Overwatch ile Guardians of The Galaxy’nin Çocuğu Olursa – Concord İncelemesi

Sony bünyesinde çalışan Firewalk Studios’un 8 yılda geliştirdiği birinci şahıs kahraman nişancısı Concord sonunda karşımızda!

Kahramanların doluştuğu çevrimiçi nişancılar son yıllarda epey popüler. Battleborn ve Overwatch’un açtığı popülerlik kapısından hızla geçen Valorant, Apex Legends gibi yapımlar sayesinde bu alt tür ciddi şekilde sevildi. Yakın tarihte çıkacak olan ve kapalı betası ile oldukça olumlu bir izlenim bırakan Marvel Rivals da türe yeni bir soluk katacak gibi. Concord bu isimlerin arasında nerede durmayı hedefliyor peki? Öncelikle ilginç bir yol haritasına sahip olduğu için maça 1-0 geride başlıyor Concord. Yukarıda saydığımız yapımların hepsi ücretsiz bildiğiniz gibi. Sezon bileti veya kozmetik satışlarından para kazanmayı hedefleyen bu yapımların aksine Firewalk Studios tam ters istikamette gitmeyi tercih etmiş. Oyun AAA yapımlardan biraz daha ucuza ama ücretli olarak satışa çıktı. Firmanın iddiası ise şu; Concord’a sürekli olarak ücretsiz kahramanlar ve haritalar eklenecek, sezon bileti ve kozmetik satışı gibi ekstralarla yolda para kazanmaya çalışmayacak.

Yukarıda saydığımız sebep yüzünden zayıf bir çıkış yaptı Concord, aktif oyuncu sayısı oldukça az ve hak etmediği şekilde sert eleştiriler alıyor. Bir kere para verip uzun yıllar boyunca ücretsiz olarak güncellenecek bir yapım bu, tercih ettiği yolu eleştirmek için henüz çok ama çok erken. Sony’nin Helldivers 2 başarısının bir benzeri burada yaşanmayacak, orası kesin ama birazdan değineceğimiz artıları ile çok daha iyi start almayı hak ediyor Concord. Kahraman nişancı oyunları ücretsiz olmalı gibi saçma bir algı da var piyasada, o yüzden Concord umarım başarılı olur ve bu algıyı galaksinin uzak ve soğuk bir köşesine fırlatıp atar.

Bir Tutam Yondu Alalım…

Galaksi demişken; Concord fena halde Guardians of The Galaxy’den esinlenmiş. Karakter tasarımları, sağdan soldan fışkıran hafif 80’ler ruhu ve zaman zaman gereksiz ucuzlaşan espri anlayışına bakıp bu benzerliği akıllara getirmemek imkansız. Hatta biraz daha ileri gidelim; Lennox isimli karakter fena halde Yondu’ya benziyor, sadece rengi ve biraz da dikenli cildi ile Yondu’dan ayrılıyor. Diğer karakterler tasarlanırken de ekibin çaktırmadan Overwatch oynamış olduğunu iddia edebilir ama ispat edemeyiz.

Tasarım dilinde Overwatch ve Valorant’ın tam karşı kıyısına geçiyor Concord ve daha gerçekçi bir estetik yakalıyor. Oyunda Freegunners olarak anılan karakterlerin modellemeleri ve animasyonları tek kelime ile müthiş. Kahraman seçim ve kişiselleştirme ekranlarında karakterlerin gerçekçi yüz animasyonlarına baka baka doyamadım, doymaya niyetim de yok. Yolun başında 16 kahramanımız var ve her biri şahsına münhasır tipler; ciddi takılanı da var, makara yapmaktan sıkılmayanı da.

12 adet harita ile macerasına başlıyor Concord. Burada hem iyi, hem de kötü haberlerim var. Oyunun şık grafikleri sağ olsun, haritaların detayları, cümbüş tadında renk paleti oldukça hoş gözüküyor. Farklı farklı gezegenlere iniş yapıp çatışıyoruz ve Concord her birine görsel diliyle bir hikaye yazmaya çalışıyor. Gelelim negatife; haritaların çoğu sanki birbirinin aynısı, müthiş farklılıklarla kendi kimliklerini oluşturamıyorlar. Sekiz yıldır yapım odasındasın kardeşim, biraz daha orijinallik yakalayamadın mı?! Muhtemelen yolda olan yeni ücretsiz haritalarda farklı diller yakalayacaklar çünkü Concord’a bir folklor yaratma çabaları olduğu aşikar. Titanfall’dan türeyen Apex Legends’ın ters istikametine girip hikaye odaklı oyunlarla markayı geliştirebilir yapım ekibi, ana menüdeki Galactic Guide bunu müjdeliyor gibi hissettim.

Galactic Guide ismini andık madem, azıcık değinelim. Buraya girdiğinizde oyunun sabun köpüğü tadındaki öyküsünde yer alan gezegenlere ve karakterlere dair kısa sunumlar yer alıyor. Concord’un elle tutulur bir hikayesi şu an için yok ama kendisini Destiny zannedip detaylı sayılabilecek bir geçmiş yaratmış bile. Üstelik sadece Overwatch gibi geriye dönük karakter hikayeleri sunmuyor oyun, detaylı, ince bir şekilde tasarlanmış bir ansiklopedi bu başlıkta bizi karşılıyor. Dikkatli gözlerden de kaçmamıştır, Gamescom’da olay olan Secret Level animasyon serisinde Concord’un da bir bölümü yer alacak ve evren biraz daha genişleyecek. Sony umduğu satış rakamlarını yakalarsa Concord’un elinden tutacak şüphesiz ve spin-off yapımlarla genişletecek.

Oyun Modları Az Ama Öz…

Gelelim oyun modlarına. Ana menüde Play başlığı altında basit ama şimdilik el oyalamayı başaracak sayıda mod yer alıyor. Practice Range ve Training adından belli olduğu üzere tamamen eğitim amaçlı. Oyuna hızlıca adapte olmayan isteyen faniler burada biraz süre geçirsin lütfen. Time Trials süreye karşı yarıştığınız, ufak görevlerle elinizi oyalamaya çalışan bir mod. Asıl hikaye ise kalan üç modda. Brawl’da 5’e 5 maçlar yapıyorsunuz. Klasik Team Deathmatch modu bu ancak kendi içinde ikiye ayrılıyor ve öldürdüğünüz düşmanın künyesini almadığınız zaman sayı da alamadığınız moduyla heyecanı ikiye katlıyor. Call of Duty’deki dog tag modunun aynısı, hemen de yakaladınız.

Overrun klasik Capture The Flag modunun bir benzeri. Sabit alanları ele geçirip tutmaya çalıştığınız Overrun’da da beşer kişilik iki takım yer alıyor. Concord’u arkadaşlarınızla oynayacaksanız en büyük eğlenceyi Rivalry modunda alabilirsiniz. Birden fazla raunt ve görevin yer aldığı bu modda her tur tek bir can sunuyor. Ölürseniz bir sonraki tura kadar arkadaşlarınızı izliyorsunuz. Tansiyon tavan, benden söylemesi.

Concord oyununda bu modlara dalıp saatler geçirmenizi sağlayan şey ise oyunun oldukça sağlam olan vuruş hissi. Kontroller kolay, vuruş hissi zımba gibi. Üstelik takım oyununa Overwatch kadar ihtiyaç da duymuyor. Elinizi iyice alıştırdığınız bir karakter ile inceden Rambo’luk yapabiliyorsunuz. Tabii bir yere kadar, öyle ipini koparmış bir şekilde koşturup sık sık ölmeyin, kulaklarımı çınlatmayın. Karakterlerin kendilerine has saldırıları, onları belli sınıflara dahil ediyor. Gene Overwatch’u akıllara getiren bu sınıflar sayesinde gizlilik, saldırı, defans ve sağlık gibi ana başlıklarda bir takım oluşturabiliyorsunuz. Takım arkadaşlarınızın seçimleri ile uyumlu ve tamamlayıcı tercihler yapmak oldukça önemli.

Concord Karakterleri – Gelin Şu Ekibi Tanıyalım…

Freegunner’ların pasif yetenekleri de oldukça keyifli. Her karakter iki pasif yeteneğe sahip ve bazıları (Teo’nun el bombası gibi) kullandığınızda tükeniyor. Hemen üzülmeyin! Bir düşman öldüğünde mavi bir parça düşürüyor. Bu parça eksilen pasif yeteneklerinizi doldurmaya yarıyor. Basit ama çok iyi düşünülmüş bir sistem bu. Hızlıca şu Freegunner’lar kimdir, ne işe yararlar bakalım mı?

Daveers – Kimyager olan bu hanım kızımız hayatı pek ciddiye almıyor, işin makarasında. Patlayıcı variller fırlatan Daveers’ın pasif yeteneklerinden biri zemini kaplayan bir kimyasal. Düşmanı yavaşlatıp hafiften hasar veriyor bu madde.

Duchess – Bakmayın yaş aldığına, Duchess patlayıcı bir büyü fırlatarak düşmanları bozguna uğratabilen defansif bir karakter. Düşmanı yavaşlatan bir duvar da örebiliyor teyzemiz. Utanın be büyük annelerimiz; siz dantel öredurun, kadın bu yaşta duvar örüyor.

1-0FF – Dünyanın en tatlı teneke robotu olabilir 1-0FF. Nazik bir emekli geri dönüşüm robotu olan 1-0FF, düşmanların ateş gücünü emen hortum benzeri bir silaha sahip. Defansif anlamda takımı adına hayati bir önem taşıyabiliyor, kullanmasını bilene tabii.

Star Child – Çocuk görmesek hayatımızda, şirin zannedip kafasını okşarken kafamızdan olacağımız bu arkadaş ekibin ağır abisi. Pompalı tüfeği ile yakın çatışmalarda büyük etki gösterirken, hızlı koşup omuz darbesi atma gibi sert pasif yeteneklere de sahip.

Lennox – Yondu’nun galakside kaybolan kardeşi olma ihtimalini taşıyan Lennox, altıpatlar silahı ile tam bir silahşör. Tabanca deyip geçmeyin, ciddi bir ateş gücüne sahip kendisi. Lennox’un en önemli pasif yeteneği ise kendisine sağlık basabilmesi.

Roka – Favori karakterlerimden olan Roka, seri roket atan bir silaha sahip. Roketlerin hasar gücü oldukça yüksek. Pasif yetenekleri ise havada asılı kalma ve yükselip belli bir noktaya darbe ile inme. Ofansif karakterlerin en iyilerinden biri olan bu şirin kadına merhaba demeyi ihmal etmeyin!

Emari – Bu dev cüsseli kadın tam bir ofans/defans kırması. Mitralyöz benzeri silahı ile ölüm kusuyor ancak aşırı hantal kendileri. Takımı düşman ateşinden koruyan kalkan açabildiği için kendisine kızmıyor ve sevgiyle yaklaşıyoruz.

Teo – Overwatch’taki Soldier’ın ruh ikizi olan Teo, makineli tüfeği ile seri bir saldırgan. Üç adet el bombası atabilen Teo’nun ikinci pasif özelliği ise sis bombası atmak. Sis atıp nişan aldığında ise düşmanı kırmızı renkte görüntüleyebiliyor.

Bazz – Bu sessiz saldırı uzmanı ablamız seri bıçak atışlarıyla evrende ün yapmış durumda. Dönen çarkta nokta atışı yapan bir sirk çalışanı arıyorsanız DM’den ulaşın, Bazz’ın iletişim bilgilerini size verelim. Bana gelmedi pek ama tarzını seven için önemli bir karakter olacaktır şüphesiz.

IT-Z – Oyundaki en şopar karakter olabilir IT-Z. Pis pis sırıtıp dans etmesiyle dikkatleri hemen üzerine çeken bu kuyruklu güzel, akrep benzeri bir silaha sahip. Asıl olayı hız olan ”en güzel” uzaylımızın müthiş bir pasif yeteneği var; rastgele fırlattığı top süzülürken aynı tuşa bastığı anda topun olduğu yere ışınlanıyor ve bunu yaparken de arkasında bir kopyasını bırakıp dikkatleri dağıtıyor.

Vale – Adına bakıp arabanızın anahtarını vermeye çalışırsanız biyonik bacaklarıyla kafanızı öyle güzel ezer ki, ”Ahh akılsız başım” diyecek vaktiniz bile olmaz. Vale sıkı bir keskin nişancı, ateş gücünü ve takım içindeki önemini anlatmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Kendisi güney bölgelerini sağlama almak adına mayın döşemesiyle de meşhur.

Lark – Cinsiyeti belli olmayan bu uzak yıldız canlısı, ilginç tasarımı ile hemen dikkatinizi çekecek. Etkisiz silahı ile ateş gücü olmaktan uzak Lark ama durun. Her yere serpiştirdiği bitkilerle takım arkadaşlarının daha hızlı hareket etmesini sağlıyor. Aynı bitkiler düşmanı da yavaşlatıyor. Tam bir strateji ustası.

Kyps – İlk başta sınav ismi sanabilirsiniz, aldanmayın. Gizlilik üzerine uzman ve üstelik stil sahibi bu robot kızımız, susturucu tabancası sayesinde haritada gözükmüyor. Üstelik bir süreliğine görünmez olup düşman arasında dolaşabilme, gerektiğinde parmak atabilme gibi özelliklere de sahip (parmağı uydurdum).

JABALI – Havası 1500 olan bu arkadaş, yarı otomatik tüfeği ile dikkat çekiyor. Pasif yetenekleri de önemli; takım arkadaşlarını iyileştiren, düşmanda ise kaşıntı yapan (öldüren demek daha doğru olur aslında) küreler fırlatabiliyor. Şimdi JABALI havalı olmasın da ben mi olayım?

Haymar – Ekip lideri gibi takılan Haymar, ateşle oynayan bir büyücü. Patlayıcı ateş okları atan Tatar yayı ile dikkat çeken Haymar’ın geçişleri kesen ateş duvarları kurabildiğini söylemiş miydim? Sanmıyorum. Bu engeller sayesinde takımına stratejik saldırı opsiyonları sunabiliyor.

Daw – Gözlerinin içi gülen bu Eskimo (olduğunu düşündüğüm) freegunner, orta ölçekte etkili bir ateş gücüne sahip ama asıl olayı defansta. Hem takım arkadaşlarını iyileştirebilen üsler kurabiliyor, hem de düşman ateşini geçirmeyen kubbeler inşa edebiliyor Daw. Sen çok yaşa be çocuk!

Concord ana menüde Freegunners başlığı göreceksiniz. Burada Customize kısmı başlı başına bir kozmetik çılgınlığı. Yapım ekibi paralı kozmetik satışı olmayacağını daha önce söylemişti ve bunu haklı çıkarırcasına yüzlerce içeriği buraya ilk günden tıkıştırmış. Maçlardaki başarınıza göre karakterler için pek çok kozmetik açıp istediğiniz gibi ekleyebiliyorsunuz.

Asıl olayı sona sakladım; aynı başlık altında Crew Builder diye bir sekme var. ”Bu ne ola ki?” diye girip şaşırdığım bir özellik oldu bu. Kart oyunu mantığını oyuna yedirmiş Firewalk Studios. Burada kendi Freegunner destenizi oluşturuyorsunuz. Aynı karakterden en fazla üç tane ekleyebiliyorsunuz ve toplamda 12 karakter seçimi yapmanız gerek. Ne işe yarıyor peki bu sistem? Oluşturduğunuz destenin özelliklerine göre size has bir takım oluşuyor ve maç içindeki başarınıza bağlı olarak her dirilme ile birlikte ekstra yetenekler elde ediyorsunuz. Çaktırmadan oyuna eşsiz lezzet katmış Crew Builder, kimin aklına geldiyse ellerinden öpmek lazım.

Son olarak; gene ana menüde (elleriniz cebinizde, ıslık çalarak boş boş) gezinirken Job Board diye bir yer görüp şaşıracak, şöyle bir duracaksınız. Burada günlük, haftalık ve sezonluk görevler yer alıyor. Bu görevler ”Nişan almadan ve ölmeden iki düşman öldür”, ”Şu oranda sağlık bas” gibi onlarca talepten oluşuyor. Her maçın sonunda bu görevlerdeki gelişiminiz gösteriliyor zaten, ekstra bir şey yapmanıza gerek yok. Az önce bahsettiğim kozmetikler de hem buradaki başarılarınız sonucunda, hem de seviye atlamanız durumunda geliyor zaten. Oyunun canlı tutulması adına insanlık için küçük ama Concord için büyük bir adım bu.

Sonuç Nedir Peki?

Concord ciddi bir şekilde oyuncu tepkisiyle yolculuğuna başladı. İnanılmaz düşük aktif oyuncu sayısı dilerim yapımcıların ve Sony’nin şevkini kırmaz da Concord ölü doğan ve hızlıca gömülen bebeklerin arasına karışmaz. Potansiyel fazla burada, emin olun. Görselliğinden oyun dinamiklerine, tasarımlardan çizilen uzun yol haritasına kadar Firewalk Studios fena bir iş çıkarmamış. Eksikleri bu tarz kahraman nişancıların çoğunda olduğu gibi var ama bu türde de ”Kervan yolda düzülür” mantığı işliyor bir şekilde. Concord’un büyüyebilecek, senaryo odaklı spin-off oyunlarla genişleyebilecek güzel bir dünyası var. İlk etapta paralı olduğu için radar dışında tutabilirsiniz Concord’u ancak türü seviyorsanız radarınızı kapatın ve bu oyuna bir şans verin.