Makaleler

Gerçekleşmiş Olan 32 Bilimkurgu Teknolojisi Tahmini

Bilimkurgu teknolojisi ve edebiyatı sağ olsun, on yıllar önce roman, film ve animasyonlarda geleceğe dair sayısız teknoloji ile karşılaştık ve neredeyse tamamına ”Hadi canım, bu ne saçmalık!” demişizdir. Ancak bu eserlerin de ilham verdiği teknolojik gelişmeler sayesinde pek çok ürün hayatımıza çaktırmadan dahil oldu bile.

Giyilebilir ürünlerden akıllı ev sistemlerine, arabalarda yaşanan devrimden cep telefonuna kadar pek çok ürün uzun yıllar önce ”tahmin” edilmiş ve bir şekilde karşımıza çıkmıştı aslında. Gelin bu teknolojik sıçramaların en önemli 32 tanesine hep birlikte bakalım.

Akıllı Ev Robotları

Jetgiller ile büyüyen biz yaşlı gençlerin hayalinde hep Rosie gibi bir ev robotu hayali vardı ama imkansızdı. Böyle bir şey nasıl gerçek olabilirdi ki? Bugünün gelinen nokta, en vasat markanın bile bir şekilde evde dolanan süpürge ürettiği gerçeği ve bu gelişmeye çok çabuk alıştık.

İlgili Makaleler

Holodecks Temelli Sanal Dünya

Aklınıza hemen The Matrix geldi biliyorum ama korkmayın, pil tarlasının kaynağı olmamıza ve hasat zamanı bizi kontrol edecek olan bir yapay zeka ile tanışmamıza daha çok var. Umarım böylesine renkli ve sıcak bir geleceği biz görmeyiz. İnsanların sanal dünyalarda kaybolma, kendilerine alternatif kimlikler yaratma arzusu ise çok da yeni değil. Second Life’ı hatırlarsınız, milyonu aşan aktif kullanıcısına yarattıkları avatarlar aracılığı ile sosyalleşme imkanı sunmuş ve uzun bir süre popülerliğini korumayı başarmıştı.

Benzer şekilde Eve: Online ve World of Warcraft gibi sürekli genişleyen oyunlar, oyunculara taze dünyalar sundu ve gerçek hayatta maddi karşılığı olan kendi mikro ekonomilerini yarattı. Tabii bu tarafta ne gibi ilginç gelişmeler, hırsızlık olayları yaşandı, ayrı bir dosya konusu.

Sanal Gerçeklik

Star Trek: Next Generation’da sevgili kaptanımız Piccard’ın en sevdiği kaçış noktalarından biri Holodeck odasıydı hatırlarsanız. Canı sıkılınca bu odaya kaçar, 1950’lerin viski kokan caz barlarından birine ışınlanıverirdi. Bilimkurgu teknolojisi gibi görünen bu aletler de hayatımıza girdi.

🔸 Neden Bilimkurgu Yazarları Geleceği Tahmin Etme Konusunda Bu Kadar Başarılı?

Günümüzde bu güzelim opsiyonu bizlere sağlayan pek çok cihaza sahibiz. Meta Quest 3 gibi basit işlemcili gözlüklerden, haptik geri bildirim ve göz takibi gibi özellikler sayesinde ileri seviye tecrübe sunan PlayStation VR 2 ve Valve Index gibi ürünler, sade oturma odalarımızı eşsiz maceralara dönüştürebiliyor.

Akıllı Telefonlar

Yeni bir konu değil artık ama cep telefonları da zamanında bilimkurgu dizi ve filmlerinde karşımıza çıkmayı başarmış bir cihaz. Hep örnek veriyoruz; Star Trek tv serisinde kullanılan tricorder tam olarak bir katlanır telefon örneğiydi. O dönem anne babalarımız elleri çenelerinde hayaller kurarak izledikleri cihazlara bir bir kavuştular. Yaşadıkları şokun bir benzeri olmasa gerek.

Uzayda Yaşam

Dünya yörüngesinde dönen ve sıfır yerçekiminde yaşam imkanı sunan Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS), uzayda yaşam konusunda adeta bir geçit görevi görüyor. Elbette çok uzun süre ISS’te yaşamak mümkün değil, kas mas kalmaz arkadaşlar ve mum gibi erirsiniz. Gene de gelecekte uzak uzay uçuşları hedefindeki insanoğluna önemli datalar göndermekte. ISS’in Amerika, Kanada, Japonya, Rusya ve çeşitli Avrupa ülkeleri tarafından fonlandığını da not düşelim. Bakarsınız gelecekte bir Türk astronot da uzun süreli ISS görevi alır.

İnsansı Robotlar

Will Smith, ”Ben, Robot” filminde insan formundaki robotları tokatlarken kendisinden kıllanmalıydık, belki Chris Rock’a gelmeden önüne geçerdik. Neyse, konumuz Smith değil, robotlar.

İnsan bedeni formuna yakın robotlar uzun süredir geliştirme aşamasında. Boston Dynamics sağ olsun, artık sağdan soldan tekmeler atar bile olduk. Engineering Arts ise bambaşka bir şeyi, gerçek bir insana benzeyen ve doğal tepkiler veren en gelişmiş yapay zekalı robotu ürettiğini iddia ediyor. Ameca’nın gelişmiş yüz motorları sayesinde sayısız mimiği gerçekçi bir hayata geçirmesi ve sizinle doğal bir şekilde etkileşime girebilmesi korkutucu.

🔸 Geleceği Öngören Bilimkurgu Filmleri

Akıllı Saatler

James Bond’un Octopussy filmindeki Seiko saati hatırlayanlar el kaldırsın. Bu özel ve döneminin hayal ürünü olan saat, MI6’ten gelen mesajları kısa metin olarak ekranında gösteriyordu. Bugün geldiğimiz noktayı çok da anlatmaya gerek yok, değil mi? Analog saatlerin niş bir zevke dönüştüğü dönemden geçiyoruz, herkes koluna bakarak mesaj alıp atabiliyor, sesli görüşme yapabiliyor. Bir sonraki aşama da Star Wars’dakine benzer hologram görüntüler almak olacak sanki.

Uzay Turizmi

Uzayda seyahat etmek, uzun mesafeleri yörünge dışına çıkıp almak ve ciddi şekilde süre kazanmak hep hayaldi. Virgin Galactic sağ olsun, bu artık hayal olmaktan çıktı (tabii 450.000 dolarınız varsa). Paracıkları sayan uzay turistlerini alıp özel gemileri sayesinde alt uzaya, yer çekiminin düşük olduğu bölüme çıkartıp geri getirebiliyorlar. Hayali bile güzel, değil mi?

Sentetik ve Bitki Bazlı Et

Eski filmlerde uzayda yoktan et yaratıldığı cihazlar görür ve şaşırırdık. ”Hayvan kesmeden et mi olur?!” şeklindeki keskin yorumlarımızı çöpe atacak gelişmeler uzun zamandır yaşanıyor aslına bakarsanız. Uzayda iyiden iyiye yol almaya başlarsak küçük ve büyük baş hayvan taşıyacak halimiz yok, o yüzden bu alanda gelişme yaşanması da kaçınılmaz.

Bugün kültürlenmiş et proteinleri ve soya kullanılarak kırmızı et taklit edilebiliyor. Bu alanda çalışan Impossible Foods, soya proteininden ürettiği et ile bifteği taklit ettiğini, doku ve lezzet olarak aradaki farkın anlaşılamadığını iddia etmekte. Denemeden yorum yapmayacağımızı bilsinler, Frpnet sevenler öyle kolay oyuna gelmez!

Kablosuz Kulaklıklar

Star Wars’tan Star Trek’e kadar pek çok bilimkurgu eserinde parmakların kulaklara giderek konuşulduğu cihazlar gördük. Gene inanmadık, biz kül yutmayız dedik ama geçen onca yılın ardından bir kez daha yanıldık.

🔸 Bilimkurgunun Alt Türleri

Günümüzde giyilebilir teknolojilerin içinde belki de en faydalarından kablosuz kulaklıklar. Toplu taşıma kullanırken veya yürürken müziğinizi rahatça dinlemek, gelen aramaları hızlıca almak, Siri ve Hey Google gibi yapay zekalarla bilgi alışverişi yapmak adına hayati bir köprü görevi görüyor bu ufaklıklar.

Robotik Uzuvlar

Anime ve mangalarda, Deus Ex ve Cyberpunk gibi sayısız oyunda ve filmlerde karşımıza çıkan robotik uzuvlar, artık insanoğlunun hayatında önemli rol oynayan bir kurtarıcı rolünde. Tabii fantezi öğelerini bir kenara bırakalım, robotik kolumuzu geliştirip roket atar hale (henüz) getiremiyoruz. Gelişen teknoloji sayesinde beyinden gelen sinyalleri alıp doğru hareketler gerçekleştiren robotik kol ve eller mevcut.

3D Yazıcılar

”Gene mi Star Trek?” diyeceksiniz, biliyorum ama adamlar ön görmüş, yapacak bir şey yok. Kaptan Piccard’ın meşhur replikatörünü hatırlıyor musunuz? Tüm İngiliz havası ile ”Çay, sıcak, Earl Grey” dediği sahneden bahsediyorum. Bu kısa tanımlamanın ardından replikatör tavşan kanı bir çay üretiyordu.

Günümüzde henüz çay yapmak mümkün değil ancak temel polimer ve hatta bazı gıda maddelerini kullanarak nesneler üretebiliyor. İlk çıktığında seri üretime uygun değil ancak üretim süresi artık çok kısaldığı ve farklı materyalleri de üretimde kullanabildiği için seri üretim ürünlere bile etki edebiliyor. İnşaat sektörü bile dev 3D yazıcılarla basit yapıları bir kaç saatte inşa edebilmekte.

Jetpack Teknolojisi

Thunderball’da James Bond kaleden nasıl kaçtığını hatırlıyor musunuz? Taktığı özel kemer sayesinde bir anda Jetpack ile Aston Martin’ine uçan Bond’un havası 1500’dü adeta. Günümüzde hala böyle ürünler mevcut değil ancak özellikle askeri alanda yapılan çalışmalar kısa süreli ve alçak irtifalı uçuşlar yapabilen jetpackleri görmemizi sağlıyor. JetLev gibi su üstünde uçarak ilerlemenizi sağlayan ürünler de sahaya çıkmış durumda ancak zengin oyuncağından öteye henüz gidebilmiş değiller.

Hap Formunda Yiyecek

Bilimkurgu bize her şeyin en makul, en hızlı versiyonlarını göstermeyi hedefler. Bilimkurgu teknolojisi de hep değişik şeyler sundu ve sunuyor. Bir yere mi gideceksiniz? Işınlanın. Hemen doymak mı istiyorsunuz? Hap atın (yanlış yönlendirme olmasın, yemek hapları arkadaşlar). Hap şeklinde yemek henüz tam olarak icat edilmiş değil. Diğer yandan; kurutulmuş gıdaların azıcık sıcak su ile bir ana yemeğe dönüştüğünü uzun zamandır görüyoruz. Ayrıca tokluk hissi veren haplar da bu başlığa dahil edilebilir.

Uçan Arabalar

Jetgiller’den yola çıkıp Star Wars’a uzanabiliriz, uçan arabalar uzun yıllardır bilimkurgunun en sevdiği araçlardan. Bugün uçan arabalarla yol alamıyor olabiliriz ancak bundan 20 sene neler olacağını kestiremiyoruz çünkü pek çok firma bu konuda ciddi yatırımlar yapmış durumda. Bana göre havada trafiğin tek bir artısı olacak; trafik magandaları arabalarından inip kavga edemeyecekler.

Şoförsüz Araçlar

Total Recall filminde Arnie abimizi zıvanadan çıkartan geveze robot taksi şoförünü herkes hatırlıyordur. Gereğinden fazla konuştuğu için abimiz tarafından nazik(!) bir şekilde sökülüp arka koltuğa atılan taksicinin kaderi, şoförsüz araçları müjdelemiş olabilir. Şu anda Tesla gibi bazı markaların arabaları kendi başlarına gidebiliyorlar. New York şehrinde şoförsüz giden taksi araçları da sahaya çıkmış durumda. Geçen gün kazan kaldırıp trafiği kilitlediklerini ise hiç söylemeyelim.

Elektrikli Arabalar

1910 yılında araba üreticisi Tom Swift bir hayal kurdu; tek şarjla 480 ila 640 kilometre arasında yol yapabilen, 160 km. hıza çıkabilen bir elektrikli araba üretecekti. Swift bunu haliyle başaramadı ancak 100 yıl sonra bu hayalinin standart haline geleceğini bilseydi ne gülerdi! Tesla önderliğinde start alan elektrikli araba devrimi iyice popüler kültür mezesi olmuş durumda, o yüzden bu teknolojinin halk arasındaki geleceğini görmek için biraz daha beklemek gerekiyor gibi. Gereken altyapının oluşturulması özellikle ülkemizde çok ağır ilerliyorken bu kadar çok Tesla satılması pek mantıklı değil, ne dersiniz?

Exo-İskeletler

Müthiş Aliens filminde Ripley’nin Xenomorph tokatladığı sarı renkli exo-iskeleti hatırlamamak mümkün mü? Edge of Tomorrow’da Tom Cruise da benzer bir cihazdan pek güzel faydalanmıştı. Günümüzde ise ciddi ciddi kullanılıyor eko-iskeletler ve taşımacılık gibi alanlarda insanların kendilerine zarar vermeden 100 kilo gibi ağırlıkları kolayca kaldırmalarına yardımcı oluyor.

🔸 İlhamını Bilimkurgudan Alan 10 İcat

Yaratıcı Yapay Zeka ve Sanal Asistanlar

ChatGPT ve benzeri pek çok yapay zeka uygulaması ışık hızında hayatımıza girdi. Ne olduğunu bile anlamadık, herkes kendi çapında bu teknolojik yenilikten faydalanmaya başladı. Iron Man’in J.A.R.V.I.S. isimli akıllı yardımcısını izlediğimizde ne güzel bir hayal dedirtmişti, şimdi ortalık Jarvis’ten geçilmiyor. Şu sıralar sızdığı farklı mecralarda tartışma konusuna dönen yapay zekanın da nerelere evrileceğini merak ediyoruz.

Sanal asistanlar da hayatımızda. Apple, Google ve Amazon’un bu alandaki adımları ortada. Siri sayesinde istediğimiz notu alabiliyor, takvim oluşturabiliyor, müzik açabiliyor, akıllı ev sistemlerini kontrol edebiliyor ve görüşme ayarlayabiliyoruz.

Görüntülü Görüşme ve Konferanslar

Bir kez daha Star Trek’te, Enterprise’ın güvertesindeyiz. Dost veya düşman bir yayın geldiğinde kaptanlarımız görüntüyü ekrana ister ve bir anda görüntülü görüşme yapılır. Bilimkurguda ilk Zoom örneği olan bu teknoloji artık vazgeçilmezimiz.

Özellikle Corona salgını sırasında eve kapanan dünya, ofislere ihtiyaç olmadığını da bu teknoloji sayesinde anlamış oldu. FaceTime, Google Meet ve Zoom gibi uygulamalar sayesinde ikili görüşme ve çoklu konferanslar oluşturma hem kolaydı, hem de etkili sonuçlar verdi.

Gizlilik Teknolojisi

Mars Effect’in kült gemisi Normandy ne de güzel gizlenip düşman sularından çaktırmadan kaçıyordu, değil mi? Aynı şekilde Star Trek’teki Klingon ırkının Birds of Prey gemileri de ışığı bükerek görünmez hale geliyor ve dosta düşmana gözükmeden hareket edebiliyorlardı.

Günümüzde böyle bir teknoloji hala tam olarak mevcut değil ancak bazı önemli gelişmeler mevcut. Amerikan Donanması’na ait deneysel gemi Sea Shadow, açılı tasarımı sayesinde düşman radarında gözükmeden ilerlemeyi hedefliyor. Burada amaç gözle görülememesinden ziyade radarlardan kaçınabilmek.

4D Filmler

4d movies

Aldo’s Huxley’nin 1932’de yazdığı Brave New World (Cesur Yeni Dünya) romanında filmlerin sadece görülüp işitilmeyeceği, aynı zamanda hissedilip koklanabileceği fikri yatmaktadır. Dönemine göre oldukça uçuk bir fikir olsa da, bugün 4D sinema salonları hizmette. Koku, su ve temas gibi pek çok farklı etken ile izleyenleri iyice filmin içine sokmaya çalışan bu özel salonlar, henüz yeterince yaygınlaşmadı ancak bu konuda yeni çalışmaların yapıldığını da biliyoruz. Bir de köyden şehire inip tepinen koltuklarda ruhunu teslim edenlerin avlandığı ucuz 5D salonlar var ancak onlar konu dışı.

Kitle Gözetim

1984 ne yüce bir eserdir ki, tüm kitle kontrolleri ve faşizan uygulamalar üzerine harika fikir jimnastikleri yapmıştır. Kitle gözetimi de bu özel eserde karşımıza çıkmıştır. Bugün bile okuyanı korkutup günümüzü yaşatan 1984’ün üzerinden yıllar geçti ve bugün geldiğimiz nokta ortada.

Kitle gözetim kavramında devlet bireyleri onayı, bilgisi veya izni olmadan takip eder, bilgi toplar, analiz ve kategorize eder. Üzerine biraz düşününce ile stres bastıran bir konu, değil mi?

Klonlama

Bilimkurgunun en sevdiği ve hala gerçek hayattan ziyade himayesinde tutabildiği konulardan biri klonlama. 1996 yılında ilk klon koyun Dolly hayatımıza girmişti hatırlarsanız ancak sonrasında bu deneylerin teknik zorlukları ve etik sorunları da beraberinde geldi. Tüm bu endişelerden dolayı insan klonlamaya çalışmak, bu konuda deneyler yapmak dünyanın büyük bir bölümünde yasak.

Konuşan Arabalar

Kit’in hakkını uzun yıllar yedik, kendisine inanmadık ve saçma bir fikir olduğunu düşündük. Eğlence sektörünün yorgun aktöründen öteye gidemeyen Kit’in ruhu şad olsun, artık konuşan arabalarımız var! Apple ve Google’ın araçlar için modifiye ettiği yapay zeka sistemleri sayesinde aracımızla konuşarak rota oluşturmak, müzik açmak ve daha bir çok ekstrayı hayata geçirmek mümkün.

Küçük Oksijen Tüpleri

Her dalgıcın hayali olan ağızda duran oksijen tüpleri henüz tam olarak hayatımızda değil. Thunderball’da köpekbalığı havuzuna atılan James Bond’un kullandığı, Star Wars: Gizli Tehlike’de Gungan sualtı şehrine gidilirken kullanılan, Jedi: Fallen Order oyununda Cal Kestis’in de kullandığı tüplerden bahsediyoruz tam olarak.

Ağzınızın iki yanında minicik tüpler sayesinde saatlerce su altında kalmak şu an bile hayal. Çok ufak boyutlardaki tüplerden yeterli oksijeni almak imkansız ancak günümüzde oldukça kompakt tüp sistemleri mevcut. Kullanım amaçları ise oldukça hayati; dalgıcın ana tüpünde bir sorun yaşanırsa su üstüne çıkacak kadar oksijen sağlamak.

Dronelar

Drone

Danny Dunn serisinin 13. romanı olan Invisible Boy 1974 yılında çıkmıştı ve uzaktan kumanda ile uçurulan sensörlü küçük bir araçtan bahsediyordu. ”Çocuk romanı işte” deyip geçen fanilerin utanması için bir 40 yıl geçmesi gerekti ve bugün droneların hayatımızdaki yeri ortada.

Video ve fotoğraf alma, dar alan çekimleri yapma, sinema sektörüne rahat bir nefes aldırma gibi pek çok işlevi olan droneların son dönemdeki sert örneği ise Rusya-Ukrayna savaşında görülmekte. Ukrayna tarafı bomba yüklü dronelar ile Rus askerlerini hedef alıyorlar ve izlemesi zor görüntüleri de sosyal medyada paylaşıyorlar.

Raylı Top (Rail Gun) Silahı

İlk kez 1870’li yıllarda elektrik topu olarak fikri ortaya atılan Raylı Top, sonrasında gerçek hayatın dışına çıktı ve manga-animenin, bilimkurgunun öğesi haline geldi. En şık örneklerinden birine Metal Gear Solid serisinde rastlamıştık hatırlarsanız.

2010 yılında ise BAE Systems bu hayale yaklaştı ve 3390 m/s hızla 3 kiloluk mermi ateşleyebilen bir raylı silah geliştirdi. Amerikan Donanması da benzer bir silah üzerinde uzun yıllar çalışsa da verimli sonuç alınamadığı için proje 2021’de rafa kaldırıldı. Bugün benzer bir silah üzerinde Japonya’nın çalıştığı bilinmekte ancak projenin durumu hakkında net bir bilgi yok.

Hedeflenmiş Reklamcılık

Minority Report’ta halka açık alanlardaki reklamları hatırlıyor musunuz? Büyük panolar her vatandaşın yüzünü taradıktan sonra kişiye özel reklamlar gösteriyordu. Bu tahmin de gerçeklik kazanmış durumda çünkü akıllı telefonlarımız başta olmak üzere tüketim ve gezinme alışkanlıklarımız bir güzel takip edilerek bize özel reklamlar karşımıza düşüyor. ”İnan internette aramadım, sadece konuştum ama onun bile reklamı düştü. Deneyelim bak; YÜKSEK DEVİRLİ PORTAKAL SIKACAĞI” gibi paranoyalara sürükleyen bir durum bu. Özay Şen’in telefonuna neden hep erotik içerik düşüyor diye düşünenler, şimdi anladınız mı?

Gerçek Zamanlı Çeviri

babel fish

Bir Otostopçunun Galaksi Rehberi’nde farklı uzaylı türleriyle hızlıca anlaşabilmek için Babel Fish isimli gizemli yaratık kullanılıyordu. İletişimde aksama dönemine son veren bu sihirli balık, Google ve benzeri sistemler suretinde hayatımıza girdi. Yapay zeka destekli bu sistemler sayesinde farklı dilleri hızlıca çevirip iletişimde kalmak mümkün. Benzer şekilde ses kayıt cihazı şeklinde olan ve hızlıca tüm diller arasında simültane tercüme yapan ürünler de yaygınlaşmaya başladı bu arada. Böylece bir bilimkurgu teknolojisi daha hayatımızın bir parçası oldu.

Nükleer Güçle Çalışan Araçlar

Nükleer araba

1914’te yayınlanan H.G. Wells eseri The World Set Free’de atom enerjisiyle çalışan araç ön görüsünde bulunmuştu. Muhtemelen o dönem okuyanların far görmüş kedi gibi boş boş sayfalara bakmalarına yol açan bu teknoloji ise günümüzde büyük ölçeklerde kullanılmakta. Araba gibi küçük araçlara atomu indirgemek şu an için mümkün değil ancak denizaltı ve donanma gemisi gibi büyük ve askeri araçlarda atom enerjisi kullanılmakta. Örneğin; 2012’de ıskartaya çıkan USS Enterprise gemisinde sekiz nükleer reaktör bulunmaktaydı.

World Wide Web

World Wide Web

William Gibson’ın 1984 yılında kaleme aldığı Neuromancer, “siberuzay” terimini popülerleştiren ve grafiksel arayüzde bilgi aktarımı yapan, birbirine bağlı pek çok bilgisayarların oluşturduğu global bir ağ tasarlayan bir eserdir. Görüldüğü üzere bu tanım, günümüzdeki World Wide Web ile oldukça benzerdir. Ancak 1980’lerde kişisel bilgisayarlar oldukça yeni bir fikirdi ve bu tür bir bağlantılı teknoloji bilim kurgu olarak görülüyordu. Neuromancer’ın düşünsel katkısı hesaplanınca, Gibson internetin gelişiminde doğrudan rol oynamış ve temelleri atmıştır.

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.