Star Wars: Jedi Survivor İncelemesi – Cal’dığımız Yerden Devam Ediyoruz
Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Star Wars: Jedi Survivor her yönüyle bir öncekinden daha iyi bir oyun. İlk oyunu oynamış ve aç bir şekilde bu oyunu bekleyen arkadaşlar, bu oyunu kesinlikle oynamalılar.
İlk oyundaki eksiklikler giderilmiş üstüne çok daha rafine, büyük prodüksiyonlu bir Star Wars oyunu ortaya çıkmış. Respawn Entertainment ortaya muazzam bir eser ortaya koymuş. Bunu yaparken de hikayedeki ilk oyunda sevdiğimiz değerleri korumuş. Üstüne çok leziz eklemeler yapmışlar. Gelin daha detaylı bakalım neymiş bunlar.
Jedi Fallen Order’ın Günahlarından Jedi Survivor Sorumlu Mu?
İlk oyunu çok severek oynamış biri olarak, ilk oyunun bazı büyük eksiklikleri vardı. Mesela Metroidvania harita tasarımı çok ham, bitmemiş hissettiriyordu. Ya da Uncharted ve Dark Souls gibi oyunlardan aldıkları mekanikler biraz çorba gibi geliyordu. Oyunda daha fazla kendine özgün sistemler görmek istiyordum. Oyun daha riskli bir karar olan “orijinal fikirleri” denememişti. Onun yerine mevcut daha iyi çalışan sistemleri kullanmayı seçmişti. İkinci oyunda ise bu sistemleri yine kullanıp daha kullanıcı dostu ve rahat hale getirmişler. Yerinde bir karar olmuş diyebilirim. Daha kendine has şeyler görmek istesem de bu beni mutlu etti. Mesela açık dünya sistemine Fast Travel ekleyerek daha güvenli bir yoldan gitmişler. İlk oyun Jedi Fallen Order’dan sonra çıkan, başarılı tüm açık dünya oyunlarının esintilerini bu oyunda görebilirsiniz (God of War: Ragnarok ve Elden Ring gibi).
Elden Ring demem sizi şaşırtmasın, oyun açık dünyada bizi tamamıyla açık bir dünyaya bırakmak yerine daha çok “yarı-açık dünya” diyebileceğimiz Metroidvania haritalarına bırakıyor. Ancak ilk oyunda bitmemiş aceleye gelmiş gibi hissettiren tüm mekanikler bu oyunda çok daha rafine, çok daha kaliteli hissettiriyor. Buna haritalar da dahil.
Gerçekten bu oyunu oynadıktan sonra ilk oyuna baktığınızda ilk oyun neredeyse teknoloji demosu kalıyor. İlk oyundaki gibi sadece bir kaç gezegene erişimimiz olsa da bu gezegenler en az 5-10 kat daha büyük. Mesela Star Wars evreninde geçen bir eser için çok az farklı ırkta etkileşime geçebildiğimiz insansı yaratıklar vardı. İlk oyunda bir kasaba bile bulunmuyordu. Daha fazla bir sürü yaratık ve bir sürü insanın barındığı, bizi farklı dünyalara götüren açık dünyalar bu oyunda mevcut. Üstelik bu büyük haritalarda sürmemiz için farklı farklı binekler eklenmiş. Ve bazı açık alanlarda da süzülmemiz için yaratıklar bile eklemişler.
Güle Güle Ergenlik, Merhaba Orta Yaş Krizi
İlk oyunun karanlık hikayesini sevenler bu oyunun hikayesi sizi de memnun edecektir. Hikayenin genel olarak gidişatı güzel. İlk oyundaki hikaye eleştirilerini ciddiye almışlar. İlk oyunun hikayesi genel olarak biraz aceleye gelmiş, çok derin bir hikaye yapısına sahip değildi. Bununla birlikte bu oyun her ne kadar çok derin bir hikaye vaat etmese de, çok daha rafine ve çok daha özel anlarla dolu bir hikaye. Ee ne o zaman bu oyunun hikayesi diyebilirsiniz, bahsedelim o zaman.
İlk oyundan bu yana aradan 5 sene geçmiş, Cal ve ekibinin yolları ayrılmıştır. Galaksinin dört bir yanında İmparatorluğa terör estiren Cal, insanlara İmparatorluğun yenilemez imajını bozmaya çalışmaktadır. Ancak Koboh gezegeninde bulduğu High Republic tapınağı her şeyi değiştirecektir. Tapınakta bulduğu ve derin uykuda olan Jedi Dagan Gera’yı uyandırmasıyla bütün her şey başlar…
Oyunun hikayesi ilk yarısında size biraz klişe gelebilir. Lakin sizi oyunun geri kalan tüm mekanikleri tutacaktır. Özellikle oyunun ikinci yarısı, şu an burada söyleyemeyeceğim hikayede alınmış kararlardan, çok daha eğlenceli, çok daha sizi sandalyeye bağlayan türden. Bu yüzden tüm oyunculara buradan sesleniyorum. İlk yarıda bu oyunu sakın bırakmayın. İkinci yarı hepsine değer.
Cal’ın artık çok daha oturmuş bir karakteri var. İlk oyundaki sıkıcı ergen yerine daha çok davasına kendini adamış bir “Adam gibi adam!” var. İlk oyunda çoğu insan Cal’ın hem aktöründen hem de karakterinden nefret etmişti, bu oyun bence fikrinizi değiştirecek.
Öfkeli Bir Jedi’a Işın Kılıcı Vermeyin!
İncelemenin bu kısmında ışın kılıcı mekaniklerinden ve bütün dövüş sisteminden bahsedeceğim.
Oyunun bu kısmı çok başarılı. Bütün düşmanların uzuvlarını kesebilmek çok zevk veriyor. Mesela ilk oyunda bir Jedi Padawan’ı oynadığımız için ilk oyunun başlarında bir kaç Stormtrooper’a bile çok kolay ölebiliyorduk. Sadece ilk oyunun sonlarına doğru istediğimiz güç hayalini yaşayabiliyorduk. Ama artık bir Jedi Knight’ı oynuyoruz. Cal herkesi kesip biçiyor. İlk oyundaki neredeyse tüm Force yeteneklerimiz hala bizimle. Bununla birlikte sıkıcı olanları kesip atmışlar, çok yerinde bir seçim olmuş. İlk oyundaki objelerin zamanını yavaşlatarak yaptığımız parkurlar ve dövüşler zevkli değildi.
Yeni bir sistem olarak Jedi Mind Trick eklenmiş. Böylelikle düşmanları birbiriyle dövüştürebiliyoruz. Kullanması çok zevkli bir özellik. Ara sahnelerde bazen bu force yeteneğimizi kullanarak ufak tefek diyalog değiştiren seçimler de sunuyor oyun bu sistem sayesinde.
İlk oyunun rahatsız edici bir zorluğu vardı. Böyle adını tam koyamadığım çoğu kişinin zevk almadığı bir zorluk idi. Bu gitmiş. Zaten dediğim artık daha deneyimli bir Jedi oynadığımız için bazı dişli rakiplerden başka fazla zorlanmıyorsunuz. Ben oyunu tavsiye edilen zorlukta (Jedi Knight) oynadım. Mesela Force kullanırken Cal eskisi kadar çok zorlanmıyor alıp fırlatıp, herkesi yerden yere vurabiliyorsunuz . Tabi çok büyük düşmanlara bunu yapamıyoruz. Ve hala gücümüz hızlıca tükenebiliyor.
Hepsinden Biraz Jedi, Cal Kestis
Dövüş sisteminin en önemli kısmı ışın kılıçlarından bahsetmezsek olmaz. Oyun tam tamına 5 farklı Işın Kılıcı kullanma yöntemimiz var. Bunlardan ilk ikisi ilk oyundan tanışık olduğumuz single-blade ve double-blade. Bunlara ek olarak, dual-wield (Ahsoka gibi çift el), Crossguard (Kylo Ren gibi) ve Blaster (Silah ile ışın kılıcı beraber) duruşları eklenmiş.
Her birinin hissiyatı muazzam. Star Wars: Jedi Survivor kesinlikle hiçbirini oynamaya sizi zorlamıyor. Hepsinin kendilerine göre artıları eksileri, hepsinin oynanışı farklı. Siz oynanışlarınızı beğendiklerinize göre yetenek puanlarınızı harcıyorsunuz. Ben en çok yeni eklenen dual-wield yöntemini beğendim. Ahsoka dizisi de ufaktayken beni çok gaza getirdi.
►Ahsoka Dizisinin İlk Resmi Fragmanı ve Afişi Geldi
Mesele yeni gelen Crossguard duruşu çok daha ağır ve karşılığında çok daha hasar verdiğiniz bir sistem. Düşmanlara adeta ağır bir kılıç kullanıyormuş edasıyla saldırıyor, karşılığında çok daha fazla hasar, çok daha fazla rakibin blok dayanıklılığını kırıyorsunuz. Kullanması zor ama ustalaşınca çok zevk veren yenilik olmuş.
Gez Babam Gez Açık Dünya
Oyunu oynadıkça şunu düşünmeden edemiyorum. Galiba Respawn Entertainment’ın ilk oyun vizyonu bu oyundu. Daha devasa açık dünya, bir sürü ışın kılıcı yöntemi ve sonuç olarak tek kişilik devasa Star Wars Jedi fantezisi oyunu yapmaktı. Ancak Electronic Arts istedikleri bütçeyi vermeyecek olacak ki elimizde ilk oyun gibi bir iş çıktı.
Dediğim gibi gezegen sayımız ilk oyunla çok farkı olmasa da bu gezegenler fazlasıyla daha büyük. Bir Elden Ring büyüklüğü beklemeyin ancak iyi bir Ubisoft oyunundan bir kaç kat daha büyük dünyalar bekleyebilirsiniz. İlk oyundaki açık dünyaların aksine sadece bize karakterimizi özelleştirme seçeneği veren sandıklar değil, üstüne yan görevlerle de dolu. Galakside ne de olsa dertler bitmiyor. Derman Cal Kestis de herkese yardıma koşuyor..
Oyunda bir hub sistemi var. Eski pilotumuz Greez‘in kurduğu bir bar hikayenin bir kısmından sonra üssümüze dönüşüyor. Ve bu üs zamanla hikayede ilerledikçe daha fazla insanlarla doluyor. Daha fazla yan görev yapabileceğimiz ufak kendi hikayeleri ve bazen kendi oynanışları olan görevlerle doluyor. Çok güzel bir eklenti. Bazılarınız burada çok saatlerini kaybedecek, eminim.
Jedi Giydirme Oyna *Enter*
Öncelikle şunu söylemeliyim oyunun karakterimizin görünüşünü değiştirme yönü çok başarılı. Canımız Cal’ı şekilden şekile sokabiliyoruz. Bence herkesin hoşuna gidecek hoş gelmiş bir özellik. Benim şahsen Cal ile daha fazla bağ kurmamı sağladı. Ara sahnelerde yarattığım karakteri görmek her oyunda çok hoş bir şey. Bunları diğer tüm malzemeler gibi açık dünyada kuytu köşelerde ya da her gezegenin kendisine has bulunan mağazalarında materyal ile satın alıyoruz.
Bahsetmeden olmaz, tabi ki ışın kılıcımızı istediğimiz gibi değiştirebiliyoruz. Yukarıdaki fotoğraftan da göreceğiniz üzere her bir parçasını ayrı ayrı modifikasyonunda yapmakta özgürsünüz. Toplam 19 farklı set ışın kılıcı var ve bunların her bir parçası istediğiniz renge boyanabiliyor. Işın kılıcınızın rengi de tamamen size kalmış. Ancak kırmızı istiyorsanız kötü bir haberim var. O sadece New Game+ modunda açılıyor.
Droid yavru köpeğimiz BD-1’ıda istediğimiz gibi değiştirebiliyoruz. Oyunun bu yönü de ışın kılıcı modifikasyonuyla aynı. İstediğiniz renkte modelde, kendi kişiselleştirilmiş BD-1ınızı yapabiliyorsunuz.
“Doom Eternal’laşmak” Nedir?
Doom (2016) çıktığı zaman herkes bu oyunun Doom serisinin en iyi oyunu ve uzun bir süre daha iyisi gelemeyeceğini düşünmüştü. Ancak hemen ardından gelen Doom Eternal bize o kadar sevdirmişti ki kendisini, ilk oyunu herkes unuttu. Bu yeni gelen Doom oyunu, eski oyunda eksik olduğunu hissetmediğimiz mekanikler ekleyerek serinin bir başyapıtı haline gelmişti.
Star Wars: Jedi Survivor ‘da da benzer bir şey yaşanmış. Bazı eklenmiş yenilikler, ilk oyunda eksikliğini hissetmesek de bu oyuna eklendiğinde deneyimi güzelleştirmiş. Mesela parkur sistemi güzel bir örnek, artık Cal kancasıyla adeta bir Ghostrunner gibi her tarafa gidebiliyor. Diğer tüm parkur mekanikleriyle kombine edildiğinde 25-30 saatlik oynanış süremde bile neredeyse beni hiç sıkmadı.
►Ghostrunner 2, Yayıncısı Tarafından Onaylandı
Coruscant’ın Taşına Bak, Gözlerimin Yaşına Bak
Star Wars: Jedi Survivor ‘ın grafikleri ilk oyuna oranla çok seviye atlamış. Karakterlerin üzerindeki çoğu şeyin fizikleri var artık. Cal’ın bütün saç tarzları, üzerindeki tüm kıyafetler, aksesuarlar hepsi ara sahnelerde bile hareket ediyor.
Yeni eklenen gözünüze bir şölen yaşatacak özellik ise Ray Tracing (Işın İzleme). Hem karanlık az ışık bulunan odalarda; hem de çölde güneşin altında istikrarlı bir şekilde güzel gözüküyor. Üstelik ışın kılıcı gibi aşırı havalı bir silahın, karanlık odalarda yansımalarını görmek çok zevk verici. Işın kılıcı sesleri de ilk oyundan daha başarılı. Emin olmamakla beraber galiba ilk oyundaki gibi renklerine göre ses değiştiriyor hala.
Aşağıya aldığım bazı ekran görüntülerini ekledim.
Sonuç
Star Wars: Jedi Survivor büyük bir başarı. Tek kişilik Star Wars oyunlarının çok az bulunduğu bu dönemde bir altın madeni. İlk oyunun üzerine eklenilen yenilikler yaz yaz bitmiyor. Bu oyunu herkese tavsiye ederim. Gelecekte daha fazla tek kişilik Star Wars oyunu oynayacak isek bu oyuna borçluyuz. Umarım ileride alınan daha cesur kararlar, daha orijinal, el değmemiş Star Wars topraklarına bizi götürür.
FRPNET Puanı : 94/100
Artı Yönleri | Eksi Yönleri |
Devasa bir açık dünya, yan görevlerle birlikte yapılabilecek bir sürü şeyle dolu. | Çok fazla orijinal fikir barındırmıyor, yapımcılar daha cesur kararlar, daha yeni mekanikler barındırabilirlerdi. |
Çok zevkli bir dövüş sistemi, çok çeşitli, istediğiniz türden ışın kılıcı kullanımı. | |
İyi bir grafik ve ses tasarımı. | |
Tam yerinde bir oynanış süresi, ne çok uzun, ne çok kısa. | |
Başarılı bir hikaye, uzun süredir en zevk aldığım Jedi hikayelerinden birisi. |