Murat Başekim ile “Hayal Et Hikayeleri” ve “Demir Dövme Öyküleri” Üzerine…
Daha önce Deli Gücük ile tanıdığımız Murat Başekim, geçen sene yazdığı “Hayal Et Hikayeleri” ile bizleri cadı avcılığı ve Alamancı Demir usta ile tanıştırmıştı. Tam bir halk insanı olarak karşımıza çıkan Demir usta, bu sefer de “Demir Dövme Öyküleri” ile yeniden hikayelerini bize sundu.
Biz de Murat Başekim’i Demir ustanın yanından aldık, Demir usta ve yeni kitaplar hakkında dedikodu yaptık.
Murat Başekim ile “Hayal Et Hikayeleri” ve “Demir Dövme Öyküleri” üzerine konuştuk; biz sorduk o anlattı.
Kayra Keri Küpçü: Merhaba Murat. Ben seni uzun zamandır tanıyorum ancak ismini ilk kez duyan okuyucular varsa diye kendinden çok kısa bahsedebilir misin?
Murat Başekim: Selam Kayra. Önce sohbet için teşekkürler.
Ankaralıyım. Küçük yaşta hiperaktif bir Jules Verne kitabı tarafından ısırıldıktan sonra bir heveslinin orantılı kitap tutkusunu kazandım (‘Balonda Beş Hafta’). Hacettepe Üniversitesi’nde İngiliz edebiyatı okudum. Çizgiroman senaryoları yazdım. Levent Cantek’in karakteri olan Deli Gücük’e dair bazı düzyazı öykülerim kendisinin inisiyatifi ile klasik gotik anlatıyı hedefleyen DG adlı bir kitapta toplandı.
Daha sonra İskit adında bir tarihsel-fantastik serüven romanım çıktı. Sonrasında bu kez daha modern bir gotik ton ve fantazya hedefleyen Hayal Et Hikayeleri’ni paylaşma şansına erişebildim.
Derken şimdi de serüven türüne daha yakın Demir Dövme Öyküleri geldi.
Kayra Keri Küpçü: Bu fantastik Anadolu tutkusu nereden geliyor?
Murat Başekim: Tarihsel hikayeleri, uzak egzotik dekorlarda geçen loş serüven öykülerini seviyorum. Mitolojiler, efsaneler, eğlenceli, heyecanlı, kasvetli serüvenler… Onları bu civarda da görmek istedim. Ne de olsa bizim bozkır da gayet elverişli; tarihiyle, coğrafyasıyla iyi bir serüven öyküsü dekoru. Bunlar faktör oldu. İkna olacağım öyküler dinlemek istedim galiba.
Kayra Keri Küpçü: Malleus Maleficarum’un bir baskısına sahip ve kitabı da okumuş biri olarak Hayal Et Hikayeleri gerçekten damakta benzer ancak değişik bir tat bırakıyor. Bu fikir nasıl aklına geldi?
Murat Başekim: Kıskandım. İyi bulmuşsun.
İnan emin değilim. Öncelikle 15 yıl gibi uzun bir zaman oldu ilk Demir öyküsünü yazalı. Hatırladığım kadarıyla bilinçaltım, şuradan buradan topladığı unsurları kendisi kolajlayıp, montajlayıp ortaya ilk Demir öyküsünü çıkardı. Serüven istiyordum, bizden ve mütevazı bir epik bir kahraman istiyordum. O zaman için devam planlamıyordum zaten. Okuyanların beğenmesiyle Demir’in serüvenleri gitgide filizlendi. Demir dışında ise o kitaptaki diğer öyküler ilginç bir şekilde hep içgüdüsel olarak oluştu. Seyir rotama dair bir fikir versin diye söylüyorum; Hayal Et Hikayeleri’ndeki en eski öykü Demir, en yenisi ise Zodyak Estetiği.
Kayra Keri Küpçü: Hayal Et Hikayeleri kitabında Alamancı Demir usta ile de tanışıyoruz. Bu karakterden biraz bahseder misin? Demir ustayı yazarken esinlendiğin öğeler oldu mu?
Murat Başekim: Hatırladıklarım şu; ‘İkna edici bir yerli serüven kahramanı mümkün olamaz mı?’ arayışımla başladı. Bir tür Anadolu Epiği istiyordum. Sıkı dövüşsün ama karakter olarak da bir ilginçliği olsun, her bakımdan aşmış olmasın, ciddi bir kusur olsun istiyordum. Elbette ki mayasında onca serüven kahramanının aroması var, ama ne bileyim bizim insanımızın şirin ikilemleri falan da var sanırım. Çankırılı bir demirci. İlk kitapta başına gelenlerden ötürü bazı savaş yaraları taşıyor. Çay sever, dürüst, bizden bir ağabey. Pek uğurlu bir patikası yok. Musibetleri ve tekinsizlikleri kendine çekiyor.
Kayra Keri Küpçü: Demir usta belli ki çok sevilmiş, hemen ardından yeni kitabın “Demir Dövme Öyküleri” taze taze raflara çıktı. Okurlar bu kitapta Demir ustanın maceralarına mı devam edecek?
Murat Başekim: Demir bir miktar sevildi gerçekten de: destekleyenlere, okuyucu karşısına çıkaranlara tüm kalbimle daima minnettar kalacağım. Evet,Demir Dövme Öyküleri bir tür episodik öykü antolojisi. Merkezinde de kahramanımız var. Onun türlü karanlık yerlerde, türlü karanlık mücadeleler veren hallerine şahit oluyoruz, bu sırada da onun dünyasını, etrafındaki tuhaf siluetleri daha yakından görme imkanı buluyoruz. Ve eğer kotarmayı becerebildiysem, umuyorum ki, Demir Abi’yi de insan olarak biraz daha iyi anlıyoruz.
Kayra Keri Küpçü: Demir usta için bir nevi Constantine benzetmesi yapmak mümkün mü? :)
Murat Başekim: Demir Abi’nin edebi ve pop kültür atalarını düşününce, aklıma esas gelen Solomon Kane oluyor aslında; Howard’ın yazdığı versiyonu ile tabii. Sanırım ona daha çok borcum var. Zaten şu anda her ikisinin de toplam onar öyküsü var. Solomon Kane külliyatını nitelikte meçhul, ama nicelikte yakalamış olduğuma seviniyorum, benim için onur verici bu.
Kayra Keri Küpçü: Demir usta, cadılarla dövüşmeye ve onlardan dayak yemeye devam edecek mi? İleride bizi neler bekliyor?
Murat Başekim: Demir’in artık birincil hedefi o tadımlık doğaüstü soslu romantik ergen romanlarının bunalımlı ölümsüz tıfıl prensleri. Savaşı onlara taşıyor!
Şaka bir yana Demir Abi’nin maceralarının sürüp sürmeyeceği konusunda ise şu önemli bilgiyi söylemek isterim b—ssstpf (zehirli bir dart ile susturuldu)
Kayra Keri Küpçü: Son olarak söylemek istediklerini de alalım…
Murat Başekim: 15 yıl önce yarattığım bir karakterin antolojisini görmeme imkan verenlere ve siz de dahil onu destekleyen tüm dostlarla ondan bahsetme, onu paylaşma mutluluğunu yaşatan herkese ve de onu seven tüm ‘Demircilere’ çok ama çok teşekkür ediyorum.
Hayal Et Hikayeleri

Hayaletli BBG evleri; ruhunu satmaya çalışan huzurevi çalışanları; ameliyatla burç aldıranlar; ifritlerin ve devlerin gezindiği gece masalları; mutsuz kızıllıklar, çekmeceli Pazartesi; Birgün sineği ve Goya’nın güzelleri, 80 günde devr-i ölüm ve cadı avcısı Alamancı Demir usta…
Murat Başekim, karanlık, cayırtılı, cin böğürten ve güldüren hikâyeler yazıyor. Şîr’in pençesini vurduğu Şark gotiğini resmediyor. Hayal Et Hikâyeleri, esrarlı, dumanlı, zifirî yerleri, çok uzakları ve çok yakını anlatıyor.
Yazan: Murat Başekim
Sayfa Sayısı: 191 sayfa
Demir Dövme Öyküleri

Alamancı cadı-avcısı geri döndü. Murat Başekim’in Hayal Et Hikâyeleri kitabında ilk kez okuduğumuz Demir, yeni öyküleriyle karşımızda. Yine dövülüyor ve dövüyor, araflara savruluyor, cehenneme inip çıkıyor, ıstıraplar içinde kavruluyor. Dante gibi hayatın ortasında ıssız bir ormanda kayboluyor. Aşkın kıyılarında zebanilerle cebelleşiyor.
Demir Dövme Öyküleri, bekleyince sasılaşmış çay tadında bir Hevi Metal macera. Ağzıbozuk, komik, tekinsiz bir modern pikaresk. Büyülü Gerçekçilik değil, Gerçekçi Büyülülük!
Yazan: Murat Başekim
Sayfa Sayısı: 200 sayfa