FIFA 17’ye Rol Yapma Açısından Bakış
Frpnet, 12 yılı aşkın süredir fantastik dünyadan bilgiler ve haberler getiren bir portal olarak karşınıza çıktı. Bilimkurgu, çizgi roman, sinema, diziler, oyunlar derken hayalgücü çizgimizden şaşmamaya özen gösterdik. Bununla birlikte de rol yapma oyunlarından en iyi haberleri de sizlere ulaştırdık.
Frpnet ne yapmaz dendiğinde, “FIFA veya Need for Speed gibi oyunlara sitemizde yer vermiyoruz. Biz bir oyun sitesi değil fantastik yaşam sitesiyiz,” cevabını yapıştırıyorduk. Şimdi ise tükürdüğümüzü yalamaya hazırız. Voidu‘dan keyimizi aldık hemen oynamaya başladık.
Oldum olası spor oyunlarını sevmişimdir. Takvimler 1993 yılını gösterdiğinde 3 disketlik FIFA International Soccer oyununu aylarca oynadığımı hatırlarım. O zamandan beri de FIFA oyunlarını hep oynadım. (Biliyorum, bu furbol tutkumdan haberiniz yoktu) İddialı veya çok başarılı bir oyuncu olamadım ama her FIFA oyununda bilek ağrıtmışlığım vardır. Bu bağlamda FIFA 17 çıkar çıkmaz da Journey (Yolculuk) moduna bir bakalım dedik ve neler gördük neler. İşte bu incelemenin Frpnet’te yer almasının sebebi: FIFA Journey Modu.
Journey modu, ilk kez FIFA 17’de karşımıza çıktı. Bu mod, futbol deneyimi ile RPG konseptini inanılmaz güzel bir şekilde harmanlamış. Hatta öyle ki son dönemde çıkan pek çok RPG oyunundan daha çok sizi hikayenin içerisine çekiyor.
Yolculuk Başlıyor
Journey modunda Alex Hunter isimli futbol tutkunu, yetenekli bir genç futbolcunun hayatını oynuyoruz. Alex Hunter ve çocukluktan beri en iyi arkadaşı olan Gareth Walker bu hikayenin ana aktörleri. Alex ve Gareth, çok küçük yaştan beri futbola aşık ve iyi futbol oynayan iki arkadaşlar. Yıllar geçtikçe futbol yetenekleri de gelişir ve İngiltere Premier Lig kulüpleri de bu oyunculara şans verir. Biz de Alex’in hayatını şekillendirmeye başlarız.
Dedesi ünlü bir futbolcu olan Alex Hunter’ın babası da iyi bir futbolcuyken yaşadığı sakatlık sonucu futbola küsmüş birisi. Dedesi Alex’i sürekli futbola yönlendirse de babası da bir o kadar destek vermiyor bu duruma. Bu da hikayenin dramatik yönünü bizlere gösteriyor.
Maçlarda yaptıklarınız Alex’in kulüpteki durumunu ve futbol yeteneklerini etkilerken söylediğiniz sözler ise Gareth ve diğer takım arkadaşlarınızla ilişkilerinizi şekillendiriyor. Sakin, Hırslı ve Dengeli olacak şekilde 3 farklı konuşma seçeneği çıkıyor. Seçimleriniz de Alex’in kişiliğini belirliyor.
Maç yapmadığımız zamanlarda Alex’in hayatından kesitleri oynuyoruz ve bu kesitlerde o kadar güzel konuşmalar ve hikayeler görüyoruz ki Alex’in çocukluktan gelen futbol aşkını biz de içimizde hissetmeye başlıyoruz. Hatta yaşanan olaylarda pek çok kez Alex’ten fazla heyecanlandığım oldu. Bu konuda David Beckham’ın “My Side” adlı kitabının yazarı Tom Watt‘ı tebrik etmek istiyorum. Gerçekten başarılı bir hikaye ortaya koymuş. Zaman zaman üzülüyor, sinirleniyor, bazen de sevinçten ve heyecandan yerinizden zıplıyorsunuz. Journey modunun geneline baktığımızda bir çocuğun futbol kariyerini anlatan film izliyormuş hissine kapılıyorsunuz. İnişleriyle ve çıkışlarıyla gerçekten heyecanlı ve dramatik bir hikaye yaratmayı başarmışlar.
Hayalleri Olan Küçük Çocuktan Futbol Kariyerine
İlk başta Alex Hunter’ın tavırları ve mimikleri bana biraz itici gelmişti, hatta “Ben bu karakteri sevmezsem tüm Journey modu yalan olacak herhalde,” diye düşündüm ama çok kısa sürede fikrim değişti ve Alex ile bir olduk. Tek istediğimiz ise başarılı bir futbolcu olarak kariyer basamaklarını yükselmek!
Futbol maçları, turnuvalar devam ederken bir yandan da Twitter’da takipçi sayınız artıyor. O sırada para kazanıyorsunuz, 200.000 takipçili Twitter hesabından sonra sponsorlar sizinle iş yapmak istiyor ve çamurlu arazide maç yapan küçük çocuğun hayalleri, sayenizde gerçek olmaya başlıyor.
Peki Ya Oyunun Geneli Nasıl?
Biraz da teknik şeylerden bahsedelim. Oyunun grafikleri HARİKA olmuş. Şöyle geriye yaslanıp ekrana baktığınız anda canlı yayında maç izliyormuş gibi hissediyorsunuz. Dışarıdan izleyen birinin oyun olduğunu anlaması gerçekten zor. Oynanabilirlik olarak ise FIFA serisinin gerçekçi dinamiklere en çok yaklaştığı oyun olmuş. Motion capture özelliğinden modellemeye kadar her teknik detayın en üst seviyede kullanıldığını görebiliyoruz.
Oyun içindeki her hareket, her tepki oldukça gerçekçi olmuş. Sizin oyun oynadığınızı görmeyen birisi televizyonda maç izlediğinizi zannedecektir. Özellikle şutlar çok güzel tasarlanmış ve goller gerçekten size mekanik bir yapıdan ziyade gerçek bir gol hissini veriyor.
Journey modunda ise Alex Hunter’ı ve diğer karakterleri o kadar güzel modellemişler ki yüz mimiklerinden karakterlerin neler hissettiğini anlamak oldukça mümkün. Bunun dışında Journey modunun tek kötü yanı hikayenin lineer gitmesi. Konuşmalarınız karakterinizin yönelimini ve tavırlarını etkilese de bunlar sadece size biraz fazla takipçi kazandırmak ya da teknik direktörün gözünde biraz daha yükselmeniz dışında pek etki etmiyor. Maç içerisindeki başarılarınız da sizi bir anda yıldız yapmıyor. Hatta her maçta Hat-Trick yapsanız dahi, hikayenin akışı sebebiyle antrenör gelip, “Senin gelişmen için seni kiralamaya karar verdik,” diyebiliyor.
FIFA 17’nin ilk Journey denemesi olduğu için dinamik bir hikaye yerine lineer bir hikaye kullanılmış ama eminim ki sonraki FIFA oyunlarında başarı ve başarısızlıklar hikayeyi daha çok etkileyecektir.
Ne Öneriyoruz?
FIFA 17, hem Journey moduyla hem de oyun kalitesiyle şimdiye kadarki en başarılı FIFA oyunu olmuş. İster oyuncu yaratıp kendinize bir kariyer başlatın isterseniz arkadaşlarınızla maç yapın ama FIFA 17’yi mutlaka oynayın! Journey modu deneyimini ise kesinlikle kaçırmayın.
Oyunu indirimli olarak Voidu‘dan satın alıp hemen oynamaya başlayabilirsiniz. Herkese iyi oyunlar!
