Ruhlar ve Karanlık Sırların Peşinde Bir Macera – The Thaumaturge İncelemesi
The Thaumaturge oyununun geliştiricisi Fool’s Theory, yayıncısı ise 11 bit Studios. 20. yüzyılın Varşova’sında geçen bir oyun. Zengin anlatıma sahip güzel bir hikayesi var. Bu incelemede oyunu bütün yönleriyle ele alacağım.
The Thaumaturge Oyununun Hikayesi
Öncelikle Thaumaturge nasıl bir anlama sahip bundan bahsedelim. Thaumata yunanca “Mucize” anlamına geliyormuş. Thaumaturge ise mucize dürtüsü gibi bir anlama sahip. Thaumaturgeler insanların veya mekanların içindeki sırları keşfedebiliyorlar. İnsanların ruhlarına damgalanmış olan sırları yüzeye çekebiliyorlar.
Bizim ana karakterimiz Wiktor Szulski de bir Thaumaturge. Oyunun başlarında kendisinin hasta olduğunu öğreniyoruz. Kardeşiyle arasında geçen konuşmada iyileşmesi için bir mucize gerektiğinden bahsediliyor. Biz de mucizemizin arayışı içindeyiz. Mucizemiz dediğimiz de bir şifacı. Bu şifacının arayışındayken birçok yerden geçiyoruz. Yalnız bu bize sadece bir sinematik olarak gösteriliyor. En sonunda ana mekanımıza ulaşıyoruz. Küçük bir kasabada Rasputin adında bir şifacıdan yardım istiyoruz. Rasputin iyileştirmeden önce yeteneklerimizi görmek istiyor. Burada ilk kez yeteneklerimizi etrafı sırları keşfetmek için kullanıyoruz. Rasputin’e istediği bilgiyi vermemizle beraber bizi zihnimizin karanlık köşelerine götürüyor. Gördüğümüz vizyonda babamız bize karşı sert davranıyor. Ancak sonunda ilk ruhani varlığımızla (Salutor) bağımızı tekrar güçlendiriyoruz.
Salutor nedir bundan bahsedeyim. Salutorlar yalnız Thaumaturgeler tarafından algılanabilen ruhani varlıklar. Bu varlıkları Thaumaturge evcilleştirebiliyor. Kendine bağladığı varlıkla güçleniyor. İnsan ruhunun içinde bazı sırlar var ancak bu karanlık sırlar Salutorları çekiyor.
Bizim ilk ruhani varlığımızın adı: Upyr. Upyr, gurur adlı zayıflıktan besleniyor. Bu bizimde aynı zamanda sırrımız ve zayıflığımız. Upyr ile bağımızı tekrar güçlendirmemizle beraber görüşümüz de değişiyor. Etrafımızdaki olayları daha iyi algılayabiliyoruz. Bu sırada başka bir ruhani varlığın etrafımızda olduğunu hissediyoruz. Bu bizim ilk araştırmamız olacak. Araştırma diyorum çünkü gerçekten bir dedektif gibi etraftaki sırları keşfediyoruz. Sırları öğrendikçe bir amaç elde ediyoruz ve en sonunda hedefimize ulaşıyoruz. Oyunun başlangıcı küçük bir kasabada geçse de asıl olaylar Varşova’da geçiyor. Hikayenin karmaşıklaştığı ve olayların derinine indiğimiz nokta da Varşova kentinde başlayacak.
Oyunda seçimlerimizin oldukça önemli olduğunu söylemem gerekiyor. Yaptığınız seçimler hikayenin gidişatını değiştirebiliyor. Bu nedenle dikkatli seçimler yapmanızı öneririm.
Oyunda Etrafımızı Nasıl Algılıyoruz?
Yeteneğimiz sırları keşfetmek demiştim. Peki biz bunu nasıl yapıyoruz? Karakterimizin özel bir bakış açısı var. Yeteneğimizi kullanmamız ile beraber etrafta kırmızı renkte bir patlama oluşuyor. Patlamanın yoğunlaştığı yerlerde ipuçlarını keşfediyoruz. Bana başta zor görünmüştü. Ancak gerçekten kolay bir sistem. Etrafınızdaki ipuçlarının yayıldığı alan zaten oyunda size gösteriliyor. Bu alan içerisinden çıkmadığınız müddetçe rahatlıkla bulabilirsiniz. Bu kızıl izi sadece ipuçlarını bulmak için kullanmıyoruz. Aynı zamanda görevlere giderken bize yolu gösteriyor.
The Thaumaturge Dövüş Sistemi ve Yeteneklerimiz
Oyun sıra tabanlı bir dövüş sistemine sahip, hamlelerinizi dikkatli bir şekilde planlamanız lazım. Yanlış planladığınız bir dövüş hamlesi canınıza mal olabilir. Dövüş sırasında sadece kendi yeteneklerimizi değil aynı zamanda bize bağlı olan ruhun yeteneklerini de kullanıyoruz. Ruhumuzu ne kadar güçlendirirsek o kadar güçlü hamleler elde edebiliyoruz. Bize bağlı olan ruh sayısı fazlalaştıkça seçeneklerimiz de artıyor. Zihinsel, fiziksel veya ruhsal saldırılarla düşmanı yıpratabiliyoruz. Örnek olarak zihninizi tahrip ettiğiniz düşmanı daha hızlı mağlup edebiliyorsunuz.
Aşağıda görebildiğiniz üzere bir yetenek ağacı mevcut. Bu yetenek ağacı fazlaca dallanıp budaklanmıyor. Ancak görevlerimizde ihtiyaç duyacağımız bazı puanlar var. Bu puanları yetenek ağacında doğru kısımlara kullanmanız gerekiyor. Puanları geri alma gibi bir şansınız da yok. Yeni ruhani varlıklarla bağ kurdukça yetenek ağacınız da genişliyor. Ancak bu gelişme sınırlı. Yetenek ağacında kullandığımız puanlarla saldırı yeteneklerimizi geliştirebiliyoruz.
Oyunun başlangıcında birkaç tane saldırı yeteneğimiz mevcut. Oyunda ilerledikçe bu saldırı yetenekleriniz de artıyor. Yetenek ağacında kullandığınız puanlar buraya bazı geliştirmeler ekliyor. Geliştirmelerle beraber saldırılarımız daha fazla hasar veriyor. Düşmanı daha hızlı zayıflatabiliyoruz. Kanama verebiliyoruz. Zihinsel hasara yol açabiliyoruz.
Oyunda Beğendiğim Yönler
Oyunda hikayenin gidişatını ve atmosferi çok beğendim. Mekanlar sizi içine çekiyor. Varşova sokaklarında gezerken gerçekten oradaymışım gibi hisse kapıldım. Arka plan müzikleri atmosferi ilgi çekici hale getiriyor. Karanlık mekanlara girmemizle müziğin değişimi de ortamın hissiyatını artırıyor. Hikayeye yön vermemiz ve seçimlerimizin önemli olmasından bahsetmiştim. Seçimlerim ile beraber insanların bana bakışlarının veya davranışlarının değişmesini tecrübe ettim.
Gururuma yenilip sözlerimizi keskinleştirmemle insanlar daha kaba oluyor. Ancak kibar davranırsam daha iyi bir sohbet ortamı oluşturabiliyorum. Açıkçası genelde dayanamayıp gururuma yenildim ama hikayenin oluşturduğum yönünden memnunum.
Diğer bir beğendiğim kısım da bakış açımız oldu. Ortamdaki ipuçlarını rahat bulmamı sağladı. Bu bazı oyuncular için iyi bir deneyim olmayabilir. Çünkü sürekli bir arayış içerisinde değilsiniz. Yani etrafa şöyle bir bakıp rahatça ipuçlarına ulaşabiliyorsunuz. Tabii bazı yerlerde keşif alanı genişledikçe arayışınız biraz uzun sürüyor. Ancak yine de çok uzun bir süre değil.
Oyunda Beğenmediğim Yönler
En sevmediğim kısım dövüş kısmı oldu. Oyunun dövüş kısmında neye göre ilerliyoruz bir yerden sonra anlamadım. Karşımdaki düşmanlar ağzımı burnumu dağıtırken ben ne yapayım diye uğraşıyordum. Bir de dövüşü çözmem için bir veya iki kez kaybetmem gerekti. Bize bağlı olan ruhlar her dövüşe uygun değil. Dövüşün ilerleyişine göre ruhları değiştirip farklı açılardan saldırabiliyoruz. Bir ruhu toplama kısmında kafayı yeme derecesine geldim. Sürekli olarak hamlelerinizi bozan bir düşmanla dövüşmek de zorlaşıyor. Tabii sonunda çözdüm ama sıkıldım. Oyunda gerçekten sıkıcı dövüş kısımları vardı.
İkinci sevmediğim şey bu dedektiflik kısmı oldu. İşte ipuçlarını bulduk diyelim. İpuçları birleşiyor sonra bize genel bir yorum veriyor. The Thaumaturge oyununun bu yorumu benim yerime yapması işimi kolaylaştırıyor ancak benim oyundan aldığım zevki azaltıyor. İpuçlarını bulmanın kolay olması güzel ama bence benim de bir yorum yapabilmem gerekiyor. The Thaumaturge bu aşamada da bize birkaç seçenek sunabilirmiş. Seçenekler arasından en uygununu seçerek bize uyan bir yorum yapabilirdik.
Karanlık Sırların Peşinde
Görsellik / Arayüz - 10
Sunum / Hikâye - 10
Oynanabilirlik - 7.5
Yenilikçilik - 7.5
8.8
Zengin Hikaye ve Güzel Atmosfer
The Thaumaturge; güzel atmosferi, ortamın hissiyatını artıran müzikleri ve zengin hikayesiyle iyi bir oyun deneyimi sunuyor.