Ay’da Robot Unutmuşuz
Ve Transformers Dark of the Moon’un ilk görüntülerini aylar önce buradan yayınlamış olduktan sonra dün FRPNet olarak gösterime girdiği gün izledik ve sizler için yorumladık.
Filmin yönetmeni, ilk iki filmin yönetmeni olan Michael Bay. Oyuncu kadrosu ise yine aynı, Shia LaBeouf, Josh Duhamel, Tyreese Gibson, John Turturro, Julie White ve Kevin Dunn’ın yanında sadece Megan Fox’un yerine Victoria’s Secret Top Model’i olan Rosie Huntington-Whiteley seçilmiş. Yeni eklenen pek çok autobot var ancak aralarından en önemlisi Sentinel Prime’ı Leonard Nimoy seslendiriyor. Ayrıca Frances McDormand, John Malkovich ve Ken Jeong kısa ama eğlenceli rollerle filme dahil edilmişler. :D
Filmin konusuna gelince, Autobotların Cybertron’daki Decepticon fetihine karşı son direnişi sırasında “Ark” adlı Cybertron’un son umudu olan gemi kaçarken Decepticonlar tarafından vurulur ve uzayda sürüklenerek ayın karanlık yüzüne düşer. 1964’te bu aracın düşüşünü tespit eden NASA, 1969’da gerçekleştirdiği ay yürüyüşü sırasında Neil Armstrong ve Buzz Aldrin’i gemiyi teşhis etmeye gönderirler ve sonrasında da bu bilgiyi gizli tutarlar. Bunu bir şekilde öğrenen Autobotlar ise Cybertron’un son umudu olan gemiye gitmeye karar verirler…
Film, güzel bir konu girişi yaptı. Dünyamızdaki olaylara kısaca autobotları da dahil ederek değindi ve ik yarının ortasına kadar da ilgiyi tetikleyecek şekilde konsepti işledi. Ancak ikinci yarısında olay örgüsü klişe biçimde ilerlemesine rağmen, başarılı aksiyon sahneleri ile göz doyurarak bu eksiğini kapattı. Daha derinlikli bir film olabileceğini bilsek de, sonuçta 13+ bir filmin biraz da basit/eğlenceli olabilmek adına böyle olduğunu anlayabiliyorum.
Filmdeki espriler güzeldi, özellikle eski-özel ajan Simmons’un Ruslarla görüşmeye gittiği ve Sam’in arabadan fırladığı sahnelerde salon olarak gülmekten yerlere yattık. :D Bunun yanında robot tasarımları yine harikuladeydi. Benim özellikle favorim Decepticonlardan Shockwave oldu; delici kazıcı makinesiyle beraber autobotların bayağı bir canını yaktı. :D
Sonuç olarak, film seyirlik açıdan ve aksiyon yönünden çok doyurucu, konusu biraz daha derin işlenebilirdi ve bu sayede olay örgüsü daha net bağlanabilirdi diyorum. İkinci filmden daha bile güzel olmuş ve her şeye rağmen, sinemada gidip izlenebilecek derecede başarılı olmuş, 10 üzerinden 7 verdim.
Yazan: Adnan “The Bard” Ergül
