Numenera – Dokuzuncu Dünya’nın Bilinmezliği
“Numenera’da yaratık öldürerek veya standart bir şeylerin üstesinden gelerek tecrübe kazanamazsınız.Keşfetmek Numenera’nın ruhudur.”
– Monte Cook
Numenera’nın geçtiği Ninth World -Türkçesiyle Dokuzuncu Dünya- büyülü ve bilinmeyen bir yer. İçindeki sırlar o kadar fazla ki kitabında bile hepsini bulamazsınız. Pek çok şeyi sizden ister. Sizin bulmanızı sizin hayal etmenizi. Burada bahsetmek istediğim şey ne? Bu soruyu cevaplamadan önce size biraz Dokuzuncu Dünya’yı anlatayım.
Öncelikle neden bu dünyanın isminin Dokuzuncu Dünya olduğundan bahsedeyim. Bu dünya zamanında sekiz büyük dönem görmüş bir yer ama hepsinin sonu da aynıydı. Kıyamet denebilecek kadar büyük bir yıkım. Bu yıkımların sebebi neydi? Kimse bilmiyor. Milyonlarca yıllık tarihin sadece son kısmına yani Dokuzuncu Dünya’ya ait kısmının son bir kaç bin yılı yazılı kayıtlara geçebilmiş halde. Önceki dönemlerde neler yaşandığını sadece onlardan arta kalan teknolojilerle bilebiliyoruz.
Peki Dokuzuncu Dünya’nın günümüzdeki her yerini biliyor muyuz? Maalesef ki hayır. Bu bilinmezlik dünya haritasını karşımıza ilk aldığımız anda ortaya çıkıyor. Haritanın hiç bir sınırı dünyanın sınırı değil. O sınırların ötesinde ne olduğuna dair hiç bir şey yazmıyor.
Bilinmezlik sadece sınırların dışında değil içinde de var. Bunu bir örnek ile anlatayım. Beyaz taşlarla dolu ve merkezinde üzerinde garip bir ağaç yetişen,havada süzülen ve keskin kenarları olan bir seramik taş barındıran bir bölge var -ki merkezindeki yapıya verilen isim olan Orgorek ismiyle anılır bu bölge-. Bölge gayet güzel tasvir edilmiş bir halde ama hiç kimse Orgorek’in merkezine 50 milden daha fazla yaklaşmaya cesaret edememiş. Orada korkunç şeyler döndüğüne dair pek çok söylenti var ama aslının ne olduğunu kimse bilmiyor.Yazar oraya yaklaşmakta ki korkusunu şöyle betimliyor. “Orgorek hala pek çok sırrı ve gizemi barındırıyor. Ama kim oraya bunları keşfedecek kadar yaklaşabilir? Ben sadece bir yazarım bir maceracı değil.”
Bu bilinmezliğin en aza indiği hatta hiç olmadığını söyleyebileceğim iz tek yer Dokuzuncu Dünya’daki dokuz büyük krallığın yer aldığı Steadfast isimli bölgedir. Bu bölgenin dışına çıktığımızda yani Beyond ve Beyond The Beyond sınırlarına girdiğimizde bilinmeyen bölgelerle oldukça sık karşılaşıyoruz. Burada bir diğer soru geliyor. Bu noktada ne yapabiliriz? Bu konuda iki seçenek var.
Birincisi beklemek. Numenera çıktığında çıkacağı açıklanan dört kitabın çıkmayan son üyesi “Ninth World Guide Book”. Bu kitabın içeriğine dair ne olacağını kestiremesek de 256 sayfalık kitapta Dokuzuncu Dünya hakkında ekstra bilgi olacaktır ki büyük ihtimalle önceki üyeler gibi kitapta yer alan hiç bir bilgiyi barındırmayıp sonradan eklenen şeyleri görebileceğimize eminim. Bu kitaba alternatif olarak ufak tefek bilgiler almak için hazır maceralara bakabiliriz. Son olaraksa bize Dokuzuncu Dünya’yı belki de en detaylı haliyle sunacak olan yapım var. Burada Numenera’nın çıkacak oyunu Torment: Tides Of Numenera’dan bahsediyorum. Oyunda Setting’in kitapta verilen haritanın sınırlarında detaylı bir şekilde tasvir edileceğini umabiliriz.
İkincisi ise hayal gücümüz ki kitap da sürekli bunu destekleyen cümlelerle dolu. Mesela Orgorek bölgesinin merkezinde Cthulhu oyunu bile çevirebilirsiniz -ki bu iş için size fikir verebilecek “In Strange Aeons – Lovecraftian Numenera” isimli 12 sayfalık bir kitapçık da mevcut-. Tamamen size kalmış. Bu noktada Numenera’yı oynatan iki kişinin bile size dünyayı farklı şekillerde anlatabileceği gerçeği geliyor. Hem de bunu kural kitabı dışına çıkmadan yaparak.
İleride Dokuzuncu Dünya hakkında neler öğrenebileceğimiz bir muamma. Ama en başta yazdığı gibi keşfetmek Numenera’nın ruhudur ve bunu sadece oyunlarda değil bizzat hayal ederek de yapmamız isteniyor. Einstein’ın da dediği gibi, “Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür.Hayalgücü ise her yere.”