Oyun Yöneticilerine Öneriler

13 Ağustos 2013 - 05:33

0 4 dakika okuma süresi

Rol Yapma Oyunları’na yeni başlayacak Oyun Yöneticileri yani GMler (Sisteme göre Dungeon Master, Storyteller, Keeper olabilir) için birkaç tavsiyemiz olacak.

Naçizane inciler olarak sıralayacağımız bu maddeler ile aranan Oyun Yöneticisi haline gelebilirsiniz. Belki de kendinizi bu alanda eksik görüyorsunuzdur. Umuyoruz bu eğlenceli maddeler işinize yarar.

FRP oynamaya ilk başladığınızda oyuna aşık olan içinizdeki çocuğu hatırladınız mı? Oyunlarınızı o çocuk için yazın.
Gerçek hayatınızda sizi sinir eden biri mi var? Onu maceralarınıza katın, unutulmaz olacak!
NPCleri yüzeyleştirmeyin. Onları daha fazla konuşturun. Kısa konuşmalar ile önemli bilgileri vermeyi unutabilirsiniz.
Oyuncularınız mutlaka duygusal olarak takıntı yaptığı biri vardır. Benzer karakterleri karşılarına çıkarmaya çalışın.
İsminiz Gary Gygax değilse, maceralarınız için uzun açıklama metinleri hazırlamayın!
Oynattığınız senaryoda oyuncu olsaydınız heyecanlanır mıydınız diye kendinize sorun.
İyi bir yazar olabilirsiniz. Ancak oyuncuları sayfalar dolusu metin okuyarak sıkmayın. Onlara bulundukları yeri hayal etmelerini sağlayacak betimlemeler yapın.
Herkesin sevdiği kötü bir birlik/tarikat/lonca vardır. Neden oyunlarınıza buna benzer bir kült eklemeyesiniz?
Bilmiyorum sözcüğünü sözlüğünüzden kaldırın. Siz oyun yöneticisiniz, zor durumlarda yaratıcılığınızı kullanın.
Eğer oyunculara “şehrin en iyi demircisi” betimlemesini yapıyorsanız, bunun neden olduğunu da göstermeyi unutmayın.
Bir şeyi göründüğü gibi anlatmaktan vazgeçin. Bazen derinsel anlamlar da katabilirsiniz.
Kategorileri karıştırın. Oyuncuların sıkıldığını fark ettiğinizde biraz komedi unsurları ekleyin.
Karakterlerin geleceği hakkında çok fazla açıklama yapmayın. Birisi size hayatınızda neler yaşayacağınızı anlatsaydı hoş olmazdı değil mi?
Ganimet (loot) bulunmaz, kazanılır.
Zindanlarınızı ne kadar ufak ve dar yaparsanız, oyuncuların üzerindeki baskıyı da o kadar artırırsınız.
Hırsızlar Loncası’ndan bahsediyorsanız, yeraltı işlerinin nasıl yürüdüğü konusunda biraz olsun fikir sahibi olun.
NPCleri seslendirirken, eğer taklit yeteneğiniz varsa ünlü birini canlandırın. Oyuncularınız keyif alacaktır.
NPCleri seslendirdiğiniz kadar yaratıklara da ruh katmaya çalışın.
Yaşayan bir dünyayı kontrol ediyorsunuz. Sadece insanlar ya da yaratıklar yok. Hayvanları da unutmayın.
Oyunun başlangıcı bir handa mı geçiyor? Hemen orayı değiştirin.
Bir serüveni bitirirken her zaman daha fazlası için açık kapı bırakın.
Yorulduysanız izin isteyin. DMlik bir iş değil sonuçta. Eğlenmek için biraz dinlemek de gerek.
Fizik yasalarına aykırı bir açıklama yaptığınızda bunun “büyü” olduğunu söyleyin ve geçiştirin.
Atmosfer yaratmak için klasik müzik ya da sistemi çağrıştıran oyun-film-dizi müziklerini kullanın.
Oyun sıkıcı bir hal almaya başladığında, serüveni hiç olmadığı bir yere sürükleyip oyuncuların “Noluyoruz abi?” demelerini sağlayın.
Eski oyunlarınızın notlarını gözden geçirmeyi unutmayın.
Oyunculara betimleme yaparken bir kalıba sıkıştırmayın. Onlara orada ne olduğunu anlatın, bırakın gerisini onların hayalgücü tamamlasın.
Oyunculardan biri sistem kurallarına aykırı bir hareket mi yapmak istiyor. Bırakın yapsın ama mantıklı ve adil olun.
Macera içerisinde “büyülü ve kadim bir kılıç” koyduğunuzda, onu kullanabilecek en azından 1 oyuncunuz olsun.
Bazen yavaşlayıp detaya inmek isteyebilirsiniz. Bunu yaparken oyuncularınızın zevk aldığını görüyorsanız devam edin. Yoksa hızlıca bitirin.
Oyuncuların karakterlerini hikayede bir yere gitmelerine zorlamayın. Bırakın istedikleri gibi dolaşsınlar.
Her kötü karakterin hırlaması, bağırması ya da ucube olması gerekmiyor. Karizmatik de olabilirler.
Yaratıkların da duyguları vardır.
Party’i toparlayan ve görevi veren kişinin illa handaki yaşlı adam olması gerekmiyor. Tesadüfler kullanılabilir.
Başkalarının oluşturduğu senaryoları ve sistemleri inceleyin. Kıskançlık yapmayın. Paylaşım önemlidir.
“Mavi Gözleri” anlatmak için bazen “Soğuk, dondurucu bakışlar” diyebilirsiniz. Sıradan olmak zorunda değilsiniz.
Sisteminiz ve kurallarınız hakkında sorulabilecek beklenmedik sorulara karşı hazırlıklı olun.
Oyuncuların karşısına çıkaracağınız yaratıkların neden orada olduklarını açıklayamıyorsanız, koymayın gitsin.
Oyunun geçtiği çevre yapıları da atmosferi etkiler. Gerçek hayattaki kültürleri harmanlayıp sunun.
Karakterleri zorlayarak önemli bir “şeylerini” kaybetmelerini sağlayın. Onlara farkındalık kazandırır.
NPCleri kısa konuşturmayın dedik, evet; ama gereksiz söylemlerden kaçıp, diyalogları da sıkıcı uzunluklara çekmeyin. Oyunculara vermek istediğiniz bilgiyi bir noktada verin.
Oyuncularınıza düşman kazandırın.
Bir maceraya başlamadan önce oyuncularınıza, “oyunda hangi yaratıkları görmek istersiniz?” diye sorun. Rol dışında, mücadele etmek de oyuncuları eğlendirir.
Orklar sadece yarım-akıllı, elleri baltalı, yürüyen XPler değildir. Korkutucu olabilirler.
Macera başladığında ilgi çekici unsurlar serpiştirin. Karakterleri aynı yerlerde dolaştırmayın.
Oyuncular güvenli bir yere saklandığında güvende olmadıklarını hissettirin.
Hikaye içerisinde mutlaka “OHA!” dedirtecek bir an olsun.
NPClerin kendisini feda etmesi önemlidir. NPCleri oyuncular için önemli kılın. Yoksa sadece gülüp geçerler.
Her karakterin filozof olması şart değil. Gerçekçi olun. Sürüsüne bereket salak insanla çevriliyiz.
“Her şey 25 yıl önce başladı” yerine “3. Çağın 145. Senesi” gibi açıklamalarda bulunun. Bu, dünyanızı daha inanılır kılar.
Hancının kızı illa güzel olmak zorunda değil.
Karakter kağıdı sadece zarlar için gerekli. Oyunculara karakterleri için geçmiş yazdırın.
Karakter geçmişlerini, oyununuza yedirin. Oyuncuların hoşuna gidecektir.
Parti bir şehirden ayrılırken oraya bir daha geri dönebilecekler mi? Bunu düşünün, kontrolü elden bırakmayın.
Oyun başında tanışılan iyi adamın kötü adama dönüşmesi, oyuncuların canını daha fazla acıtır. Aslında kötü adamın iyi adam olması da onları çok şaşırtır.
Adil olun. Oyuncular, karakterleri için en iyi seçimi yapmaya çalışır. Ara sıra iteklemek gerekebilir.
Oyuncuların kafasını karıştırmayın. Onların olaylara karşı kararsız kalmalarını sağlayın.
Kimse filmlerdeki gibi konuşmaz.
Bilinen sistemlerden birini (Star Wars, Ravenloft vb) oynuyorsanız o sisteme izinizi bırakmaya çalışın.
Tahmin edilebilir olmaktan kaçının. Bir zindanın alt katında eski bir tarikat her zaman için insan kurban edebilir. Ama bu bir hanın alt katında olursa merak uyandırır.
Her maceradan önce bir oyuncuya, yaşananları anlattırın.
Vazgeçtiğiniz fikirlere yeniden bakın. Gözden kaçırmış olabileceğiniz notlar olabilir.
Korku, bir insanı rahatsız etmek için en iyi unsurdur. Kullanmaktan çekinmeyin. Bırakın oyuncular o gece kabus görsün. Asla oyunlarını unutamazlar.
Eğer oyunculara savaş sırasında nerede olduklarını anlatamıyorsanız bu işi bırakın.
Ayrıca savaş sırasında oyunculara “Saldırıyorum” sözünü kullandırtmayın. Onlar da betimleme yapabilir.
Oyuncularınıza daha önce görmedikleri “bir şey” sunun (Hades Rahibi bir Elf gibi).
Oyunu en heyecanlı yerinde kesmekten çekinmeyin. Oyuncular bir dahaki oturumu iple çekecektir.
Karakterlerin duygularının ortaya dökülmesini engellemeyin. Size anlamsız gelebilecek karakterler arası diyalogları kesip atmayın.
Daha önce denemediğiniz bir unsurun tutup tutmayacağı konusunda endişeye kapılmayın. Oyuna ekleyin, oyuncular beğenirse ne ala.
Farklı düşüncedeki oyunlarınızı açıklamaktan çekinmeyin. Oyuncularınızla paylaşın. Onların da sevmesini ve katkıda bulunmasını sağlayın.
Her zaman yaratıcı ve sade olun. Oyunlara olabildiğince az araç-gereç getirin.
Sevdiğiniz bir karakterden esinlenmekte hiçbir suç yok. Oyun Unutulmuş Diyarlar sisteminde geçiyorsa, Drizzt’i canlandırabilirsiniz.