Film izlerken eminim çoğumuz o kurgusal dünyalarda oynanan oyunların bir parçası olmak ya da oradaki oyunları oynamak istemişizdir. Tabi bazen bu oyunlar asla oynamak istemeyeceğimiz kadar tehlikeli ve nahoş da olabiliyor. Ancak şu bir gerçek ki filmlerdeki kurgusal oyunlar bazen gerçekte olanlardan çok daha ilgi çekici ve etkileyici olabiliyor. İşte biz de bu fikirden yola çıkıp ilginç film oyunları hakkında bir liste hazırladık.
Dejarik – Star Wars
Star Wars evreninde karşımıza çıkan bu oyun, dairesel bir alanda oynanan hologramlı bir satranç türevi olarak görülür. Yüksek seviyede strateji ve zeka gerektiren bu oyun özellikle A New Hope’da R2-D2 ve Chewbacca’nın karşılıklı mücadelesi ile hatırlanır. Ancak C-3PO’nun da dediği gibi bazen bu oyunda en iyi strateji Wookiee’nin kazanmasına izin vermektir.
Nukem – RoboCop
RoboCop’da gördüğümüz Nukem ise bir aile oyunu olarak karşımıza çıkar. Oturma odamızın konforunda dünyadaki politik meseleler üstüne tartışmaların yaşandığı ve çözümün arandığı bu oyunda taraflardan birisi diplomasiden sıkılıp nükleer silah opsiyonunu seçtiğinde oyun kutusunda bir patlama meydana gelip, mantar bulutu şeklinde bir duman ortaya çıkıyor. Aileyle oynanır mı bilmiyorum ancak arkadaş ortamında oldukça eğlenceli olabilir. Tabi Half-Life’da yasak denmesine rağmen bomba kuran kişilerden bu oyunda da çıkması oldukça muhtemeldir.
Domination – Never Say Never Again
1983 yapımı James Bond filminde karşımıza çıkan Domination, iki kişilik bir düello oyunu. Joystick ile oynanan oyunda, her taraf bir ülke için savaşıyor ve dünya haritasında yanan hedefleri öncelikli olarak vurmaya çalışıyor. Oyunun bir diğer önemli kısmı da her oyuncu elindeki sınırlı sayıdaki nükleer silahları rakibine fırlatabiliyor ve kalkanıyla bu roketleri engelleyebiliyor. Ancak oyunun en önemli kısmı ise kötü karakterimiz Max Largo’nun Bond’a da başlangıçta söylemediği kısım: Eğer oyunda kaybederseniz size elektrik veriliyor. Şu son kısmı hariç oldukça oynanabilir ve eğlenceli bir oyun olduğunu söylemek lazım.
OZ – Summer Wars
Listemize anime kontenjanından gelen OZ ise bir sanal gerçeklik oyunu. Neredeyse hiçbir sınırın olmadığı bu oyunda isteğinize göre bir avatar yaratıp kendinizi bu dünyanın içine atabiliyorsunuz. OZ’da çalışabilir, diğer oyuncularla dövüşebilir, ünlü markalarla alışveriş yapabilir, herhangi bir kitabı okuyabilir ya da canınız ne istiyorsa onu yaparsınız. Gelişen oyun teknolojisi yavaş yavaş bu tarz bir oyunun karşımıza çıkacağının sinyallerini veriyor. Ancak OZ kadar başarılı ve geniş kapsamlı bir tanesinin gelmesi için uzun bir süre daha beklememiz gerekecektir.
Jumanji
Tarihin en ünlü kutu oyunu Monopoly olabilir ancak şu konuda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. Dünyanın en çok oynanmak istenen kutu oyunu Jumanji’dir. Yani kim filmi izleyip de oyunun bir parçası olmayı istemedi ki? Hem de oyunun barındırdığı onca tehlikeye rağmen. Ancak Jumanji, özellikle de frp seven bünyeler için tam anlamıyla maceraya açılan bir kapı, bir portaldır. Eğer birisinin elinde Jumanji varsa, oynamak için lütfen benimle iletişime geçsin.
Big Filmindeki Video Oyunu
Big, başrolünde Tom Hanks’in olduğu 1988 yapımı bir film. Bu filmde Tom Hanks, 13 yaşında bir çocukken bir dilek makinesinden büyümeyi ister ve ertesi gün karşımıza bir yetişkinin bedeninde uyanmış olarak çıkar. Filmin başında ana karakterimiz ise bilgisayarında bir macera oyunu oynarken görülür. Ancak işin aslı şu ki aslında piyasada öyle bir oyun yoktur ve sadece film için üretilmiştir. O oyunu oynayabilmek de eğlenceli olurdu.
Jigsaw (Testere) Oyunları – Saw
Eminim hiçbirimiz Testere’nin oyunları oynamak istemeyiz. Ancak itiraf edelim ki yarattığı oyunlar her ne kadar vahşi, tehlikeli ve korkunç olsalar bile oldukça ilginç ve etkileyici olduklarını da belirtmek lazım. Yani serinin toplamda 8 filme sahip olduğunu da unutmayalım. Özellikle de “I want to play a game” repliği ile hafızalara kazınan film serisinin oyunlarını bu listeye oynamak istemediklerimiz kontenjanından almamak olmazdı.
Zathura
Zathura için Jumanji’nin 205 yılında yapılmış uzaylı versiyonu demek mümkün. Babaları işteyken evin içinde tartışan Danny ve Walter, kovalamaca sonucunda bodrum katına inerler. Danny tuhaf metal bir oyun bulur ve tek başına oynamaya başlar. İlk hamlesiyle beraber oyunun içine inen metal uzay gemisinden kart çıkar ve “Meteor yağmuru başlayacak” der ve kartta yazıldığı gibi meteor yağmuruyla beraber macera da başlar. Açıkçası evimin tepesinde bir meteor yağmuru ya da kapıyı çalan bir astronot ister miyim bilemiyorum ama izlemesi eğlenceli bir filmdi. Oyun da hayatına heyecan katmak isteyenler için ideal!
The Game’deki Oyun
Michael Douglas’ın başrolünde olduğu 1997 yapımı bu filmi küçükken izlerken oldukça gerildiğimi hatırlıyorum. Filmde karakterimizin başına hayatını mahvedecek ve onu paranoyaya sürükleyecek olaylar gelir ve kendini bunlardan kurtarmak için çaresizlik içinde eylemlerde bulunur. Filmin sonunda ise her şeyin aslında bir oyun olduğu anlaşılır. Oyun esnasında kalpten gitme ya da kafayı yeme gibi bir ihtimaliniz olsa bile haberiniz olmadan oynadığınızda bu oyunun üstünüzde hem pozitif hem de negatif köklü etkileri olabilir.
Fix-It Felix Jr. – Wreck-It Ralph
Wreck-It Ralph filmi oyunlara azıcık olsa bile ilgi gösteren birisi için mükemmel bir seyir deneyimi sunmaktadır. Orada geçen hayali birçok oyunu oynamak isterdik elbette ancak bu listeye aldığımız oyun ana karakterimizin Ralph’in de parçası olduğu Fix-It Felix Jr. Klasik bir atari oyunu olan oyunda, Ralph’in yıktığı binayı tamir ederek binanın sakinlerini kurtarıyoruz. Oldukça basit olan oyunu sırf filmin ve koca yürekli Ralph’in hatırına oynamak isterdim.
Ninja Ninja Revolution – Scott Pilgrim vs. the World
Scott Pilgrim vs. the World, izlerken en çok eğlendiğim filmlerden birisidir. Oldukça esprili bir tarzı olan filmde ayrıca bir oyun da dikkatimizi çeker. Açık bir şekilde Dance Dance Revolution’ın parodisi olan Ninja Ninja Revolution’da bu sefer partnerinizle senkronize olarak dans etmek yerine ninjalara karşı savaşıyorsunuz.
Light Cycle Race – TRON
Tron filmlerinin görsel anlamda en etkileyici kısımları yarışların olduğu kısımlardır. Her ne kadar yarış esnasında ölme gibi bir olasılığınız olsa bile o ses ve görselliğin doruk noktasına ulaştığı yarışın bir parçası olabilmek birçok kişinin hayallerini süslemiştir.
Açlık Oyunları – The Hunger Games
Bir diğer oynamak istemeyeceğimiz oyun da Açlık Oyunları serisine adını da veren oyunlardır. Oyunun tanımını yapmaya gerek bile yok ancak oyunda ölme ve öldürme kısmını geçtikten sonra bile oynamak için pek fazla bir istek duymazdık. Çünkü oyun oldukça iğrenç bir hayran kitlesine sahip (yani o saçlar ve giysiler ne öyle?), avantaj kazanmak için seyircilerden oy topluyorsunuz (X yaz 9292’ye yolla mantığı) ve loot box kavramını da EA’nin aklına bu oyun soktu sanırım.
WarGames
1983 yapımı bu filmde bir deha olan karakterimiz, yanlışlıkla(!) ABD’nin nükleer silahlarını kontrol eden süper bilgisayara bağlanır. Bu bilgisayar da onu Sovyet Rusya ve ABD arasında geçen savaş stratejileri üstüne bir oyun oynamaya davet eder. Oldukça detaylı olan bu oyun birçok strateji oyunu hayranının bayılarak oynayacağı türden bir oyundur. Ancak işin aslı şudur ki bilgisayar bu oyunu gerçeklik seviyesine taşımak istemektedir. Uluslararası ilişkilerdeki oyun teorisi konusunda da oldukça açıklayıcı olan bu oyunu, 3. Dünya Savaşı başlatma riski olmadan oynamak isterdim açıkçası.
Quidditch – Harry Potter
Açlık oyunları gibi Quidditch de aslında kitap kökenlidir ancak filmleri sayesinde film oyunları isimli bir listede bulunmaları gerektiğini düşündük. Quidditch oynamamak için herhangi bir neden düşünemiyorum. Yani uçan süpürge ve kanatlı top gibi ögeleri olan bir takım sporunu oynamayı nasıl olur da istemeyebilirsiniz ki?
The Running Man
Tam olarak bir oyun sayılmaz belki ama 1987 yapımı The Running Man filminde devlet, tüm kültürel aktiviteleri yasaklamıştır. Halkı kontrol altında tutmak için de televizyonda gladyatör savaşlarına benzeyen ve suçluların yarıştığı tv şovları yayınlanmaktadır. Bunların en ünlüsü ise filme de adını veren oyundur. Bu oyunda suçlular dev bir arenada peşlerindeki avcı ve paralı askerlerden kaçmaktadır. Normalde oyunda kaybeden taraf suçlular olurken tabi filmde Arnold Schwarzenegger yanlışlıkla mahkum edilince işler pek de alışılmış şekilde gitmez. The Running Man oyunu da oynamak istemediğimiz oyunlar listesinde üst sıralarda bulunuyor.
Oyunlarla ilgileniyorsanız en uygun fiyatlar için burayı takip etmeyi unutmayın!
