Kendi Gazabında Boğulan Kahraman – Kullervo’nun Hikayesi İncelemesi
J.R.R. Tolkien’in yeni dünyalar yaratma çabasının ilk adımı olan Kullervo’nun Hikayesi, ilk defa İthaki Yayınları aracılığıyla Türkçemize kazandırıldı. Fin destanı Kalevala’nın tozlu sayfalarından çıkıp Tolkien’in diliyle şekil bulan Kullervo’da bahtsız bir kahramanın çıktığı maceraya odaklanıyoruz.
Modern fantastik edebiyatın babası Tolkien, Orta Dünya’yı bir anda yaratmamıştı. Yıllar içerisinde incelediği destanlar, mitolojiler ve halk hikayelerinden yola çıkarak dünya yaratma çabasına girmişti. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Somne’ye gitmeden önce gözüne ilişen Kalevala Destanı, bu dünyaları yaratması için ona ön ayak olmuştu.
İlk defa Verlyn Flieger’ın uzun uğraşları sonucunda 2010 yılında gün yüzüne çıkan Kullervo’nun Hikayesi, ne yazık ki birçok Tolkien okuruna hitap etmeyecektir. Tolkien’in İskandinav mitlerine merak saldığı dönemde yazdığı, daha doğrusu karaladığı Kullervo, sürekleyici bir hikaye olmaktan çok uzak. Fakat bu Tolkien’in Orta Dünya’yı şekillendirmesi için attığı en önemli adım.
Kullervo’nun Gazabı
Kullervo, Tolkien’in deyimiyle ismini gazap kelimesinden alıyor. Hal böyle olunca mutlu bir son beklemek de olası değil. Babası öldürülen ve kötü amcası tarafından sürekli olarak taciz edilen Kullervo, huzuru aradığı macerasında hüzünlü bir son bulur. Süreç içerisinde Siddharta-vari bir yolculuğa çıktığını söyleyebiliriz. Yine de Siddharta’nın yaşadığı arınmadan ziyade, daha öfkeli ve daha çaresiz bir karaktere bürünmeye başlar.
Flieger, Tolkien yazmalarını en iyi şekilde toplamaya çalışmış. Ünlü yazarın masanın üzerindeki ufak peçetelere bile notlar aldığı düşünüldüğünde, Kullervo’nun ilk taslağının fazlasıyla düzenli olduğunu görüyoruz. Üzeri çizilmiş metinler, sağa sola alınmış notlar Tolkien’in bir hikaye yazmasından ziyade fantastik dünya yaratma denemesine benziyor.
Orta Dünya Yaratılırken
Kullervo’nun gazabı sağ olsun, büyülü bir dünyanın varlığı Tolkien’in zihninde oluşmaya başlıyor. Manwe, Illuvatar, Utumno gibi kavramların ve isimlerin emekleyen hallerini Kullervo’nun Hikayesi’nde görmek mümkün. Sikki isimli büyülü hançer ve konuşan köpek Musti, ilerleyen dönemde evrilecek; Sting, Bilbo ve Frodo’nun en karanlık anlarında yardımına koşarken, Musti ise Huan ismini alıp Hurin’in en önemli yoldaşlarından biri olacaktır. Eh, Kullervo’nun da daha sonradan Turin Turambar haline geleceğini de rahatlıkla söyleyebiliriz.
Kullervo’nun Hikayesi, ufak bir kitap olmasına rağmen oturup tek seferde bitirilebilecek bir tada sahip değil. Ne yazık ki hikaye çok sürükleyici değil. Sürekli değişen isimler ve mekanlar okurun kafasını karıştıracak cinsten. Yine de Flieger’ın hazırladığı notlar ve açıklamalarla daha fazla Tolkien okuması yapmak isteyenler için kaçırılmaması gereken bir hazine.
Eğer Kullervo’da Orta Dünya’nın ilk esintilerini görmek için okursanız ziyadesiyle içerik bulacağınız kesin.
