Sıradan Şövalyenin Maceraları – Devious Dungeon İncelemesi
Oyun dünyasının bu verimsiz yaz aylarında biraz kafa dağıtabilmek adına Devious Dungeons’a sığınmak isteyebilirsiniz. Oyunun incelemesiyle karşınızdayız.
Oyun dünyası her sene takipçisine uçsuz bucaksız dünyalar ve insan gözünün sınırlarını zorlayan grafiklere sahip oyunlar vaat ederken, mütevazi oyuncuları da unutmayan ve retro kültürünü yansıtmaya devam eden projeler sunmaya devam etmekte.
Hotline Miami, Braid, Westerado: Double Barreled gibi oyunlarla son yıllarda en iyi örneklerini veren bu retro kısmın son örneklerinden birisi olduğunu düşündüğüm Devious Dungeon, Noodlecake Studios tarafından geliştirilmiş bir iki boyutlu platform oyunu.
Dostunu Sev, Düşmanını Tanı
Devious Dungeon, kaderi bir ejderha sebebiyle tehlikede olan krallığı korumakla şekillenmiş bir kahramanın ufak hikayesi. Oyunun hikayesiyle ilgili söyleyecek başka da bir şey yok. Tabi ben burada bu kahramanla ve ejderhanın krallığa saldırmasıyla ilgili pek çok spekülasyon oluşturabilirim ama en azından şunu söylemem gerek ki oyunun hikayesi “krallık tehlikedeydi ve kötü ejderhadan krallığı ancak o kurtarabilirdi” söyleminden öteye gitmeyen bir mesajla açılıyor.
Buna ek olarak daha önce pek çok şövalyenin bunu deneyip başaramadığını ve zindanlarda kaybolduğunu, sıranınsa bize geldiğini hatırlatıyor oyun. Bu anlatı, sizi iki boyutlu bir roguelike’a çekmeye yeter mi orasını bilemem. Ama incelemenin devamına geçmeden şunu da belirteyim, oyun ne içerik olarak ne de RYO türüne ait ayrıntıları konusuna hiçbir detay gütmeden yaratılmış.
Acele İşe Şeytan Karışır
Oyun sonu canavarının beşinci bölümde bulunduğu beş bölümlü bir zindanda başlayan mücadelemizde her bölüm sonunda da bir bölüm sonu canavarı ile karşı karşıya kalıyoruz. Bölüm sonuna ulaşmak için geçtiğimiz seviyelerdeyse nasıl saldırdıklarını kolayca çözüp kendimizi kollayabildiğimiz ufak yaratıklar karşılıyor bizleri.
Oyunun kamera açısına alışmak en başta biraz problem yaratıyor zira oyundaki çözünürlük ayarları bize istediğimiz uzaklığı vermiyor ve hız faktörü de devreye girince neye uğradığımızı şaşırdığımız bir zindanda buluyoruz kendimizi. Zıpladığımız an eğer tam tepemizde bir yaratık varsa bunu görmek mümkün olmuyor. Sabırsız oyuncuların bu sebeple çok canı yanacaktır. Ama altbaşlıkta da dediğim gibi sabırla hareket edip karşınıza çıkan yaratığın oyundaki türlerden hangisine ait olduğunu ve nasıl saldırdığını biliyorsanız her bir yaratıktan kolayca sıyrılmak da mümkün.
Bizim her zaman bir çekiç ya da kılıç kullandığımız oyunda bazen karşımıza ateş küreleri veya buz küreleri fırlatan bir Beholder, ok atan bir iskelet ya da gülle topu kontrol eden bir yaratık çıktığında ister istemez hızlı olmamız ve saniyeler içerisinde bir darbe yemeden bu düşmanları alt etmemiz gerekiyor.
Rol Yapma ve Kontroller
Kontrollerden ve oyunun RYO sisteminden bahsetmekte de yarar var. Kontroller kısmında oyuncu kumandası destekleyen oyunun bir oyun kolu ile oynanmasını şiddetle tavsiye ediyorum. Hem oyunu daha eğlenceli kılıyor hem de sizin yaratıklara karşı zıplayıp arkasına geçme gibi atik hareketleri yapmanızı kolaylaştırıyor. Onun dışında hareket et – zıpla – vur üçlüsünden başka yapmanız gereken hiçbir şey yok.
RYO sistemini de oldukça basit kuran oyun, bu basitliğiyle pek çok usta oyuncuya tekdüze gelecek olsa da istediğiniz yalnızca Ortaçağ’da geçen bir retro oyunda krallığı kurtarmaksa eğleneceğinizin de garantisini verebilirim size. Seviye sistemi bulunan oyunda yaratıklar kestikçe ve görevleri yerine getirdikçe deneyim kazanıyoruz.
Görev derken oyunda tek görevimiz olduğunu tekrar hatırlatayım: krallığı savunmak. Ama ana menüdeki Quests menüsünü incelediğinizde 2 Beholder öldürünce 50 altın gibi -tam doğru bir tanım olmayacak olsa da- yan görevler de bulunmakta. Seviye atladığınız anda ise önünüze üç butonlu bir pencere gelmekte ve saldırınızı arttırma, canınızı yükseltme ya da kritik vuruş şansınızı arttıracak üç seçenekten birini seçmeniz işaretli.
Olaf adlı abi yardımıyla hem öldükçe hem de her üç kısımda bir silah ve zırh satın alabiliyoruz. Olaf hem krallığa dükkan açmış bir tüccarken üç kısım arasında da karavanıyla belirip bir ihtiyacınız olup olmadığını size soracak ve krallıktaki fiyata zam yapmadan bölüm aralarında da istediğiniz kılıcı zırhı size ulaştarabilecek birisi.
Devious Dungeon, retro roguelike oyunlarına ve RYO türüne gönül vermiş oyuncular için yeni hiçbir şey vaat etmese de eğlenceli vakit geçirmek için müthiş bir oyun. Basit yapısı sizi hiçbir zaman yormayıp “üç kısım geçeyim kaparım” gibi ufak molalarda da oynanmaya müsait bir yapıya sahip.
FRPNET PUANI: 6.8
Artılar | Eksiler |
Retro oyuncu tayfasını tatmin edecek atmosfer | Tekdüze yapısı |
Esnek seviye sistemi | Kamera sorunları |