Makaleler

Harry Potter, Hogwarts Akıl Hastanesi’nde Yaşayan Bir Deliydi!

harry-potter-banner

Harry Potter serisi, aslında zihinsel rahatsızlığı olan bir çocuğu ve onun hayalinde kurduğu şeyleri anlatıyor olabilir mi? Hikayede yer alan ipuçlarını takip ederek 9 teori ortaya atıldı.

Hem 9GAG’de hem de Tickld.com Blog’unda totallylegit adlı kullanıcının kaleme aldığı bir yazı, Harry Potter’ın yıllarca duygusal şiddete maruz kaldıktan sonra delirdiği, Hogwarts’ın da aslında bir akıl hastanesi olduğunu savunuyor.

Yazıya göre Harry büyücülük okulu Hogwarts’a değil, bir akıl hastanesine “gönderiliyor” ama Harry hikaye boyunca her şeyi kafasında kuruyor. Makalede duygusal şiddete uğrayan her çocuk gibi kendine alternatif bir gerçeklik yaratmaya çalıştığı savunuluyor. Savlarına bakıldığında, makalenin aslında kulağa baya mantıklı geliyor.

hogwarts

Makalede tüm Harry Potter serisinin, ciddi şekilde akıl hastası olan bir çocuğun gördüğü hayalleri anlatan, uzun uzun işlenmiş bir metafor olduğu savunuluyor. Kitaplarda anlatılan her olayın, akıl hastanesinde olduğunu kabul etmekte zorlanan bir çocuğun, gerçeklerle baş etmek için ürettiği şeyler olduğu söyleniyor. Çocuk şiddeti gittikçe artan öfke patlamaları yaşamaya başlamıştır ve bu yüzden bir akıl hastanesine gönderilmiştir. Daha sonrasında yaşanan tüm olaylar, gittikçe gerçeklikten kopan bir zihnin yaratılarıdır. Seyirci olarak bizim izlediklerimiz de onun sanrılarıdır; Harry, hastanede yaşadıklarını bir nevi maceraya çevirmektedir.

harry-potter

“DIŞARDAN GELEN YARDIM” SONRASI TRAVMAYLA BAŞA ÇIKMA

Bu tip hikayelerin açılış sahneleri, genelde gerçek dünyada geçiyor olur. Daha sonra kahramanın başına bir olay gelir ve kendini bir anda yeni bir dünyada bulur. Bu dünyada ise kahramanın önceki yaşamında işleyen kurallar geçersiz hale gelmiştir.

Gerçek hayatta ise bu iş şöyle işler: Hikayenin kahramanı bir çeşit ruhsal travma geçirmiştir. Genelde de bu travma aşağılanma, reddedilme ya da sosyal izolasyon yoluyla yaşanır. Kahraman kendisini anonim, tek başına kalmış terk edilmiş, ya da toplumdan bir şekilde dışlanmış olarak bulur. Sonra bir anda dışarıdan bir yardım gelir ve kahramana bir takım güçler sağlayarak travmalarıyla başa çıkabilmesini sağlar. Son tahlilde ortaya çıkan kahramanca hareketler, daha önceki güçsüz, reddedilmiş ve aşağılanmış kahramanın yaşadıklarıyla taban tabana zıtlık oluşturur.

İşte makalede Harry’nin deli olduğuna dair ortaya atılan 9 teori:

1. Potter’lar yok, asıl ailesi Dursley’ler

harry-potter-dursley

Hikayeyi Harry’nin hayal dünyasının bir ürünü olarak düşünelim. Bu durumda Dursley’ler muhtemelen Harry’nin gerçek anne ve babasıdır. Potter’lar ise hayalidir. Bu durumda 2 seçenek var. İlk seçenekte Dursley’ler gittikçe daha da deliren bir erkek çocukla yaşamayı daha fazla kaldıramıyor olabilir. Bir diğer seçenekte ise Dursley’ler direkt olarak kötü insanlardır ve oğullarına kötü davranmaları, onun deliliğini perçinliyor olabilir. Bir gün Harry yaşadıklarını daha fazla kaldıramayıp, gerçekte erkek kardeşi olan Dudley’ye patlayabilir. Dudley bu olay sonrasında ciddi şekilde yaralanabilir ve sürekli hastaneye gidip tedavi olması gerekebilir. Harry’nin hayalinde bu olay, Dudley’nin poposunda sihirle çıkan domuz kuyruğu şeklinde tezahür ediyor. Bu olayın ardından, Harry “özel bir okula” gönderilmiş olabilir.

2. Harry, “pek çok kişiyi delirten” Kelid Aynası’na kafayı takıyor

harry-potter-kelid-mirror

İlk kitapta, yeni “okuluna” başlayan Harry, okulda gizli bir yerde tutulan bir aynaya kafayı takıyor. Harry, fırsat buldukça aynanın başına gidip, sihirli bir şekilde ailesinin yansımasını görüyor. Tabii ailesi ölü olduğundan, bu aslında onların da hayali olduğu anlamına geliyor. Kusursuz bir sevgi timsali olan Dumbledore Harry’yi uyararak, bu aynanın pek çok kişiyi çıldırttığını, çünkü tüm zamanını hayal dünyasında geçirmenin kişiyi gerçek dünyadan koparacağını söylüyor. Bu tam da serinin geri kalanı boyunca Harry’nin başına gelenleri özetliyor aslında.

3. Hogwarts’ın tehlikeleri normal gibi algılanıyor

hogwarts-merdiven

Okul kilitlenmiş vaziyette. İçerde ise her köşeden fırlayan tehlikeler bekliyor. İşin garibi, herkes bu tehlikeli olayları ve şeyleri normal kabul etmekte. Hareket halindeki merdivenler, binadaki ölümcül canavarlar gibi… Akıl hastaneleri ve akıl hastalarının kaldığı hapishaneler de, delice olayların gayet normal sayıldığı tehlikeli yerlerdir.

4. 3 Büyücü Turnuvası da bir şey mi canım…

harry-potter-triwizard-tournament

Dördüncü kitap olan Harry Potter ve Ateş Kadehi’nde düzenlenen 3 Büyücü Turnuvası, katılımcıların ciddi bir hayati tehlike yaşadığı, hatta önceki yıllarda bazı öğrencilerin hayatını kaybettiği bir yarışma. Yarışmaya katılan öğrenciler yarışmayı kazanabilmek için birbirlerini öldürebiliyor bile ve bu durum herkes tarafından normal karşılanıyor. Şiddete eğilimi olan, ruhsal bozukluk yaşayan çocukların gittiği okullarda sürekli yaşanan bir durum.

5. Cedric Diggory’yi kıskanan ve onu öldüren Harry, suçu ikinci kişiliği Voldemort’a atıyor

harry-potter-cedric-diggory

Cedric Diggory, aslında Harry’nin zihinsel bozuklukları olmasaydı nasıl bir insan olacağına dair bir yansıma. Fazlasıyla mükemmel bir insan olan Cedric popüler, başarılı, herkes tarafından sevilen, iyi bir ailesi olan bir çocuk. Üstelik de Harry’nin hoşlandığı kız olan Cho Chang’le çıkıyor. 4. kitapta Cedric, Harry’nin ikinci kişiliği (alter ego) ve hiddetinin bir yansıması olan “Voldemort” tarafından öldürülüyor. Bu olaya şahit olan tek kişi Harry olduğu için, kimse Voldemort’un öldürdüğüne inanmıyor. Bu yüzden de Harry Cedric’i öldürüyor, sonra da bunu Voldemort’un yaptığını söylüyor. Kimsenin Harry’ye inanmaması da, aslında suçlunun Harry olduğunu herkesin bildiğini kanıtlıyor. Eğer Cedric cinayeti gerçekte yaşanmadıysa ve tamamen Harry’nin hayal ürünüyse, bu da Harry’nin normal bir yaşam sürdürmek için son şansını da yitirdiğini gösteren bir metafor olabilir.

6. Şiddet eğilimleri artan Harry, Azkaban’la tehdit ediliyor

harry-potter-ruh-emiciler

Beşinci kitap, Harry’nin kuzeni/kardeşi olan Dudley’ye saldırması ve ona ciddi bir travma yaşatmasıyla başlıyor. Harry bu olayın Ruh Emiciler tarafından yapıldığını ileri sürüyor. Ancak Ruh Emiciler, muggle’lar tarafından görülemediği için ona yine kimse inanmıyor. Bu olay sonrasında Harry ifade vermek üzere bir kurulun huzuruna çağrılıyor. Kurul, Harry’nin şiddet eğiliminin Hogwarts’a gitmesini engelleyecek seviyede olup olmadığına karar vermeye çalışıyor. Hogwarts’a gidemezse, çok daha sert önlemlerin alındığı bir hapishane olan Azkaban’a gönderilmesi söz konusu.

7. Azkaban’a kapatılan suçlular “hemen” deliriyor

azkaban

Azkaban’ın delilikle ciddi bir bağı var. Hikayede, oraya kapatılanların birkaç gün içinde delirdiği söyleniyor. Bu da Azkaban’ın şiddet eğilimi olan, ruh sağlıkları ciddi şekilde bozuk mahkumlarla dolu, yüksek güvenlikli bir hapishane olduğuna dair bir metafor. Burası Black ve Lestrange başta olmak üzere, pek çok kişinin aklını hepten kaybettiği bir yer.

8. Tom Riddle, Harry Potter’ın ta kendisi

harry-potter-voldemort

Sonradan kendisine Voldemort adını seçen Tom Riddle adlı çocuğun aslında Harry Potter olduğuna dair bazı ipuçları var. Her ikisinin de hayatında bazı paralellikler ve benzerlikler söz konusu. Aynı türde asayı kullanmaları, ikisinin de yetim olması vb. benzerlikleri bulunuyor. Öte yandan Harry’nin Voldemort’u hayal ettiği yanılsamalar gittikçe artıyor. Hatta bir süre sonra aynı şeyleri düşünmeye başlıyorlar ve bu da aslında Harry’nin hastalıklı zihnine dair önemli bir gösterge. Başlarda yalnızca bir fısıltı şeklinde ortaya çıkan bu düşünceler, bir süre sonra birbirlerinin aklını okumaya ve olayları birbirlerinin gözünden görmeye kadar gidiyor.

9. “Tabii ki her şey kafanın içinde yaşanıyor, Harry”

dumbledore

Bu fikri destekleyen en büyük kanıt da serinin sonlarında karşımıza çıkıyor. Yasak Orman’da Voldemort’la karşılaşan Harry, kendini bir anda Kings Cross istasyonunun “daha temiz ve aydınlık” bir görüntüsünün içinde buluyor. Ona eşlik eden Dumbledore’a dönen Harry “Size son bir şey soracağım. Burası gerçek mi? Yoksa her şey kafamın içinde mi olup bitti?” diye soruyor. Dumbledore’un cevabı oldukça açıklayıcı aslında: Tabii ki kafanın içinde olup bitiyor, Harry. Ama bu neden gerçek olmadığını göstersin ki?”

Tüm bu teorileri düşününce Harry Potter serisinin, ruh sağlığı hastanelerine kapatılmış çocukların yaşadığı deneyimleri anlatan bir kitap olduğunu söylemek mümkün. J.K. Rowling’in kurduğu pek çok vakıf ve dernek yoluyla, yaşadığı taciz ve travmalar yüzünden ruh sağlığı bozulan çocuklara yardımcı olmaya çalıştığı düşünülünce, hikayenin başlı başına bir metafor olduğu savı da akla yatkın hale geliyor.

Kaynak: Radikal

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

17 Yorum

  1. tamamiyle saçmalıklar üzerine bi yazı. bu sitede yayımlayana değil böyle bir teoriyle uğraşanadır sözüm. bir çok anekdot sadece cımbızla alınmış ve alanlarında seriyi okumayıp olay örgülerinden haberdar olmadığı açık. hikayenin sönunda harry’de çocuklarını bile bile gönderiyor hastaneye. lütfen klasikleşmiş ve ben dahil neslimin beraber büyüdüğü bu serinin ne suyunu çıkarın nede bunu yapanlara yardım edin. YADA yüzüklerin efendisinin gerçekliğini de açıklayın anlamını bilmeden kullandığınız METAFOR kelimesini bide o seriye kullanın.

  2. Pek inandırıcı bulmadım maalesef. Bu durumda en sonunda Voldemort yenildiğine göre Harry ikinci kişiliğini yenip iyileşiyor mu yani?
    Youtube’taki Game Theory sayfasının “Pokemonlar aslında ölen insanların ruhları.” teorisini bile bundan daha inandırıcı bulduğumu söylemeliyim, bu pek sağlam temellendirilmemiş gibi.

  3. Hiç inandırıcı gelmedi.O kadar olay ayrıntıdan sadece işe yarar ayrıntıları alarak tezi güçlendirmeye çalışılmış ama olmamış

  4. tamamen saçmalık,eğer kitabı okumuşsanız bunların saçma olduğunu özellikle 2.maddenin.Harry orada ailesini görüyor çünkü o ayna insanın içindeki sevgileri emermiş,aman her neyse

  5. Aynn bütün kitapların full versiyonunu yan kitapları hatta internette bulduğum james potter (harry nin babası değil çocuğu olan) hikayesinide okudum böle bişey çok saçma

  6. Bence oldukça sağlam bir yazı. Yine de bu kötü bir seri olduğunu göstermez. Ayrıca, bana kalırsa macera dediğimiz şeyler, deliliğimizin en masumane açıklamasıdır.

  7. bu seriyi tamamen okumuş filmleri izlemiş birde teori oluşturmuş vay işsiz vay. ben sevmedim sevemedim bu heri patta rı. ama yorumlara bakılırsa baya taraftarı var o yüzden gençliğin kalbini kırmak istemiyorum.

  8. Şimdi aklıma geldi yazayım dedim: “Tom Marvolo Riddle” ismini “I am Lord Voldemord” yapmak için akıl sağlığının yerinde olmaması lazım insanın.

  9. Ya kusura bakmayın ama Harry Potter serisi hakkında hiçbir şey bilmeden bunları yazmanız kendinizi komik duruma düşürmüş. Saçmalık. Bu teori kolayca çürütülebilir. Her bir maddesi hem de. Harry Potter insanlara umut veren ilham veren bir seri , en azından benim için kesinlikle öyle. Ve bunu yazarak insanların Harry Potter sevgisini kirletiyorsunuz. Hiç hoş değil.

  10. Aman yarabbim, ne kadar “ben beğenmediysem kötüdür, okuyanlar da ergendir” diye düşünen acayip entelektüel kişiler varmış lan görmeyeli. Yazı bayağı bayağı saçmalık, özellikle sonuncu madde her şeyi açıklıyor denmesine rağmen en saçması. Orada belirtilen Harry’nin o an orada olmasının aklında olup bittiği idi. Tamamının değil. Azkaban’dakilerin delirmesi kitapları okuyanlar için normal, Voldemort ile arasındaki bağlantı normal yine. Ama kafadan uydurulan bir teoriye uyması için her şeyi evirip çevirmek de böyle sonuçlara yol açıyor işte.

  11. Bu yazıyı yazan kişi gerçekten saçmalamaktan başka bişey yapmamış. Çünkü bütün filmleri kitapları okumamış ve izlememiş. En azından ben izleyen biri olarak söylüyorum serinin ilk filminde yani felsefe taşında hagrid harry’i almak üzere bir kulübeye gidiyor (yazıyı yazan kişinin bahsettiği Dudley’nin domuz kuyruğunun çıktığı sahne). Hagrid harry’e gerçekleri söylediğinde Harry teyzesine dönüp bunların gerçek olup olmadığını soruyor ve teyzesi bunun doğru olduğunu lily’i (Harry’nin annesi) hep kıskandığını onun gözünde acaip olan işlerle uğraştığını ve sonra gidip kendini öldürttüğünü söylüyor. Ayrıca Harry gerçekten Dursley’lerin oğluysa soyadı niçin Dursley değil? Potter soyadı nerden geliyor? Ki filmin en en başında bu olaylara karışmasını dursley’ler istemiyor ve hogwarts’a gitmesini istemiyor. Ama yazıyı yazan kişi dursleylerin Harry ile yaşamayı kaldıramayabilir ve hogwarts’a göndermiş olabilir demiş. Ama hogwarts’a harry’i dusley’ler göndermiyor hagrid tarafından alınıp götürülüyor. Ve tabiki serinin sonunda da Ginny Weasley’le evlenip çocuklarını büyücülük okuluna yolluyor. Ama yazıyı yazan kişiye göre heralde Harry akıl hastası bi kızla evlenip küçük oğlunu da akıl hastanesine yolluyor. Bu yazı saçmalıktan başka hiç bir şey değil.

  12. Ya hani bi tarafından uydurmak diye bi laf vardır ya,bildiğin kıçlarından uydurmuşlar bende buna kıçımla güldüm yani. Salak mısınız lan siz buda bi Lotr,Pjo gibi fantastik bi hikaye illa böyle şeyler mi uydurmanız lazım? Ulan Amerikadaki USA Times dan Türkiyedeki ne idüğü belirsiz bloga kadar herkes uğraştı bu seriyle,12 yaşımdan beri sevdiğim ve hala izlediğim bi seri,okuduğum bi seri. Bok atmayın artık şu seriye yeter ya gidin kendi yamanızı dikin BAK GERÇEKTEN YETER!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.