Mısır toprakları günümüzde gizemini hâlâ koruyan, yapılan onca arkeolojik kazı ve çalışmaya rağmen hâlâ insanlık ile paylaşmadığı pek çok sırrı olan yerlerden biri. Geçtiğimiz günlerde de bu sırları aydınlatmak için çalışmalarını sürdüren arkeologların karşısına, belki de bugüne kadar karşılaştıkları en büyük gizemlerden biri çıktı.
Geçtiğimiz günlerde ScienceAlert sitesinde paylaşılan habere göre Mısır’ın kuzey kıyısında bulunan İskenderiye şehrinde süren kazılarda araştırmacılar, devasa denilebilecek boyutlarda, siyah granit bir lahit buldular.
Bugüne kadar İskenderiye’de bulunan en büyüğü olma özelliğini taşıyan lahit 185 cm yüksekliği, 265 cm uzunluğu ve 165 cm genişliği ile oldukça gizemli ve bir o kadar da göz korkutucu bir görünüme sahip. Boyutu, içinde yatan kişinin yüksek statüde biri olduğuna işaret ediyor. Ayrıca aynı kazıda, lahit ile birlikte kaymak taşından yapılma bir büst de bulundu. Araştırmacılar büstün, lahitte yatan kişi her kimse ona ait olduğunu düşünüyorlar fakat düşüncelerini henüz doğrulayabilmiş değiller.
Yetkililer Ne Diyor?
Mısır Tarihi Eserler Bakanı Ayman Ashmawy’nin verdiği bilgiye göre lahitin kapağı ve gövdesi arasındaki mühre el değmemiş; yani 2000 küsür yıl önce kapandığı günden beri lahit bir daha açılmamış. Bunun yanı sıra lahiti bu kadar özel yapan bir diğer unsur da bu tarz keşiflerin, İskenderiye bölgesi için nadir olması zira yüzyıllar içerisinde Mısır lahitlerinin pek çoğu ya yağmalanmış ya da büyük hasar görmüş. Dolayısıyla arkeologların ve diğer araştırmacıların, neredeyse el değmemiş gibi görünen böylesine bir ebedi istirahatgah bulmuş olması onlar için oldukça büyük bir sürpriz.
Kazının yapıldığı bölgenin tarihi ise 305 M.Ö. ile 30 M.Ö. arasına, yani Ptoleme Krallığı’nın hüküm sürdüğü döneme dayanıyor. Aslen yeni bir binanın inşası için bölgenin temizlenmesi esnasında bulunan lahit, artık uzmanların incelemesinden geçiyor ve resmi koruma altında.
Tüm dünyanın ilgisini çeken bu gizemli keşif, yeni bir Indiana Jones filmine ilham olabilecek kadar heyecan verici. Tabii bir yandan, tabutun içinde yatan her kim ya da her ne ise tedbiri elden bırakmamakta fayda var. Mısır’ın hala çözülememiş binbir gizemi arasında kimin lahitinin açılacağı, hangi lahitin uyanmasını hiç istemeyeceğimiz “kişileri” uyandıracağı belli olmaz.
Biz yine de naçizane uyarımızı şöyle bırakalım;
