İncelemeler

Yeni Bir Bölüm Gibi – Firefly: Basbayağı Kahraman İncelemesi

14 bölümlük bir harikaydı Firefly dizisi. Hikayenin devamını görememek içimizde ukde kalmıştı. Mutluluk gözyaşlarıyla söyleyebiliriz ki Firefly: Basbayağı Kahraman romanı, yayınlanmamış bir 15. bölüm tadında.

Fox, Firefly dizisini iptal edince dizinin hayranları büyük bir hayal kırıklığına uğramış ve isyan etmişti. Kaptan Malcolm ‘Mal’ Reynolds‘ı canlandıran Nathan Fillion da bu travmayı atlatamayanlardı. Hayranlar gibi o da her fırsatta diziye olan sevgisini ve özlemini dile getiriyordu. 2005 yılında hikayenin sonunu anlatan Serenity filmine kavuşmuştuk. Fakat, aradaki birkaç sezonluk hikaye büyük bir boşluk yaratıyordu.

Joss Whedon ve ekibi yıllar içinde çizgi roman ve romanlar ile Firefly’ın hikayesini anlatmaya devam etti. Çizgi romanların kimisi çok kaliteliydi, kimisi ise diziye göre renksiz ve tatsızdı. Fakat romanları okuma fırsatım olmamıştı ve açıkçası Türkçe okuyabileceğim ihtimali aklıma dahi gelmemişti. Dolayısıyla İthaki Yayınları ocak ayında “haftaya Firefly romanı geliyor” dediğinde bu büyük sürpriz oldu. Romanı okuyunca da gayet memnun kaldım. Sanki yapımcı ekip çekip de kenarda unuttuğu bir bölümü bulup yayınlamış gibiydi. Dolayısıyla tüm kahverengiceketlilere bu romanı gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.

İncelemeyi yazarken diziye dair spoiler veriyor, ancak romana dair vermiyor olacağım. Zaten diziyi izlemeyen biri için romanın ne kadar güzel ya da kötü olacağını öngöremiyorum. Bu yüzden bu incelemeyi okumaya gelen, diziyi izlememiş okurlarımıza romanı okumadan önce diziyi izlemelerini tavsiye ederim.

Firefly: Basbayağı Kahraman romanı ne anlatıyor?

Tipik bir Firefly macerası.

Bu romanda Kaptan Mal’in ve Rahip Book’un geçmişinin bir kısmını öğreniyoruz.

Tahmin edeceğiniz gibi Serenity’nin tamirat için parçalara, uçmak için yakıta ve bunları almak için paraya ihtiyacı var. Ancak İttifak’ın hüküm sürdüğü bölgelerde iş bulmak Serenity mürettebatı için hiç de kolay değil. O yüzden Mal bir kez daha riskli bir işi kabul etmek zorunda kalıyor. Zoe, kaptanını uyarmaya çalışıyor: “Bu hiç hoşuma gitmedi efendim”. Fakat açıkçası, bu Mal’in de hoşuna gitmeyen bir iş.

Roman dizideki hangi olaylardan sonrasını anlatıyor?

Bildiğiniz gibi dizinin bölümlerinin sıralaması da yine Fox sağ olsun, karman çorman. Bu yüzden olay ve bölüm bazlı anlatacağım.

Romandaki olaylar yaşanırken Jayne’in kafasında annesinin ördüğü şapka var. Yani Mal ve Zoe, eski asker arkadaşlarının cesedini teslim almışlar çoktan. Savaş anıları paylaşılmış.

Koşamadığın zaman sürünerek ilerle. Eğer sürünemiyorsan seni taşıyacak birini bul.

River’ın peşinde mavi eldivenli iki adam olduğu ortaya çıkmış. Bu adamların ne kadar tehlikeli olduğunu görmüşüz.

Two by two, hands of blue.

Fakat River’ın da aslen çok tehlikeli olduğunu öğrenmişiz. Zira Mal ve Serenity’nin pilotu Wash, Niska’nın intikam amaçlı işkencesine maruz kalmış. Onları kurtarma operasyonunda Book ile River’ın silah kullanma yeteneklerine tüm mürettebat şahit olmuş.

Mal yanlışlıkla Saffron ile evlenmiş. Sonra tekrar karşılaşmışlar ve bir iş birliğine girmişler. Mal kelimenin tam anlamıyla donuna kadar soyulmuş.

Roman bu olayların sonrasını anlatıyor. Ancak sanırım Inara’nın Companion arkadaşı ve kızları kurtarmaya henüz gitmemişler. Çünkü Mal ile Inara’nın arasında bir soğukluk yok.

Malcolm Reynolds’ın ve Rahip Book’un geçmişine dair ne gibi şeyler öğreniyoruz?

Romanda Derrial Book’un geçmişine dair bazı kırıntılar öğreniyor olsak da bunların sayısı çok az.

Ancak Mal’in geçmişini öğrendiğimiz sahnelerin çoğu tatmin edici. Roman, Reynolds’ın çocukluğunu ve kahverengiceketlilere nasıl katıldığını anlatıyor. Yani onu savaşa yazılmaya ve İttifak’tan nefret etmeye yönelten sebeplerden bazılarını öğreniyoruz. Sadece bu açıdan bile hikaye keyifliydi.

Hikayeyi roman olarak okumak diziden farklı bir deneyim olmuş mu?

Diziyi izlerken genelde karakterlerin iç dünyalarını ve aklından geçenleri anlayabiliyorduk. Fakat hikayenin anlatımı roman üzerinden yapıldığı için bu kez karakterlerin düşünce ve duygularını direkt okuyarak bilme şansımız oluyor. Yani örneğin Mal’in bir espri yapıp şapşalca davranırken aslında aklından neler geçtiğini duyabiliyoruz.

Bu açıdan hikayeyi roman olarak okumak da güzeldi. Fakat hikayenin anlatımı genel olarak iç dünyalara odaklanmamış. Yani muhtemelen hikayeyi dizinin bir bölümü olarak izleseydik de benzer bilgiler alırdık. Zaten romanın damakta bıraktığı tat da dizinin bir bölümünü izlemekle aynı.

Sadece bir bölümcük mü?

Evet, ne yazık ki 333 sayfalık roman bir bölüme sığabilecek bir hikaye anlatıyor. Öyle ki roman bittiği zaman yine kaldığımız yerden “bir bölüm daha istiyorum!” isyanımıza devam edebiliyoruz. Hikaye nostalji yaratıyor ve dizideki birçok olay ve sahneye gönderme yapıyor. Serenity’nin mürettebatı ile tekrar bir araya gelip özlem gideriyoruz. Fakat anlatılan olaylar, geçmişin anılarını bir kenara bırakacak olursak, bir bölüme sığacak kadar az aslında.

Dolayısıyla İthaki’ye diğer Firefly romanlarını da Türkçeye çevirmesi için rica, istek, talep ya da yalvarışta falan bulunabiliriz.

Çevirisi nasıl olmuş?

Çeviri konusunda endişelerim vardı. Zira diziyi İngilizce izlemiştim ve romanın adının Firefly: Big Damn Hero’dan, Firefly: Basbayağı Kahraman diye çevrilmesinden pek de memnun kalmamıştım. Üstelik “Shiny!” gibi ikonik ifadeler ya da yer yer cümlelere karışan Çince küfürlerin çevirileri de Türkçe okumak konusunda endişe yaratıyordu.

Fakat Derviş Sağırgürgen bu çevirinin altından kalkmayı bence başarmış. Okurken ya çeviri ya da son okumadan kaynaklı bir sıkıntı olduğunu (orijinalini bilmeden görebildiğim) 3-4 yer oldu. Örneğin bir yerde Rahip Book yerine Bok yazılmış mesela… Onun dışında üslubu ve tarzı korumuşlar. Öyle ki, bir karakter konuştuğunda onun kim olduğunu anlayabiliyorsunuz. Cümlenin sonundaki “diye bağırdı Kaylee” gibi ifadeleri okumanıza gerek kalmıyor.

Güzel olan bir diğer yan ise Çince küfürlerin Çince bırakılıp dipnot olarak Türkçe karşılıklarının yazılması olmuş. Ancak İngilizce kökenli yanlış söylenen kelimeleri çevirmişler. Örneğin konuşan karakter vurguyu yanlış yapmışsa düpedüz anlamında püdedüz kelimesi kullanmış çevirmen. Bu gibi kelime değişikliklerinin tamamı harika olmuş diyemem ama çabayı takdir ettim.

Lafın kısası, okuyalım mı?

Evet. Kesinlikle.

Firefly dizisini izlemiş ve sevmiş herkes okumalı bence. Hayal kırıklığı yaratacak bir yanı yok. Dizinin bir bölümü daha olsa izlerdim diyorsanız o bölüm bu roman işte.

Eğer diziye dair hiçbir fikriniz yoksa zaten romanı okumadan önce bu ayıbı kapatmanız gerekir. Dizinin 14 bölümü de bir solukta bitecek. Sonra bu romana geçebilirsiniz.

Diziyi izlemeyip Serenity izlemiş biri olarak bu romana dair ne düşüneceğinizi öngöremiyorum. Filmi beğenmiş miydiniz ki? Bence diziyi izleyin ve sonra bu romana göz atın.

Özetle tüm okurlarımıza önce Firefly dizisini izlemeyi, sonra bu romanı okumayı ve sonra, dilerlerse, Serenity’i izlemelerini tavsiye ediyorum.

Bir de rica etsem şöyle toplanıp, Firefly romanları devam etsin diye İthaki’ye baskı yapabilir miyiz acaba?

Bu İçeriğe Oy Verin

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Log In

Forgot password?

Forgot password?

Enter your account data and we will send you a link to reset your password.

Your password reset link appears to be invalid or expired.

Log in

Privacy Policy

Add to Collection

No Collections

Here you'll find all collections you've created before.