İzlemeniz Gereken 10 Anime
Anime, başlı başına bir kültür yumağı. İzlemeyenlerin merak ettiği ancak fırsat bulamayıp başlayamadığı ya da 500 küsür bölüme gelmiş seriyi nasıl yakalayacağım diye düşünüp vazgeçenlerin sayısı fazla. Ama bir gerçek var ki, girince bir daha çıkamadığınız bir dünya. Hatta sizi bir süre sonra Manga okumaya dahi iteleyebilmekte.
Japon kültürünün, çizgi film yapımlarına anime denmekte. İçerdiği kan öğeleri, cinsellik gibi durumlarda farklı durumlara ayrılan yeri geldiğinde ufak bir kedinin saçma hayatını üçer dakikalık bölümlerde anlatmaya çalışan bir tür. Şimdi size bu işe başlamak için 10 güzel fikir vereceğiz. Yüzlerce sayıyı bulan anime dizileri değil, merak etmeyin. Yapım, kurgu ve teknik bakımdan unutulmayanlar arasına girenlerden bahsedeceğiz.
Akira (1988)
Katsuhiro Otomo’nun post-apocalyptic, fütüristik ve cyber-punk türlerini bir arada harmanladığı Akira, yazarın mangasının anime filmine uyarlanmış haliydi. Seri halinde çıkmayan Akira, anime filminde tüm konuya hakim bir biçimde izleyicilerle buluşmul, manga’da gösterilen arka plan hikayelerden mahrum bırakmıştır.
Neo-Tokyo’nun 2019 yılında ki distopik görüşünü izlediğimiz Anime’de Tetsuo Shima adında ki motorsiklet kullanıcısına odaklanıyoruz. Şehrin büyük kısmına yerleşmiş motorcu çeteleri ve onlar arasında ki çekişmeyi anlatan Akira, çıktığı zaman tüm dünya tarafındna izlenmiş, Japon Sinemasının(!) kült filmlerinden biri haline gelmiştir.
Ghost in the Shell (1995)
Masamune Shirow’un yazdığı Manga’nın Mamoru Oshii tarafından Anime haline getirilmiş versiyonu. 1995 yılında çıkan Ghost in the Shell, fütüristik bir distopya içerisinde bilim-kurgu ögelerinin tavan yaptığı bir çalışmaydı.
İnsanların teknolojiyle bir olduğu ve sanal aleme vücutlarına taktığı kablolar sayesinde girdiği dünyada, yozlaşmış bir teknolojik kültür görmekteydik. Olaylar oldukça tanıdık gelebilir. Çünkü bu film daha sonrasında Hollywood’a ilham kaynağı olmuş, Matrix’in çekilmesine sebebiyet vermiştir.
My Neighbor Totoro (1988)
Ünlü Anime yönetmeni ve yazarı Hayao Miyazaki’nin Studio Ghibli üzerinden çıkardığı çalışma sakin bir masaldı. Alice Harikalar Dünya’sını andıracak biçimde, gerçek dünyada gizli kalmış masalsı karakterleri canlı kanlı biçimde karşımıza dikiyordu. Ancak Lewis Caroll’un ortaya koydu sayko-delik bir dünya değildi.
Hikaye’de yeni bir eve taşınan ufak saf bir kızın hayal dünyasının en harkulade anlarına tanıklık etmekteydik. Dev yaratık Totoro’nun onu gezdirdiği bu dünya, toz yaratıklarını kaçırmadan görmeye çalışmaya sevk ediyordu. Daha fazla saçmalamama izin vermeden bu masala bir göz atmanızı tavsiye ederim.
Porco Rosso (1992)
Birinci Dünya Savaşı döneminde savaş pilotluğu yapan karakterimiz, lanetlenerek bir domuza dönüşür. Daha sonra Adriyatik Denizi üzerinde Hava Korsanlığı yapmaya başlar. İçerdiği muazzam derecede ki eğlence ve gözler önüne serdiği politik göndermeler ile Porco Rosso listeye girmeyi başarmış 2. Hayao Miyazaki filmidir.
Voices of a Distant Star (2002)
Makoto Shinkai’nin çalışması olan Voices of a Distant Star, bir Mecha Animesi olmasının yanı sıra içerdiği dramatik ve romantik ögeler ile izleyenleri oldukça şaşırtmış bir yapımdı. Konu itibariyle günümüz ilişkilerine bir nebze olsun gönderme yapmaktaydı.
İki yakın arkadaşın birbirlerine uzak, galaksiler arası gibi, düşmesinin ardından birbirleriyle olan bağlantılarının kopmaması amacıyla sürekli görüşmeye çalışmalarını anlatmaktaydı. Gittikleri gezegenlerden e-mail atan, telefonla haberleşmeye çalışan arkadaşların, galaksilerarası dostluğuna şahit olmaktaydık.