Röportajlar

Göktuğ Canbaba ile “Arayış Ormanı” Üzerine

arayis-ormani-banner

Ülkemizin başarılı fantastik kurgu yazarlarından olan Göktuğ Canbaba, bir süredir fantastik edebiyata ara vermişti ancak son çıkan Arayış Ormanı isimli kitabıyla yeniden bizleri büyülü bir dünyaya götürüyor.

Sevgili arkadaşım Göktuğ’u çektim kenara, anlat bakalım dedim nedir bu Arayış Ormanı?

Keri: Fantastik edebiyat anlamında bir süredir sessizdin. Tılsım-ı Kudret’ten sonra İşeyen Atmaca ve birkaç çocuk kitabı geldi ancak fantastik edebiyat biraz geride kalmıştı. Neden böyle bir süreç oldu?

Göktuğ Canbaba: İşeyen Atmaca’dan sonra okumayı sevdiğim çocuk edebiyatı tarzında bi roman yazdım. O dönem sürekli farklı farklı çocuk romanları okuyordum ve açıkçası bu beni hem mutlu ediyor hem de bir şekilde besliyordu. Roman için Doğan Egmont’la görüştük. Onlar çok beğendiler ve süreç başladı. Kafamda birkaç çocuk romanı taslağı daha vardı, onları da yazdım. Söyleşiler, paneller derken çocuk romanı işine epey hızlı girmiş oldum. Bu hem çok iyi hem de biraz riskli aslında. Son dönemde çocuk edebiyatçısı olarak anılıyorum. Aslında birçok türde yazıyorum ama son dönem romanları beni bir kategoriye soktu hemen :) Eski romanları unutmamak lazım :) O dönem yeni bir fantastik roman yazma gibi bir düşüncem hiç olmadı. Halimden memnundum yani :)

goktug-canbaba2

Keri: Asıl tutkunun fantastik ve yeraltı edebiyatı olduğunu biliyorum. Çocuk kitabı araya nasıl sıkıştı? :)

Göktuğ Canbaba: Tutkularımdan biri de bu oldu aslında. Okumayı seviyordum söylediğim gibi. Yazmak da eğlenceli bir süreç oldu. Hele söyleşilerde ufaklıklarla sohbet edince hevesim daha da arttı. Miniklerin hayal dünyasına yetişmeye çalışıyorum elimden geldiğince :)

Keri: Arayış Ormanı çıkalı az bir süre olmasına rağmen hemen ses getirdi. Kitaptan biraz bahseder misin?

Göktuğ Canbaba: Bu tarzda ciddi fantastik öğeler içeren, belli bir yaş grubuna yönelik pek bir roman olmadığı için sanırım. İki farklı İstanbul’un olduğu bir kitap bu. Büyülü İstanbul ve bizim bildiğimiz sıkıcı İstanbul’un :) . Büyülü İstanbul’u yaratırken Ozanın Şarkısı’nda Kuzey Kıtalar’a ne kadar emek verdiysem o kadar emek verdim, hatta belki daha fazla. Irklar, büyü sistemi, coğrafyası…  Okuyacağınız roman bir diyar fantazyası romanı yani. 12 yaşındaki hafif haylaz, epey hayalci Deniz adlı karakterin bir anda kendisini iki diyarı birbirine bağlayan bir kapının bekçisi olarak bulmasıyla başlıyor hikaye. Bekçi olabilmesi için büyülü İstanbul’da gitmesi ve başarması gereken bazı şeyler var, mistik bir yolculuk hikayesine atılıyor ve  yolculuğu hiç de sıradan ilerlemiyor. Leş Boğazı Cadıları ve türlü yaratıkla baş etmek zorunda. Güzel büyücü karakterimiz Ena ise ona yolculuğunda eşlik ediyor.

goktug-canbaba-arayis-ormani

Keri: Sürükleyici ve tek kitapla sınırlı kalmayacak gibi görünen bir serüven var. Devamı gelecek mi?

Göktuğ Canbaba: Evet seri olacak. Şu anda kaç kitap olacak belli değil ama 4 ya da 5 kitaplık bir seri olacak gibi görünüyor.

Keri: Arayış Ormanı’ndaki hikaye fikri bir anda mı aklına geldi.? Ne zamandır üzerinde çalışıyorsun?

Göktuğ Canbaba: İki sene oldu aslında. Çocuklara da hitap edecek, fantastik  bir roman yazmak istiyordum. Dünyayı, kurgusunu hazırladım. Biğkem Karavus da epey yardımcı oldu bana. Dünya ve sistem hakkında uzun uzun konuştuk. Sonra yazmaya başladım.

Keri: Kitabın baş kahramanı Deniz, alternatif bir İstanbul ile bizleri tanıştırıyor. Bu tür çarpıtılmış gerçeklik fikirlerini ben çok severim. Örneğin Neil Gaiman’ın Yokyer kitabında, Masallar çizgi roman serisinde, hatta senin Tılsım-ı Kudret kitabında da benzer bir atmosfer vardı. Bu çarpıtılmış İstanbul’dan bahseder misin?

Göktuğ Canbaba: Coğrafi olarak bildiğimiz İstanbul’un aynı ama konsepti tamamen farklı. Büyülü bir ortaçağ ortamı gibi düşünebiliriz. Büyücüler, cadılar, cinler ve simyacılardan oluşan bir Konsey tarafından yönetiliyor. Doğu ve Batı şehir olarak ikiye bölünmüş durumda şehir. İnsanlar “Ruhlar” dedikleri eski tanrıların enerjilerine inanıyor ve onlara saygı gösteriyorlar, denizin ruhu, ormanın ruhu gibi. Aslında daha çok korkuyorlar onlardan.  Fısıltılar Boğazı mesela yolculuk etmek için pek mantıklı bir yer değil. Denizin ve dalgaların ruhunun orada olduğu söyleniyor.Ruhlardan korunmak için Ruh Gözcüsü diye bilinen rehberlere ihtiyaç oluyor. Dünya epey ayrıntılı aslında, ilk kitapta bir kısmını görüyoruz ve sonra yavaş yavaş ayrıntılara inmeye başlayacağız.

arayis-ormani-kapak

Keri: Tabii ki kitabın ana karakteri Deniz’i de unutmayalım. Deniz, biraz hayalgücü yüksek bir karakter. Deniz’i ve kitaptaki karakterleri biraz anlatır mısın? Esinlendiğin bir yer oldu mu?

Göktuğ Canbaba: Deniz tam bir hayalperest ama bu özelliğini aslında babası körüklüyor. Diğer dünyayı oğluna yavaş yavaş öğretebilmek için o dünyanın tarihini oğluna bir masal gibi anlatıyor yıllardır. Deniz de zaten hayalci bir çocuk olduğu için çok etkileniyor ve çoğu zaman gerçekle hayali birbirine karıştırmaya başlıyor. Babası diğer dünyanın en ünlü karakteri Bekçi; kapının koruyucusu. Deniz’in yolculuğunda onunla birlikte olan tılsımcı Ena karakterimiz var. Bilinmezlikler Okulu’nda tılsım sanatı öğrencisi, hayli değişik bir karakter aslında. Bekçi Fedaileri diye bilinen üç kişilik bir ekip var. Hefi AteşYutan, Beator İsimÇalan ve Noldrus YıldırımTokmağı. Diğer tarafta Leş Boğazı Cadıları. Ruhlar Ağacının eski ruhları falan derken uzar gider bu soru :)

Keri: Kitabın kapağını da çizimlerini severek takip ettiğimiz illüstratör Eren Arık yaptı. Benim de sevdiğim bir dostum olan Eren Arık ile bu tanışıklık nasıl oldu? :)

Göktuğ Canbaba: :)) Eren’in çok güzel bir projesi var. Sinema projesi; Osmanlı’da geçen karanlık bir öykü. Bu proje için yapım şirketlerinden biriyle görüşürken şirket senaryo yazımı için beni aradı.  Eren’le tanıştık ve projeye başlamış olduk.  Hatta daha sonra Küpçü evinde proje hakkında bile beraber konuştuk ve dostluklar pekişti. :)

Keri: Fantastik edebiyata devam edecek misin yoksa yeniden çocuk kitapları veya yeraltı edebiyatına bir dönüş olacak mı?

Göktuğ Canbaba: Arayış Ormanı serisi ile fantastik edebiyata devam edeceğim. Çıkmayı bekleyen çocuk romanım da var, bu sefer bir köpeğin hikayesi. Yeraltı edebiyatı için ise güzel bir sürpriz var tyakında :)

Keri: Son olarak FRPNET okurları için söylemek istediğin bir şey var mı?

Göktuğ Canbaba: FRPNET’i takibe devam! :)

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.