Büyüklük: Metropolis Coğrafya: Sword Coast – Western Heartlands Nüfus: (1479 DR)120.000-140.000; (1372 DR)42.103 Yönetim Şekli: Oligarşik Meşruti Monarşi Yönetici: Grand Duke Portyr Baldurian Parlamentosu Eski yönetici: Council of Four
Sword Coast üzerine kurulmuş bu metropol ve şehir devleti, Chiontar nehrinin Sea of Swords’a dökülen ağzının 20 mil uzaklığındadır. Kuzeyinde büyük şehir devleti Waterdeep, güneyinde ise Amn ülkesi bulunur. İşlek bir yol olan Coast Way, Baldur’s Gate’in hemen yanından geçer.
Bu hızla büyüyen şehir, halkını limanlardan ve kapılardan gelen ticaretle beslemektedir. Şehirde eladrin, elf, cüce ve diğer insansılar da yaşasalar da insanlar nüfusun çoğunluğunu oluşturmaktadır. Baldur’s Gate’in kapıları herkese açıktır. Çok uzak diyarlardan gelen insanlar burada bir arada yaşarlar.
Şehrin nüfus bilgilerine inanmak biraz mantık dışı olabilir, çünkü Baldur’s Gate’in nüfusunun Waterdeep’i bile aştığı düşünülmektedir. Metropolün halkı nasıl doyurduğu hala bir muammadır. BU kadar hızlı nüfus artışı “The Baldur’s Gate Miracle”a bağlanmaktadır.
Ne olursa olsun, Baldur’s Gate her zaman refah içinde bir şehir olmuştur. Şehirde aktif ve organize hırsız loncası, sorgulanmaya açık etik anlayışıyla yaşayan güçlü ticaret adamları, nüfuzlu tarikatlar ve gizli dernekler bir arada bulunmaktadır. Tüm bu güç grupları, zamanında paralı asker topluluğu olan ancak artık şehir koruması olarak görev yapan, Flaming Fists gözetiminde istikrarsız bir dengede şehirde varlıklarını sürdürmektedirler.
Baldur’s Gate İnsanları
Kanunlara uyulduğu sürece, herkes Baldur’s Gate sokaklarında özgürce dolaşabilir. Bu şehir kendisinin ırkı ya da geçmişi ne olursa olsun herkesin rahatlıkla vatandaş olabileceği ya da yeni bir hayata başlangıç yapabileceği açık bir şehir olmasıyla övünür. Her ırka açık bir şehir olmasına rağmen, çok sayıda troll, ork, ogre ve drowlara rastlanması pek olası değildir. Şehrin nüfusu önemli sayıdaki eladrin ve elflerle birlikte çoğunlukla insanlardan oluşur. Şehirde daha eski yerleşkelerin varlığını sürdürmesine rağmen, şehrin hızla genişlemesi, birçok yeni yerleşkenin kurulmasına yol açmıştır. Eski yerliler kozmopolit bir ırk olarak varlıklarını sürdürürken, yeni yerleşkelerin çoğu kendi bölgelerinin ve ırklarının etrafında örgütlendiler. Baldur’s Gate, -Flaming Fists tarafından kontrol altında tutulmasına rağmen- etkin bir hırsız loncasına sahiptir. Aslında Baldur’s Gate’teki asıl güç tüccarların elindedir.
Tarihi
Şehir ismini ünlü bir denizci ve kahraman olan Balduran’dan almıştır. Uzun zaman önce Balduran, efsanevi Anchorome’ye gitmiş ve büyük bir zenginlikle geri dönmüştür. Bu zenginlik şu anki Baldur’s Gate’i çevreleyen duvarların inşasında kullanılmıştır. Nedeni bilinmemekle birlikte, Balduran büyük ihtimal Anchorome’ye gitmek için çıktığı başka bir yolculuktan sonra bir daha geri dönmemiştir.
Zamanla büyüyen şehir, gelen ticaret mallarından acımasızca vergi alan yerel çiftçiler tarafından yönetilmeye başlandı. İyice çileden çıkan gemi kaptanları, limanın şehir duvarlarının sınırları içinde bulunmadığını öne sürerek, vergi ödemeyi reddederek çiftçilere savaş açtılar ve şehrin yönetimini ele geçirdiler. Yönetimin değişmesiyle birlikte en yaşlı dört kaptan şehrin yöneticisi ilan edildi. Başlarda kendi kendilerine vermiş oldukları dük sıfatı, daha sonraları kalıcı bir sıfat olarak kullanılmaya başlandı.
Bir Bhaalspawn olan Sarevok’un neden olduğu Iron Crisis zamanında, Baldur’s Gate uzun zamandır düşman olduğu Amn’e karşı savaş hazırlıklarına başladı. Neyse ki bu olay başka bir Bhaalspawn tarafından durduruldu. Daha sonraları Eldrith the Betrayer adlı bir komutan, Grand Duke’lere karşı bir askeri darbe girişiminde bulunsa da amacına ulaşamadı.
Eldrith’in Baldur’s Gate’e karşı kini, içindeki nefreti canlı tutmaya ve şehri yok etmek için Dark Alliance adlı bir hırsız loncası kurmaya teşvik etti. Eldrith, bir macera grubu tarafından öldürülse de ülküsünü bir müridi ve bir vampir lordu olan Mordoc SeLanmere üstlendi. Mordoc ise amacını gerçekleştiremeden başka bir kahraman grubu tarafından öldürüldü. Mordoc’un hatasına sinirlenen bilinmeyen bir tanrı, şehre kendi saldırmaya karar verdi, ancak sonucunun ne olduğu hala bilinmemektedir.
Hundred Years of Chaos zamanında, hain bir Grand Duke olan Valarken ve Band of the Red Moon adlı lycanthrope grubu şehrin yönetimini ele geçirmeye çalıştı. Grand Duke Valerken’in şehre verdiği büyük hasarı, başka bir Grand Duke olan Portyr durdurdu. Daha sonra Portyr, Council of Four’u iptal ederek yerine parlamentoyu getirdi. Flaming Fists’in şehrin koruması olarak göreve başlaması da aynı zamana denk gelir.
Şehir Yerleşkeleri
Baldur’s Gate’in kalbi eski ve büyük duvarların arkasında kalsa da şehir Chionthar nehrinin ötelerine kadar uzandı. Dışarlıklarının elleriyle hızlı bir şekilde inşa ettikleri binalardan dolayı yeni yerleşkelerdeki mimari Toril’in en karışığıdır. Ziyaretçiler bu yeni caddelerde yollarını asla bulamazlar. Tüm bu zorluklara rağmen, sadece şehrin yerlileri, bu mimari çöplükte yerel bir renk ve doku bulabilirler.
-Bloomridge (Zengin Yerleşkesi) Mühendislik ve büyü harikası Bloomridge, Baldur’s Gate’in eski duvarlarının arakasında konumlanır. Bu yerleşke birçok basamak, galeri ve asma bahçeden oluşur. Caddeler iyi giyimli alıcılarla ve seyyar satıcılarla dolup taşar. Mimari olarak hoş dükkânlar, çiçeklerle çevrili pasajlar ve açık hava kafeleri bulunmaktadır.
Bloomridge’de nadir bulabileceğiniz gösterişli evler satın alabilir ya da popüler mağazaların ve kafelerin bulunduğu pahalı apartmanlarda küçük bir daire kiralayabilirsiniz.
-Twin Songs (Tapınak Bölgesi) Twin Songs, şehirdeki birçok tapınak bölgesinden biridir. Nüfusun çeşitliliğinden dolayı bölgedeki her tapınak farklı amaçlara hizmet eder. Flaming Fists’in baskısına rağmen kötü amaçlı tapınaklar bile buradaki varlığını sürdürmektedir. Birçok farklı mahallede yerel mabetler ve tapınaklar bulunmasına rağmen Twin Songs şehrin din adına kalbinin attığı yerdir. Uygun bir fiyata herkes,burada sağlık ritüeli bulabilir.
***Şehrin Önemli Kişilikleri***
-Grand Duke Portyr: Halk tarafından çok sevilen adil bir kişiliktir. Bu sevgiye rağmen Portyr, güç blokları tarafından sürekli kullanılır ve şehirdeki olaylar üzerindeki acizliği çok fazladır.
-Nine-Fingers: Hırsız loncasının başı olan Nine-Fingers Keene, şehirdeki en güçlü kimliktir. Portyr’in halefi olmak için çabalar.
-High Priest Faenor: Bir Oghma rahibi olan Faenor, bir zamanlar Gond’a adanmış olan High House of Wonders’ın başında yer alır. Faenor kendini şehrin istikrarını sağlayan güç olarak görür.
Ekonomi
1368 DR yılında, Mirabar’dan Luskan’a büyülü yolla taş ticareti yapılmaktaydı. Bu pahalı bir süreçti. 1479 DR yılında, Spellplague’nın getirdiği karmaşa ile Luskan tüm ticaret yollarını kaybetti. Bu olaydan sonra Baldur’s Gate, Waterdeep ve Amn’i geçerek Sword Coast üzerindeki en önemli ticari liman haline geldi.
Şehirde çok etkin bir hırsız loncasıyla beraber aynı güçte Merchant’s League denilen dürüst iş adamlarının loncası da bulunur. Ayrıca Knights of the Shield ve Knights of the Unicorn’da şehirde varlılarını sürdürmektedirler. Xantam’s Guild ve Hands of Glory gibi birçok hırsız loncası da şehir tarihinde yerini almıştır.
Yönetim
Baldur’s Gate, Council of Four adında dört Grand Duke’ün oluşturduğu kurul tarafından yönetilmekteydi. Spellplague öncesi konseyi oluşturan üyeler; Flaming Fists’in lideri olan Duke Eltan, güçlü bir divine büyücüsü ve savaşçı Belt, bir büyücü olan Liia Jannath ve şehrin zengin bir tüccarı aynı zamanda güçlü bir savaşçı olan Entar Silvershield’di. Konsey ayrıca birçok ticaret şehrinin konseylerinin oluşturduğu Lords’ Alliance’a üyeydi.
Valarken’in yaptığı ihanetten sonra, konsey iptal edilip başa parlamento ve Grand Duke Portyr geçmiştir.
Diğer Ülkelerle İlişkiler: Grand Duke Portyr ve parlamento, diğer ülkelerle herhangi bir sorun oluşmaması için uğraşmaktadır. Bu Spellplague zamanında göçmenlere açık kapılarıyla ve tarafsız duruşuyla, tüm Western Heartlands ve Sword Coast’ta kazandığı saygıyı korumak içindir. Ayrıca iyi korunan ulu duvarları ve eğitimli Flaming Fists askerleri gibi şehir her zaman düşmanları caydırıcı etmenlere sahip olmuştur.
1368 DR yılında Iron Crisis nedeniyle neredeyse savaşın eşiğine geldiği güney komşusu Amn ile tarihi bir çekişme içerisindedir. Buna rağmen Baldur’s Gate için asıl büyük tehlike, şehrin büyüyen gücüne ve zenginliğine göz koyan Luskanlı korsanlar ve Waterdeepli tüccarlardır.
Önemli Bölgeler
-Candlekeep
Kıyı kesiminden 100 feet uzaklıkta, sarp kayalığa inşa edilmiş bol kuleli bir kaledir. Candlekeep, Faerun ile ilgili büyük bir bilgi ve kehanet koleksiyonuna sahiptir. Kalenin merkez kulesi güzellik dolu bahçelerle çevrilidir. Büyük dış duvarların iç kesimindeki binalar halka şeklinde dizilidir. Bu yapılar; misafirhane, ahır, silah deposu, depo, Oghma tapınağı, Gond ve Milil mabetlerini içerir.
Birçok Great Reader, kâtip ve sayısız çırağın yardım ettiği First Reader ve Keeper of the Tomes, kaleyi yöneten kişiliklerdir. Bir ziyaretçinin kaledeki araştırmaları inceleyebilmek ve nadir bulunan kitaplara ulaşabilmek için burada kalabilme süresi ongündür. Kaleye girebilmek için herkes yanında buraya bırakmak adına kitap getirmelidir.
-Church of Last Hope Bu büyük taş kilise, Twin Songs bölgesinde konumlanmıştır. İbadethaneden sızan depresyon yüklü müziği kapıdan duyabilirsiniz. Kilise, intihar eğilimi olanlar için dini bir “yardım” vermektedir. Kişi depresyonun ve kasvetin doruğundayken, kilise adına bir ulak tarafından davet alır. Hangi kişinin depresyonda olduğunu nasıl anladıkları bilinmez. Last Hope rahipleri, bunu dini bir mucize olarak nitelendirmektedir. Kilise rahipleri, kişiye güzel ve saygın bir şekilde bir çıkış yolu sunduklarını iddia etmektedir. İşin gerçeği insanlar burada sadece yaşamlarını değil aynı zamanda ruhlarını da kaybetmektedirler. Yine de kimse bu yok edici ritüelin saçmalık olduğunu, su yüzüne çıkarmak için bir çaba göstermemektedir.
-Cloak Wood Baldur’s Gate’in güneyinde yer alan bu aşırı büyümüş orman örtüsü, Sword Coast’ın güney kesimini tam anlamıyla kaplamıştır. Kuzeydeki kayalıkların aksine Cloak Wood’un kıyı şeridi teorik olarak ticarete uygun görünür. Ancak iş pratiğe geldiğinde, ormandaki birçok yaratık kaptanların korkulu rüyası haline gelmiştir.
Orman, Faerun’un birçok farklı bölgesine açılan geçitler içermektedir. Candlekeep’teki bilginlere göre bu geçitler artık çalışmaz durumdadır.
-Mandorcai’s Mansion İnanılmaz güzelliğiyle dikkatleri üstüne çeken malikâne, Bloomridge bölgesinde yer almaktadır. Malikâne ismini tiefling ırkından bir tüccar olan sahibinden almaktadır. Mandorcai, rakip bir tüccar ailesinden bazı dükkânları aldıktan bir sabah sonra tüm tüccar ailesi ölü bulundu(Cesetlerin kanları yok olmuştu) .
Cinayeti, Mandorcai’nin işlediğine dair hiçbir kanıt bulunamadı. Ölen tüccarın tüm malları bu malikâneye taşındı. Bu olaydan sonra içinde Mandorcai’nin bulunduğu birçok aynı şekilde cinayet işlendi; ancak hiç biri kanıtlanamadı.
Bir süre sonra Mandorcai ortalıktan kayboldu ve malikânesi içeriye girenler için bir tuzaklar krallığı haline geldi. İçeriye girip çıkabilen birkaç kişinin söylediklerine göre; içeride yer değiştiren odalar, görünmeyen kişiler tarafından söylenen şarkılar ve insanın içine donduran ölüm sahneleri varmış. Görünene göre Baldur’s Gate, bir iblis olayıyla karşı karşıya…
-Wizard Cave: Şehrin altlarında doğal yollarla oluşmuş bir mağara aslında bir büyücü kulesidir. Büyücünün ölümünden sonra burası sığınak olarak kullanılmaya başlandı. Sığınak, lağım ve onun biraz daha altına inen bazı tünellerden oluşmaktadır. Daha aşağı inen tünellerin girişleri, büyücü tarafından koruma büyüleri ile kilitlenmiştir. Bu yüzden buralarda ne olduğu hala bilinmemektedir.
-The Sword’s Teeth: Sword Coast’ta bulunan bu sarp kayalıklar millerce uzanmaktadır. Kayalıkların yakınından geçen denizciler, inanılmaz büyüklükteki mağaralar gördüklerinden bahsederler. Halkın çoğu Balduran’ın gizli hazinesinin burada yattığına inanır.
-Werewoods: Bölgedeki kimsenin içerisine giremediği ormanın eski ismi, Wood of Sharp Teeth’dir. Söylenene göre, Valarken ve lycanthrope yandaşları şehirden sürüldükten sonra bu ormana sığınmıştır. Çoğu insan eski bir kurtadam şehri olan Vehlarr’ın burada tekrar kurulduğunu düşünür.
-Branestria: Denizden Cimarine Isles’a uzanan bu amfibi şehir, Sword Coast ve Moonshae Isles arasındadır. Şehir, Amn ticaret kolonileri ve su bağımlı Genasiler tarafından kurulmuştur. Branesteria halkı tüm komşularıyla ticaret yaparak yaşamaktadırlar.
|