Lockhaven yok. Hepsi bir noktada Lockhaven’in güvenliğine ihtiyaç duysa da, farklı meziyetlerle uğraşan şehirler ve kasabalar da var. Şövalyeler bu bölgelerin güvenliğinden sorumlu. Wild Country adı verilen bölgede kurt, tilki, ayı gibi büyük memeli hayvanlar var. Onları diyar topraklarından uzak tutmak için Scent Border adı verdikleri bir sınır var. Bu sınır coğrafi bir bölgeyi belirtmemekle beraber, geliştirdikleri bir tür koku sayesinde Wild Country’i kendi diyarlarından ayırıyor. Koku o kadar keskin ki, büyük hayvanlar yaklaşmaya çekiniyor.
Anlatılacak o kadar çok fazla şey olmasına karşın, konudan konuya atlıyor olabilirim. Kusuruma bakmayın. Ayrıntılarına inildiğinde, gözlerinizi dolduracak hikayeler anlatan Mouse Guard’ın çizgi roman serisi şu an yavaş da olsa devam ediyor. Başlamak istiyorsanız, takip edeceğiniz sıra şu şekilde olmalı:
- Fall 1152 (Ana hikaye)
- Winter 1152 (Ana hikaye)
- The Black Axe (Ana hikayeye yönelik anlatılan Black Axe efsanesi)
- Legends of the Guard Volume 1 (Bağımsız hikayeler)
- Legends of the Guard Volume 2 (Bağımsız hikayeler)
İlk başta Fall 1152’ye bir şans verin derim. Kendisine has boyutlara sahip. Fasikül olarak bulmakta zorlanabilirsiniz. Bu yüzden cilt olarak satın alabilirsiniz. Ayrıca bu dünyadan fazlasıyla zevk alırsanız, Burning Wheel sistemi ile hazırlanan Luke Crane’nin yarattığı Mouse Guard: Role-Playing Game kitabına da göz atabilirsiniz. Rol yapma kitabı, çizgi roman serisi gibi ödül kazanmış bir sistem. Arkadaşlarınızla şövalye farelere hayat verirken, oldukça keyif alacağınızın garantisini veriyorum.
Anlatılan karakterlerin fare olduğunu düşünüp, korkak olduklarını sanmayın. Lieam ve Celanawe bu karakterler arasında en sevdiklerim olabilir. Seride hoşuma giden bir başka şey ise yaratılan dünyanın, gerçek insan tarihinden de alıntılar yapması. Birebir bunlarla karşılaşmıyoruz. Fareler, Kral Arthur dönemindeki İngiltere havasını yansıtıyor. Gelincikler ise giydikleri zırhlar ve düşünce yapıları ile Moğolları ve Hunları anımsatıyor. Her hayvan türünün konuşma şeklini de farklı biçimde yansıtmışlar. Bunu seçilen yazı tiplerinde ve kullandıkları kelimelerden anlayabiliyorsunuz.
Eğer ortaçağ şövalyelik hikayelerinden hoşlanıyorsanız ve biraz da masal takipçisiyseniz, Mouse Guard gözünüzden kaçan hazine olabilir.
