DC Comics’in Sinemadaki Şansı!
Marvel’ın sinemada kendi evrenini yaratmasının ve inanılmaz bir başarıya ulaşmasının ardından DC de harekete geçti ve Man of Steel ile sinematik evreninin ilk filmini bizlerle buluşturdu. Şimdi DC’nin önünde uzun bir yol, yapılması gereken çok iş ve biz geek’ler için de konuşulacak bolca konu var. (Bu kadar çok konu olunca da yazıda konudan konuya atladım sevgili okur.)
Beyazperde için bir evren yaratmak gerekiyorsa DC, Marvel’dan daha avantajlı aslında. DC, bütün karakterlerinin haklarına sahip. Marvel en popüler karakterlerini evrenine ekleyemezken DC, evrenindeki bütün kahramanların, düşmanların, mekanların ve şirketlerin haklarını elinde bulunduruyor.
DC’nin evrendeki en büyük amacından ilerleyelim öyleyse: Justice League. Marvel, karakterlerinin solo filmlerinin ardından hepsini birleştirdiği Avengers ile patlama yaptı, bunun sonucunda DC’nin sinematik evren girişimleri hızlandı, hatta bir Justice League filminin yolda olduğunu biliyoruz. Justice League’i kurmak için üç kilit karaktere, üç lidere ihtiyaç var: Superman, Batman ve Wonder Woman. Justice League’in en güzel yanlarından birisi de bu üçlünün lider olması, birbirlerinin önüne geçmemeleri. DC’nin bu dengeyi filmlerde de tutturması gerekiyor. Bu dengede de Wonder Woman’a ayrıca önem gösterilmesi lazım.
Wonder Woman, DC’nin Marvel’ın önüne geçmesindeki en büyük kozlarından olabilir. Marvel evreninde Wonder Woman gibi sağlam bir kadın karakter yok. Kendi ayakları üstünde durabilen, güçlü ve liderlik vasıflarına sahip bir Wonder Woman, DCCU’ya (DC Cinematic Universe) çok şeyler katacaktır. Evrenin en önemli süper kahraman organizasyonun başında yer alan bir kadın kahraman, bayan izleyicilerin dikkatini çekecektir. Bu Wonder Woman’ın yaratılması için karakter gelişimi çok önemli. Kaliteli, ünlü bir oyuncunun oynayacağı solo bir Wonder Woman filmi yapılması gerekiyor, ama DC’den böyle bir hamle gelmedi. Wonder Woman’ı oynaması için anlaşılan Gal Gadot iyi bir oyuncu ancak Wonder Woman için fazlası gerekiyor. DC’nin bir an önce Justice League’i kurma isteğini anlayabiliyorum, fakat Wonder Woman bu uğurda harcanmamalı. Yıllardır Wonder Woman filmi izlemeyi bekleyen bir hayran kitlesi, süper kahraman dünyasında sözü geçen bir kahraman görmek isteyen kadın izleyiciler, DCCU için karakter gelişiminin ve orijininin anlatılması elzem bir karakter ve kendi filmini hak eden bir kahraman var karşımızda.
Bana kalırsa Batman vs. Superman’in ardından bir Wonder Woman filmi şart. Wonder Woman’ı Batman v Superman’de kullanmak ise saçma. Batman v Superman fikri ise harika.
DC’nin en büyük hedefi Justice League’i kurmak. Man of Steel ile Superman’in orijini halledildi. Sırada ise Batman ve Wonder Woman’ı evrene katmak kalıyor. Christopher Nolan’ın üçlemesi yeni bitmişken Batman’e ayrı bir film yapmaya gerek yok, bu nedenle Superman’le birlikte kullanılabilir. Ama bu ikilinin yer aldığı filme Wonder Woman’la Cyborg’u katmak ise çok saçma. DC’nin en meşhur iki karakterini aynı filmde buluştururken iki önemli kahramanının daha filmde rol alması beni endişelendiriyor. Evren yaratılırken hızlı davranmaya gerek yok. Film, dördünü birden taşımayabilir, ana karakterlerin önemini azaltabilir. En önemlisi, Wonder Woman kötü kullanılabilir.
Hep olasılıklarla konuşuyorum ama gerçekçi olmak gerekirse Wonder Woman’ın orijinini anlatan o film gelmeyecek. DC, Batman v Superman’in ardından Justice League filminin geleceğini açıkladı, bu da demek ki Wonder Woman’ın solo filmini, en azından yakın gelecekte, göremeyeceğiz.
Wonder Woman’dan Batman’e ve Nolan’ın Batman üçlemesine geçelim. Malum Nolan’ın üçlemesi DCCU’ya dahil değil. Açıkçası bu doğru bir karar. Nolan’ın karanlık ve gerçekçi anlatımını istemiyor DC. Man of Steel komediden uzaktı ama bizi başka bir gezegene götüren filmde Nolan gerçekçiliği de yoktu. Marvel’ın Thor ile gösterdiği yerlere ilk filmden gittik DCCU’da. Mantıklı da, çünkü Martian Manhunter, Green Lantern gibi aşırı fantastik karakterlere sahip DC evreni.
Nolan’ın gerçekçi ve karanlık tonunun yokluğu büyük bir eksiklik olacak. Şimdilik Arrow ve Gotham dizileriyle idare edilse de o tonu beyaz perdede de görmek isteyeceğiz. Benim bu noktadaki tavsiyem bir Green Arrow/Batman filmi. Bu noktada DC dizilerinin sinema evreniyle birleşip birleşmeyeceğini bilmek gerekiyor. TV’deki harika işlerin sinemadaki evrenle birleşmemesi aptallık olur bence ama henüz resmi bir açıklamanın gelmemesi DC’nin bu aptallığı yapabileceği yönündeki ihtimalleri arttıyor.
Bu birleşmenin olması gerekiyor. Eğer böyle olursa Justice League’in iki üyesi orijinleri ve karakter gelişimleri tamamlanmış olarak direk aktarılabilecek sinematik evrene. Arrow ve Flash’ın sorunu biraz daha genç olmaları, gençlere yönelik olmaları. Ama ben bunun sıkıntı teşkil edeceğini sanmıyorum, Arrow’un ikinci sezonunda başrol Stephen Amell’in ne kadar geliştiğini göz önüne alırsak deneyimle doğru orantılı olarak oyunculukları ve karakterleri de olgunlaşacaktır. Böyle bir durumda ikinci Justice League filminde oynamamaları için hiçbir sebep kalmaz.
Solo filmleri hakkında bir şey diyemiyorum ama Arrow, Batman’le birlikte Nolan’ın özlenen anlatımını geri getirebilecek bir karakter.
Nolan, Batman’in bütün karakterlerini istediğince kullanmıştı, bu bile Nolanverse’in DCCU’ya eklentisi engeller. Ama yine de Nolan tarzına ihtiyaç duyulacaktır. Çizgi roman filmleriyle ilgisi olmayanları bile sinemaya çekti o tarz. Marvel’ın her filminin de farklı bir tarzda olduğunu düşünürsek DC de benzer bir şey yapmak isteyebilir ve o zaman Nolan tarzına benzer filmler görebiliriz.
Daldan dala atlamaya devam ediyorum. Tekrar DC dizilerine döneyim. DC’nin dizilerini örnek alması, kullanması gerekiyor. O dizilerde bir evren yaratmak, parçaları birleştirmek için gereken her şey var. Marvel’ı düşünün, süper kahramanları toplayıp Avengers’ı kuran SHIELD’dı. SHIELD, Marvel Cinematic Universe’ı birleştiren, oluşturan güçtü aslında. Arrow dizisinde de benzerini gördük: Argus. Ayrıca STAR Labs organizasyonu da evren birleştirici olabilir.
Bu konu DC’nin avantajlarından. Marvel’ın elinde bu tip şirketlerden, örgütlerden çok yok. Avengers filminde Oscorp’un adını bile kullanamadılar telif hakkı sorunlarından dolayı. Ama DC bütün telif haklarına sahip, dolayısıyla Argus’u, Star Labs’ı, Daily Planet’i, Wayne Enterprises’ı hatta Lexcorp’u istediği gibi kullanabilir.
Daily Planet gibi medya şirketleri de DCCU için çok önemli. Arrow dizisinde Star Labs’ın Particle Accelerator projesi hakkındaki bilgileri Channel 52’dan almıştık. Medya organları sayesinde başka bir şehirde başka bir karakterin yaşadıkları öğrenilebilir ve DC’nin televizyonu ile gazetesi şimdiden hazır. Argus da SHIELD benzeri bir görev üstlenirse DC, evrenini yaratıp birarada tutabilme adına birçok ögeye sahip olmuş olacak.
Tabi bu ögelerin birleştiricisinden de bahsetmek gerekiyor, DC’nin sinematik evrenini emanet ettiği adam: Zack Synder. Açıkçası Synder’ın bu iş için yeterli olduğunu düşünmüyorum. DC, Marvel’ın evrenini Whedon’a teslim etmesi gibi DCCU’yu Synder’in ellerine bıraktı, ama doğru bir karar verdiklerini söylemek güç. Synder, kendini kanıtlamış bir yönetmen değil. DC’nin daha iyi isimlerle çalışması gerekiyor. Yönetmen ve oyuncu seçimlerinde doğru kararlar vermek gerekiyor.
Sonuç olarak, DC’nin Marvel’ın önüne geçebilmesi için dört önemli şey var.
1- Tüm karakterlerin telifi avantajını kullanmak
2- Superman-Batman-Wonder Woman dengesini tutturmak
3- Wonder Woman’ı iyi kullanmak
4- Dizilerden yararlanmak
Eğer DC, doğru kararlar verir, özellikle yukarıdaki dört maddeye dikkat ederse DCCU başarıyı elde eder, hatta MCU’yu geçecek güce erişebilir.
Yazan: Berke Kadam