Platon’un Gyges’in Yüzüğü alegorisi, J.R.R. Tolkien’in ünlü eseri Yüzüklerin Efendisi üzerinde şaşırtıcı bir etki yaratmış olabilir. İlk bakışta, antik Yunan filozofu Platon ile epik yüksek fantezi yazarı Tolkien arasında bir bağlantı kurmak zor gibi görünebilir. Ancak Platon’un “Devlet” adlı eserinde yer alan Gyges’in Yüzüğü ile Tolkien’in yarattığı Sauron’un Tek Yüzüğü arasında bazı çarpıcı benzerlikler bulunur.
Platon’un Gyges’in Yüzüğü Alegorisi
Platon’un “Devlet” eserinde yer alan Gyges’in Yüzüğü alegorisi, adalet ve ahlak üzerine derin bir felsefi tartışma içerir. Bu alegori, Platon ile kardeşi Glaucon arasında geçen bir konuşma sırasında anlatılır. Hikâyede, Gyges adında bir çoban, dev bir adamın cesedini içeren muazzam bir bronz at bulur. Devin parmağındaki yüzüğü alır ve kısa sürede bu yüzüğün ona görünmezlik gücü verdiğini keşfeder.

Gyges, bu yeni gücünü kullanarak, kraliçeyi baştan çıkarır, kralı öldürür ve tahtı ele geçirir. Platon’un bu hikâyedeki ana vurgusu, insan doğasının, cezalandırılma korkusu ortadan kalktığında nasıl yozlaşabileceğidir. Yüzüğün sağladığı görünmezlik, Gyges’e en yozlaşmış arzularını gerçekleştirme imkânı sunar, ancak bu arzular tamamen Gyges’in içinden gelen kötülüklerdir. Bu anlamda, Gyges’in Yüzüğü, takan kişinin içindeki karanlığı dışa vurmasına aracılık eder.
Tek Yüzük ve Gyges’in Yüzüğü Arasındaki Benzerlikler
Tolkien’in Tek Yüzüğü ile Platon’un Gyges’in Yüzüğü arasında belirgin benzerlikler bulunmaktadır. Her iki yüzük de sahibine görünmezlik gücü verir ve her iki yüzük de ahlaki yozlaşma ile ilişkilendirilmiştir. Tek Yüzük, hikâyenin antagonist karakteri Sauron’un özüyle doludur ve sahibini etkileyerek onu karanlık tarafa çekmeye çalışır. Tolkien’in hikâyesinde yüzüğün sahibini ne derece etkilediği ve bu etkinin sınırları, akademik tartışmalara konu olmuştur.

Ancak iki yüzük arasındaki temel fark, bu etkilerin kaynağındadır. Gyges’in Yüzüğü, kendi başına kötü değildir; yüzüğü takan kişi, kendi iradesiyle ahlaksızlık yapmaya teşvik edilir. Öte yandan, Tek Yüzük, sahibini doğrudan etkileyen ve kontrol altına almaya çalışan bir kötülük unsurudur.
Gyges’in Yüzüğü Tolkien’i Etkiledi mi?
Tolkien’in mektuplarında ya da eserlerinde Platon’un Gyges’in Yüzüğü’ne doğrudan bir atıf bulunmamakla birlikte, Tolkien’in geçmiş mitolojilerden ve felsefelerden etkilendiği bilinmektedir. Tolkien, özellikle Anglo-Sakson, Cermen ve Kelt mitolojilerinden etkilenmiştir, ancak Yunan mitolojisi ve felsefesinden de ilham almış olması mümkündür. Örneğin, Tolkien’in Númenor adasının denizde kayboluşu, Platon’un Atlantis efsanesinden izler taşır.
Tolkien, eserlerini yazarken İngiliz mitolojisi ve tarihini esas almış olsa da, antik felsefenin ve mitolojilerin onun yaratıcı sürecini nasıl şekillendirdiği üzerine spekülasyon yapmak mümkündür. Tek Yüzük ve Gyges’in Yüzüğü arasındaki benzerlikler, Tolkien’in bu alegoriden bilinçli ya da bilinçsiz olarak etkilenmiş olabileceğini düşündürmektedir.
Gyges’in Yüzüğü’nün Diğer Edebiyat Eserlerine Etkisi

Gyges’in Yüzüğü, Platon’dan sonra da birçok edebiyat eserine ilham kaynağı olmuştur. Alman şair Hartmann von Aue‘nin 1200 yılı civarında yazdığı Iwein adlı Orta Yüksek Alman epik şiiri, bu etkinin bir örneği olabilir. Iwein, Arthur’un şövalyelerinden biri olarak tehlikeli maceralara atılır ve bir kaleden cesurca kaçışının ardından büyülü bir yüzükle ödüllendirilir. Bu yüzük de tıpkı Gyges’in Yüzüğü gibi sahibine görünmezlik gücü verir.
İtalyan Rönesans yazarı Matteo Maria Boiardo‘nun Orlando Innamorato (Aşık Orlando) adlı epik şiiri de Platon’un alegorisinden esinlenmiş olabilir. Bu şiirde, Argalia adlı karakter, Cathay kralı olan babasından büyülü bir yüzük alır. Bu yüzük, sahibini görünmez yapar, ancak Argalia’nın trajik sonunu engelleyemez.
Platon’un Gyges’in Yüzüğü, ahlak ve insan doğası üzerine derin bir alegori sunar. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi’ndeki Tek Yüzük ile olan benzerlikleri, bu iki eserin arasındaki olası bağlantıları düşündürmektedir. Gyges’in Yüzüğü’nün antik Yunan’dan Ortaçağ Alman edebiyatına ve Rönesans İtalyan şiirine kadar uzanan etkisi, edebiyat tarihinde derin izler bırakmıştır. Bu yüzüğün Tolkien üzerindeki etkisi kesin olarak bilinmese de, benzerlikler dikkat çekicidir ve felsefi alegorilerin modern fantezi edebiyatına nasıl yansıyabileceğine dair ilginç bir bakış açısı sunar.