Evrim Öncül ile Yokyer Üzerine
Keri: Merhaba Evrim. Biz seni yaptığın çevirilerden tanıyoruz fakat tanımayan okurlarımız için kendinden biraz bahseder misin?
Evrim Öncül: 1979 Ankara doğumluyum. Gazetecilik lisesini bitirdikten sonra 2003 yılında ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldum. O zamandan beri çeşitli yayınevlerinde editörlük ve çevirmenlik yapmaktayım.
Keri: Daha önce yine İthaki için bir Neil Gaiman romanı olan Mezarlık Kitabı (The Graveyard Book) kitabını çevirmiştin, öncesinde de Koralin (Coraline) kitabının yayına hazırlığını yapmıştın. Neil Gaiman kitaplarını seçmen yayınevinin seçimi miydi, yoksa bir Neil Gaiman hayranlığı söz konusu muydu?
Evrim Öncül: Neil Gaiman hayranlığım vardı. İthaki’nin daha önce Gaiman’ın Yıldız Tozu’nu yayımlamış olması ve diğer eserlerini de yayımlayacak olması beklentilerimizi bir araya getirdi. Böylece onun kitaplarını çevirebilme ve yayına hazırlama imkanına kavuştum.
Keri: Neil Gaiman’a olan hayranlığın nasıl başladı ve bunca çeviriden sonra düşüncelerin ne yönde oldu?
Evrim: Gaiman’a hayranlığım Yıldız Tozu’yla başladı. Yazarın tarzını ve yarattığı dünyayı çok sevmiştim. Bunun üzerine Türkçede yayımlanmamış kitaplarını da okumaya başladım. Çevirilerle birlikte onun dünyasına iyice girdim ve hayranlığım daha da arttı. Sonuçta, cümleleri okuyup geçmek ile onları en derin anlamlarına kadar özümsemek Gaiman’a çok daha farklı bakmamı sağladı.
Keri: Yokyer (Neverwhere) kitabı için neler söyleyebilirsin? Gerek hikaye örgüsü olsun, gerekse karakterleri, mekanları… Seni çeviri yaparken en çok etkileyen ne oldu?
Evrim: Hikayenin bütünü müthiş. Tanıdığımızı sandığımız dünyanın içinde bambaşka bir dünya yaratmış Gaiman. Onca sıra dışı karakterin arasında, ‘sıradan’ özelliklere sahipmiş gibi görünen bir baş karakterin aslında hiç de sıradan olmadığını anlatıyor bize. Çeviri sırasında en çok etkilendiğim şeylerden biri kitaba hakim olan atmosfer. Neil Gaiman’ın o iç karartmayan karanlığını seviyorum.
Keri: Yokyer (Neverwhere) kitabının 1996 yılında çekilmiş olan 6 bölümlük bir mini-dizi serisi vardı. Kitabı çevirmeden önce bu mini-seriyi izlemiş miydin? Bir etkisi oldu mu çeviri yaparken?
Evrim: Çeviriyi yapmadan uzun bir zaman önce izlemiştim diziyi. Ancak çeviriye başladığımda izlememeye karar verdim, çünkü kitap ile dizi arasındaki doğal olarak ortaya çıkmış farklılıkların algımı etkilemesini istemedim.
Keri: Neil Gaiman, hemen hemen tüm eserlerinde söz ve kelime oyunları yapmaktan hoşlanan bir yazardır. Romanlarındaki mizah unsuru genellikle bu söz oyunlarından gelir. Çeviride bu tür şeylerle karşılaştın mı? Zorluk yarattı mı?
Evrim: Karşılaşmaz olur muyum : )) Bazen bir cümleye bir iki saat kafa patlattığım oldu. Sonuçta, o sözcük oyunlarını hem anlam kaybına uğramayacak hem de Türkçede anlamsız kaçmayacak şekilde çevirmeye çalıştım.
Keri: Kitap çevirirken bazı durumlar olur ki çok heyecanlı bir andır ve çevirmektense okumayı tercih edersin; sonra kafanı “ne yapıyorum ben” edasıyla kitaptan kaldırır çeviriye dönersin. Yokyer’i çevirirken böyle bir an yaşadın mı?
Evrim: Kitap boyunca pek çok kez yaşadım bunu. Öyle akıcı ve eğlenceli kısımlar oluyordu ki, çeviriyi bırakıp bölümün sonuna kadar okuyordum. Kitabı daha önce okumuş olmama rağmen, o güzel tuzaklara yine de düştüm.
Keri: Çok kısaca kitaptaki karakterler hakkında neler hissettiğini her bir karakter için birer kelime ile açıklayabilir misin?
Evrim: Richard: Güzel insan
Door: Cesur
Bay Croup: Sinsi ve komik
Bay Vandemar: Kocaman ve komik
Marquis de Carabas: Antika
Avcı: Güçlü
Keri: Kitapla ilgili okuyuculara söyleyeceklerin nedir?
Evrim: Yokyer büyükler için bir masal bana göre. Hayal gücümüz için bir hediye. İnanıyorum ki, okuyucular hem eğlenecek hem de hayatla ilgili bol bol soru soracaklar kendilerine. Neyin gerçek neyin gerçekdışı olduğunu sorgulayacaklar.
Keri: FRPNET okuyucuları ve ziyaretçilerine söylemek istediğin bir şey var mı?
Evrim: Öncelikle bu söyleşi için FRPNET’e teşekkür ediyorum. Ve Neil Gaiman’ın diğer eserlerinin yakın zamanda Türkçe olarak raflarda yer alacağını söylemek istiyorum. Herkese keyifli okumalar…