Bir Hayat Hikayesi – An Everyday Story

Cactus Production tarafından yapılan An Everyday Story oyunu ile karşınızdayız. Oyun zengin bir hikayeye sahip bulmaca platform oyunu. Bu incelemede sizlere oyundan bahsedeceğiz.

An Everyday Story Oyunun Hikayesi

Oyun toplamda 9 bölümden oluşuyor. Her bir bölüm babanın ağzından seslendirilmiş. Baba karakteri bazen çocuğuna bir öykü anlatırken bazen ise hayat hikayesinden bahsediyor. Bu hayat hikayesi de oyunda oynadığımız üç oyuncağın hikayesiyle beraber anlatılıyor. Babanın çocukluğuna tanık oluyoruz. İlk oyuncak olan kurşun asker ile burada tanışıyoruz. Öğreniyoruz ki anlatıcımızın babası bir askermiş ve genelde evde değilmiş. Daha sonrasında anlatıcımızın Sophia ile bir kadınla tanışmasına aşık olmasına şahit oluyoruz.

Zamanla bir aile kuruyorlar ve biz de buna tanık oluyoruz. Bu sahneler ara sahne şeklinde veriliyor. Oyunun bölümlerinde genelde oyuncaklarla ilerliyoruz. Oyunun hikayesinden fazla spoiler vermek istemiyorum ancak dramatik bir hikayesi olduğunu söyleyebilirim. Oyunda özellikle sevdiğim bir şey varsa o da hikayesiydi.

Oyundaki Karakterler ve Oynanış

Oyunda oynadığımız üç karakter var: Yarasa, Kurşun Asker, Gemi. Bu karakterlerin her biri anlatıcımızın yani babanın yaptığı karakterler. Her birinin hikayesinin bir bağlantısı var. Kurşun asker anlatıcının babasının hediyesi, gemi bir aşkın sembolü, yarasa ise korkunun gerçeğe dönüşmüş hali.

Asker ile oynarken bir silaha ve paraşüte sahibiz. Bu sayede belirli yerlerden geçerken zorlanmıyoruz. Bulmacalar ona göre ayarlı.

Yarasa uçabilen ve kağıttan olduğu için rahatlıkla dar yerlerden geçebilen bir karakter. Bu sayede rahatlıkla yüksek yerlere ulaşabiliyorsunuz.

Gemi ile oynadığımızda genelde su ile alakalı bir bölüm olsa da normal bölümler de var. Geminin özelliği bir zıpkın atması ve düdük çalabiliyoruz.

Oynanış çok basit diyemem hatta pek sevmedim. Garip bir oynanışı var ve akıcı değil. Bir yerlerden geçerken zorlanıyorsunuz. Bu nedenle bana rahat bir oyun deneyimi sunmadı. Bir de oyun içerisinde mesela yarasa ile oynuyoruz diyelim ve ortam karanlık böyle olunca ilerlemek zorlaşıyor. Parlaklık ayarı tam yok. Bulmacalar da çok zor değil.

Müzikler ve Çizimler

Oyunun çizimleri tatlı. Ortama göre müzikler değişiyor ve müzikler güzel. Bence bu kısımda pek sıkıntı yok. Fakat oynarken ortamın bulanık olması veya çok karanlık olması işi zorlaştırıyor. Eğer ortam biraz daha ışıklandırılsaydı iyi olabilirdi.

Oyunun karakterlerle ilerlediğimiz sahnelerinden çok ara sahnelerin çizimini beğendim. Emek verilen çizimler olduğu belliydi. Hikayeyi bize anlatmak için çabalamışlar.

Oyun Hakkında Düşüncelerim

Yani oyun hakkında genel düşüncemi söylemem gerekirse pek sevmedim. Oyunu oynarken gerçek anlamda en sevdiğim kısım hikayeydi. Grafikleri veya oynanışı beni etkilemedi. Bir de sıkıcı bir ilerleyişi vardı. Bulmacalar üzerinde pek durulmamıştı. Çizimler güzeldi. Müzikler tatmin edici sayılırdı.

Oynadığımız oyuncakların özellikleri pek de kullanışlı değil bence. Bu oyuncakların tasarımı da pek güzel değil. Oyun içi tasarıma daha fazla dikkat edilebilirdi. Bulanıklık da ortamı görmeyi zorlaştırıyor. Oyunu oynamak istiyorsanız eğer bunları göz önüne almanız gerekiyor.