Bir Döngüde Sıkışıp Kalmak – Returnal İncelemesi
Bakma ruhumu teslim edip gittiğime, geri dönüp kurşun hediye edeceğim sevdiğime… Kısa süre önce PC’ye çıkan Returnal incelemesi ile karşınızdayız.
Nasıl da arabesk giriş yaptım, değil mi? Returnal öyle bir oyun, ben ne yapayım? Sürekli ölüyoruz, geri dönüyoruz ve nerede öldürüldüysek bıraktıklarımızı geri alıyoruz. Bundan daha arabesk bir durum varsa siz söyleyin.
Geyik bir yana, ölüp ölüp dirildiğimiz, aynı günü yaşadığımız hikayeleri çok seviyorum. Sinema bu malzemeyi oldukça etkili kullanıyor mesela; Bill Murray’li klasik Groundhog Day’den yaşlanmayan adam Tom Cruise’lu Edge of Tomorrow’a kadar pek çok sıkı örnek verebiliriz. İşin oyun tarafında da eski-yeni pek çok örnek var elimizde. The Sexy Brutale, 12 Minutes ve The Legend of Zelda: Majora’s Mask gibi yapımlar bizi aynı zaman diliminin içine tıkıp durdu. PlayStation 5’in çıkış oyunlarından olan Returnal ise bu hikaye yapısını en iyi kullanan isimler arasına adını kocaman altın harflerle yazdırdı.

Yapımcı Housemarque’nin ilk büyük bütçeli yapımı olduğu sizi aldatmasın. Bu adamlar izometrik açılı nişancı türünün prensleri. Sektöre 1993 yılında giren ve Stardust gibi klasiklere imza atan ekip, iki yıl gibi kısa sürede isim değiştiriyor ve Housemarque oluyor. Asıl yükseliş sonra; Super Stardust HD, Resogun, Dead Nation ve Nex Machina gibi pek çok oyunla izometrik nişancı türünü sevenleri mest ediyorlar. Özellikle partikül efektlerine ekstra ilgi gösteren ekip bir yerden sonra tatmin olmamaya başlıyor ve artık daha büyük boyutlu projelere imza atmak istediklerini dile getiriyorlar.
Bu isteklerini radara alan firma Sony. Zaten PlayStation çatısı altında çalışmayı seven Housemarque, Returnal ile ikinci ve daha büyük çıkışına hazırlanıyor. PS5’te oyunu denediğimde ağzımın açık kaldığını hatırlıyorum. Ray-tracing, partikül ve parçalanma efektleri, aksiyonun hızı derken resmen başım dönmüştü. Returnal, firmanın önceki tecrübelerinden doğan bir aşk çocuğu, orası kesin.
Ne anlatıyor bize Returnal? Bağlı bulunduğu ASTRA’nın ikazlarına rağmen White Shadow olarak isimlendirilmiş gizemli ve tanıdık bir sinyali kovalayan Selene isimli uzay pilotunu kontrol ediyoruz. Selene peşine düştüğü sinyali takip ederek Atropos isimli gezegene varıyor, daha doğrusu sağlam bir kaza yapıyor. Gizemli gezegende ilerlerken kendisinin kopyası olan cesetlerle karşılaşıyor Selene ve hemen psikoloğunu arıyor (yok öyle bir şey). Tekinsiz atmosferin sebebini araştırırken ilk düşmanlarıyla, vahşi yaratık formlarıyla karşılaşıyor kahramanımız ve kaçınılmaz bir şekilde ölüyor.

Bir sonraki sekans Selene’in sert bir nefes çekerek uyanması oluyor ve anlıyor ki her öldüğünde aynı günü baştan yaşıyor. ”Bir ölür, bin geliriz!” gibi gaza geleceği bir durum da yok. Ölüyor ve aynı şekilde geri dönüyor. Tek bir avantajı var; ilerledikçe elde ettiği tüm bilgileri hatırlayarak güne başlıyor. Tüm bu koşturmaca içinde Selene’in dünyadaki hayatına dair izler barındıran ve ciddi şekilde korku unsuru içeren sekanslar var. Her birini deneyimlemek çok keyifli ve öyküyü bambaşka bir yere götürme potansiyelini size gösterip aklınızı karıştırıyor. İşte Returnal bu!
Sıkı bir aksiyon-roguelike kırması bu oyun ve Atropos’u araştırırken aksiyon bir an olsun durmuyor. Yakın saldırı yerine orasından burasından ateş ediyor düşmanların neredeyse tamamı, Selene ise hem ateş ile karşılık vermek, hem de atlayıp sıçrayarak düşman ateşinden kurtulmak zorunda. Housemarque’nin en iyi bildiği işler bunlar, tecrübesini de eksiksiz biçimde oynanabilirliğe yedirmişler. Gezegen iki ana bölümden ve toplamda altı farklı coğrafyadan oluşuyor. İlk bölümde üçüncü coğrafyanın finaline geldiniz ama öldünüz. Hop, en başa dönüyorsunuz. Hemen o güzel yüzünüzü ekşitmeyin. Bulduğunuz ve aktif ettiğiniz doğru kapılar size kestirme yollar açıyorlar ama hemen tavşan gibi koşturmanızı tavsiye etmem. Her zaman uzun yolu tercih edin ve Selene’in silah ve zırhını olabildiğince geliştirin. Bunu yapmadan hızla ilerlemenin hiç bir anlamı yok, size tek hediyesi hızlı ve gösterişli bir ölüm olacak.
Sakin sakin, zindan zindan ilerlerken haritadaki ikonların ciddi yardımı dokunacak. Yıldızlı kapıları asla es geçmeyin mesela, ateş gücü yüksek silahlar bulma ihtimaliniz çok yüksek. Aynı şekilde haritalara gizlenmiş kuyular var. Bulup bulup düşünüz efendim, pek çok yükseltme bu kuyularda gizli. Selene çok farklı silah tipleri bulabiliyor ve buradaki tercihleri aksiyon tarzınıza uygun yapmanızda fayda var. Asıl olay zırhınıza ekleyebildiğiniz canlı parçalar. Bu minik uzaylılar ver/al sistemiyle çalışıyor. Size ekstra yetenekler kazandırırken bazı ufak kalıcı zararlar da veriyorlar. O yüzden birini vücudunuza kabul etmeden önce ekrana gelen bilgileri çok iyi değerlendirmeniz gerekiyor.

PlayStation 5’te akan, zaten ilk olarak onun için dizayn edilen bir oyun tutuyoruz elimizde. Peki Returnal’ın PC performansı nasıl? Oyunu iki farklı PC’de deneyimledik, havamızı hemen basalım. Bir tanesi minimum sistem gereksinimlerini karşılayan ve hatta onların azıcık daha üstünde kalan eski bir dizüstü bilgisayardı. Kendisinde ciddi performans sorunları yaşadık. Selene, kendisine sunulan sistemi beğenmeyip oyunun takılmasına ve kapanmasına yol açtı. Ayıp, hiç hoşumuza gitmedi.
Baktık olmuyor, bir sonraki denememizi sistem özellikleri ile PS5’e kıskanç bakışlar attıran bir başka bilgisayarda yaptık. Returnal’ın burnu kalktı bir kere, cihazımız oyunun bu makine için bile tavsiye edilen grafiklerinin düşük ayarlar olduğu uyarısını yaptı. Yılmadık tabii ve oyunu gene de açtık ve kendisi zımba gibi çalıştı. Grafikler oldukça güzel, animasyonlar akıcıydı. Takılma, kapanma gibi can sıkıcı sorunları yaşamadık. Performans ve takılma sorunundan bahseden oyuncuları forumlarda da görüyoruz fakat çoğu oyuncu oyunun performansından memnun kalmış.
PC ile ilgili olarak şu uyarıyı da yapmadan geçmeyelim: Returnal, Steam üzerinden oynadığınızda bile bilgisayarınıza Epic Games modülü indiriyor ve oyunu bunun üzerinden çalıştırıyor. Fakat bunu yapacağına dair bir ibare hiçbir yerde yer almadığı gibi indirme ve yükleme esnasında da kullanıcılardan Epic Games için izin istemiyor. Steam kullanıcıları bu konudaki rahatsızlıklarını da sıkça dile getirmişler.

Returnal, klavye-fare ikilisi için yaratılmış bir oyun değil, bunu denerseniz hasta olur ve vasiyetinize bu oyunun en uzaktaki ormana gömülmesi talebinizi yazarsınız. O yüzden bir kontrolör (joystick demiyorum, ayıp şeyler çağrıştırıyor) ihtiyacınız var. Eğer bir DualSense sahibiyseniz dünya sizin için daha da güzelleşecek. DualSense’inizi kablo ile PC’nize bağlarsanız, PS5’teki kontrol yapısına ve hatta tetik hassasiyetine sahip oluyorsunuz. R2’ye az basınca normal saldırı, tam basınca da özel saldırı gerçekleştirebiliyorsunuz ve oyunun bunun için yaratıldığına yemin edebilirim, ispat da edebilirim.
Gelelim sonuca. Bomba gibi özelliklere sahip bir PC sahibiyseniz, su gibi aksiyonuyla sizi mest edecek bir oyun tecrübesi yaşayacaksınız. ”Hayır, ben yaşamadım.” diyenlere Kayra para iadesi yapacak, söz verdi. Returnal, aksiyon ile roguelike elementlerini kusursuzca harmanlayan, grafikleriyle göz dolduran, çaktırmadan da güzel hikaye anlatan bir oyun. İki yıllık yaşının üzerine PC’de çok güzel şeyler koyarak yoluna devam eden Returnal’a kayıtsız kalmayın derim.
Skor: 87
Artılar:
- Leziz aksiyon,
- Harika görseller ve atmosfer,
- Silah çeşitliliği çok başarılı
- Sinir olmaktan bu kadar mutluluk duyacağınızı düşünmezdiniz
Eksiler:
- Çok yüksek sistem gereksinimine ihtiyaç duyması,
- Klavye ve fareye düşman olması
Yapımcı: Housemarque
Dağıtımcı: Sony Interactive Entertainment
Tür: Aksiyon – Roguelike
Resmi Websitesi: https://housemarque.com/games/returnal