Tolkien Hakkındaki 10 İlginç Gerçek
J.R.R. Tolkien okuyucularını uzun bir zamandır memnun ediyor. Orta Dünya hikayesini yazmaya Hobbit’le başladı ve sonra ünlü romanı Yüzüklerin Efendisi’ni kaleme aldı. Romanları çok başarılı oldu ve okuyucularını yalnızca hayal edebildikleri dil ve kültür farklılıkları olan zengin fantezi dünyasına yolculuğa çıkardı. Tolkien, dilin yarattığı dillerden ve kültürlerden bir hayli etkinlenmişti. Çalışmaları sayesinde birçok dilde antik mitolojiler hakkında ciltlerce kitap okudu ve fantezi dünyasını yaratırken bu bilgi birikiminden esinlendi.
Birçok fantastik hikaye, antik mitolojilerdeki unsurlardan oluşsa da, mevcut fantastik edebiyat türünde Tolkien’in etkisi küçümsenemez. Fakat birçok insan Tolkien’in eserlerini A’dan Z’ye bilse de, yazarın kendisi hakkında çok az şey bilinir. Tolkien zeki ve işinin ehli biri olmasının yanında, aynı zamanda çok gizemli bir figürdü.
10. Birinci Dünya Savaşı
Bazı insanlar Tolkien’in hikayelerinin İkinci Dünya Savaşı’dan esinlenilerek yazıldığını düşünürler ama aslında Tolkien’i asıl etkileyen Birinci Dünya Savaşı’nda tecrübe ettiği mücadeleydi. Birçok genç adam gibi, Tolkien de savaşa katılmıştı. Tolkien, Lancashire Hafif Piyade Tugayı’nda muhabereden sorumlu teğmendi ve kelimenin tam anlamıyla cephede savaşan askerlerden biriydi. Savaş döneminde, mümkün olduğunca hızlı ve çok insan öldürmeye yönelik yeni gelişmeler yaşandı ve genç Tolkien de makineli silahların yıkım senfonisinde bombalananlardan birisi oldu.
Yaklaşık 1 milyon insanın ölümüne yol açan Somme Muharebesi’nde Tolkien bizzat savaşın dehşetlerini gördü. Tolkien, siper humması sebebiyle hastaneye sevk edilmeden önce onurlu bir şekilde savaştı. Hastanede kaldığı süre içerisinde savaş hakkında düşündü ve romanlarının kullandığı tona ilham kaynağı oldu.
Hikayelerini Birinci Dünya Savaşı hakkında yazdığını direkt olarak yalanlayan Tolkien, sonradan ne olursa olsun tecrübelerinin onu etkileyeceğini kabul etmiştir. Orta Dünya umutla yüklü kasvetli bir yer olsa da, büyük hüzne de sahip. Savaşta ölen yakın arkadaşlarından biri için yaktığı ağıtı düşününce, bu durum anlaşılabilir bir hal alıyor.
9. Başka film olmayacak
Hobbit serisi de bittikten sonra bazıları sinemada Orta Dünya’dan daha çok macera –Silmarillion veya herhangi bir Orta Dünya’yla ilgili eser- izleyeceği umutlarına kapılmış durumda. Fakat maalesef, Christopher Tolkien yönetimindeki J.R.R. Tolkien eserlerinin telif haklarını elinde bulunduran “The Tolkien Estate”, film yapım şirketleriyle pek mutlu değil ve anlaşmaları yapılmakta olan bu filmleri kapsamıyor. Bütçeye ayrılan finanstan dolayı, film şirketi borçlu olmadıklarını ve filmi zararına yaptıklarını iddia etti.
Bu tabii ki, The Tolkien Estate’in hiç para kazanmadığı anlamına gelmiyor. Halihazırda devam etmekte olan ticari anlaşmaları var. Anlaşma belliydi fakat film şirketi, Tolkien’in kaynaklarını kullanarak internette çevrimiçi bir kumar makinesi yaratmaya kalkıştı ve The Tolkien Estate de şirketi mahkemeye verdi.
Parayı kimin alacağı üzerine tartışmalar bir yana, Christopher Tolkien işin maddi yanından çok başka şeylerden mutsuz. J.R.R. Tolkien’in kitaplarının bir grup kılıçlı adamların savaşını izlemeyi seven gence hitap etsin diye değersizleştirildiğini, Hobbit filmlerinin de sonunun aynı olacağından endişeli. Christopher Tolkien’in ilerde Orta Dünya ile ilgili bir medya, film vb. olayda telif haklarını vermemesi öngörülüyor. (Haberimiz burada)
8. Irkçılık Suçlamaları
Geçmişte Tolkien’in eserleri Avrupa merkezli eğiliminde olduğu için eleştirilmişti. Haliyle kötü karakterler olan koyu tenli orklar dışında, romanlardaki tüm insanlar beyaz. Hatta bunun üzerine beyaz milliyetçiler, Yüzüklerin Efendisi’nin kendi görüşlerini desteklediğini belirtmiş, Tolkien’in beyazları üstün ırk olarak düşündüğünü iddia etmişlerdir.
Neyse ki, işin Tolkien’le olan kısmı bir zırvadan ibaret. Aryan düşüncelerle Tolkien’in eserlerini karalama teşebbüsleri başarısız oldu. Çok uzun zamandır, siyah ve beyaz iyi ve kötüyü yansıtmada kullanılmıştır ve çoğu insan da bu konunun nereye istenirse oraya çekilebileceğini söyler. Avrupa-merkeziyetçilik hakkındaki diğer suçlama biraz absürt gelebilir ama Tolkien’in romanının Avrupa mitolojisinden aşırı etkinlendiği ve hatta Tolkien’in Beowulf’u çevirip öğrencilerine okuttuğu suçlaması.
Yine de yazarın kendi sözleri daha ikna edicidir herhalde. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi kitabı iyi satıyordu ve yakında Almanya’da da basılacaktı. Ne yazık ki, iktidarda Naziler vardı ve kitabı basmadan Tolkien’den saf ırktan olduğunu kanıtlamasını istediler. Tolkien bu durumdan çok rahatsız olmuştu ve yayıncısına mektubunda bir sürü Yahudi arkadaşı olduğunu ve hiçbir tutarlılığı olmayan bir renk- ırk testi vermekten pişmanlık duyacağını belirtmişti. Ki bu da bir ırkçının söyleyebileceklerinin tam tersiydi.
Tolkien, yayıncıya, Almanlara teslim edilmesi hususunda mektubunu birden fazla versiyonla yolladı. Mektubunda iğneleyici bir şekilde, hiç Yahudi atası olmadığından duyduğu pişmanlığı ve soyadının Alman kökenli olmasına karşın, böyle ırkçı bir tutum karşısında duyduğu utancı dile getirdi. Eğer bu da yetmediyse, Tolkien bir seferinde Adolf Hitler’i “ küçük kara cahil” diye tanımlamıştır. Kısacası, Tolkien eserlerini yazarken Avrupa mitolojisinden esinlenmiş olabilir fakat ne şekilde olursa olsun asla bir ırkçı değildi.
7. The Beatles, Tolkien’in eserini filme uyarlamak istemişti
Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit filmlerinin dünya çapındaki popüleritesi yalnızca Tolkien’dan kaynaklanmıyordu. Hatta, pek başarıya ulaşmayan Hobbit çizgi filmi gibi girişimler olmuştu. Başka bir Yüzüklerin Efendisi izlesek nasıl olurdu acaba? Hayatının sonlarına doğru, Tolkien, Yüzüklerin Efendisi’ni ve Hobbit’i United Artists’e şimdilerde küçük bir miktar olan 250.000 dolara satmıştı.
Telif hakları satıldığına göre, ünlü hikayenin filmini çekmek isteyen talipliler de çoğunluktaydı. Ancak bu taliplilerden ilki hiç beklenmedik bir gruptu. The Beatles, kendilerinin oynayacakları bir Yüzüklerin Efendisi filmi çekmek istedi. (Hangisinin hangi karakteri istediği bilinmiyor) ve bu fikirle usta yönetmen Stanley Kubrick’in kapısını çaldılar.
The Beatles ve Kubrick, bu fikirden çok eğleniyordu ama grup içerisindeki olası ego problemi Yüzüklerin Efendisi’ni tamamen bir kabusa dönüştürebilirdi. Neyse ki, Kubrick teklifi reddetti ve çok bilinen kitapların uyarlamasını yapmayı sevmediğini belirtti. Bazı söylentilere göre Tolkien, The Beatles’ı sevmiyordu. Ama telif haklarını sattığı için bu durum çok da önemli değildi.
6. Filoloji (Dilbilim)
Tolkien yazar olmasıyla bilinir ve usta anlatıcılığıyla ününü hakeder. Fakat Tolkien, fantezi romanları yazmaktan çok dille daha ilgiliydi. Aslına bakarsanız dil, Tolkien’in hikayelerinde ve kendi hayatında çok ayrı bir yere sahipti. Tolkien’in dile olan ilgilisi çok genç yaşlarda başladı. Tolkien’in anadili İngilizce’ydi fakat annesi onun Latince, Almanca ve Fransızca öğrenmesini istiyordu. İlgisi devam ettikçe Tolkien, Fince ve Eski İskandinav dillerini öğrendi.
Tolkien için dilin önemi küçümsenemezdi. Bir filolog olarak, dil sadece bir iletişim aracı değil, konuşulan toplumun kültürünü yansıtan önemli bir unsurdu.
Dile olan tutkusu o kadar ileri gitti ki, kendi lisanını oluşturmaya karar verdi. Tolkien eserlerini yazarken, çok satan bir fantezi romanı yazmaktan çok, dilbilimsel deneyleri için oluşturduğu araçlarla ilgiliydi. Çoğu insan Tolkien’in iki dil oluşturduğunu bilse de (Elfçe ve Mordor’un hizmetkarları tarafından konuşulan Mordor’un kara lisanı), aslında beş tane oluşturmuştur. 2 ayrı Elf dili, Khuzdul denilen cüceler için bir dil, Entler için ayrı bir dil.