Bir Pinokyo Macerası – Lies of P İnceleme
Lies of P çıkar çıkmaz oyuna düştük ancak incelemeyi yazmak biraz zaman aldı. Hikayesine bayıldığımız oyunun detaylarına biraz girelim.
Bloodborne çıktığından bu yana hiç bir Fromsoftware oyununa elimi süremedim. Sebebini zaman zaman bu tarz yapımlara karşı sahip olmadığım becerilerle açıkladım. Bazen kendimi germek istemediğimi söyledim. İlgimi çekmediğinden yakındım. Kendimi kandırdım durdum. Özellikle Fromsoftware başta olmak üzere souls-like yapımların o zorlayıcı oynanışını, oyuncuyu sonuna kadar sınayan dünyasını Bloodborne ile görmüş olmamdan ötürü yıllar sonra yapacağım yeni bir giriş beni türün müptelası haline getirebilirdi. Sanırım incelemenin başlığından ve bugünki konuğumuzdan gördüğünüz üzere, korktuğum her şey bir bir yaşandı.
Miyazaki Formülünü Kopyalamaktan Fazlası
Miyazaki’nin yarattığı souls evrenine benzemeye ve bunun üzerinden ilgi toplamaya çalışan tonla yapım son dönemde piyasaya sürüldü. Dark Souls serisinin mekaniklerini kopyalayan stüdyolardan tutun Bloodborne vari temaya sahip olmak harici hiç bir özelliği olmayan örneklerle karşılaştık. Bu örneklerin büyük çoğunluğu adı dahi duyulmadan sektörden silinip gitti. Zira kotardıkları tek şey türün üstadından öykündükleri noktalar olunca pek şaşırtıcı olmadı bu durum. Çoğunluğun yanı sıra kendinden bir şeyler katmayı başarabilmiş oyunlar ise souls severler tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Geçtiğimiz ay çıkışını gerçekleştiren Lies of P ise bahsettiğim azınlıktan gelme.
Krat sokaklarında bir Pinokyo
NEOWIZ ekibinin geliştirici ve yayıncı koltuğunda oturduğu Lies of P aslında bize küçüklüğümüzden aşina olduğumuz ikonik bir masalın alternatifleşmiş halini sunuyor. Carlo Collodi’nin elinden çıkma Pinokyo’nun maceralarını farklı bir hikayeyle harmanlayan Lies of P bizleri bir dönem zenginlik ve refah içerisindeki Krat şehrinin kuklalar tarafından savaş alanına çevrilmiş ve felakete sürüklenmiş yüzüne sürüklüyor. Pinokyo’yu canlandırdığımız hikayede kontrolünü kaybetmiş kuklaların yaratıcısını, yani Geppetto’yu bulmamız ve işleri tekrardan yoluna koymamız isteniyor.
Miyazaki’nin elinden çıkma yapımlardaki o sır gibi saklanan anlatımın, ekmek kırıntılarıyla verilen hikayenin yanında Lies of P’nin takip edilmesi kolay ve yormayan cinsten bir sunuma sahip olduğunu belirteyim. Çoğu bölümün başında ve sonunda yer alan sinematikler, eşyalarımızı geliştirmek için kullandığımız Hotel Krat avlusunda sohbet ettiğimiz NPC’ler aracılığıyla görevler konusunda net ve berrak bir anlatım sağlanmış. Fromsoftware’in sevdiği o eşya açıklamaları da P için oldukça açıklayıcı birer rehber görevi görüyor. Yani Neowiz aradığım dengeyi yerli yerine oturtmuş. Zira benim gözümde anlamadığım için merak ettiğim hikaye değil, basit ve anlaşılabilir olmasına rağmen oyuncunun ilgisini çeken hikaye daha değerli. Olay örgüsünün kendine has özellikleri bulunması da (Uzun yıllar önce dinlediğim ve okuduğum Pinokyo’nun ta kendisi en önemli özellik elbette) ilgimi arttıran bir diğer unsur.
Dövüş Stili ve Ergo Mekaniği
Oyuna başlarken öncelikle karakterimiz Pinokyo için sunulan üç farklı dövüş stilinden birini seçmemiz isteniyor. Dövüş tarzımızın hızlı veya ağır olmasına göre istatistiklerimiz de farklılık gösteriyor elbette. Örneğin; güçle hızın dengeli olduğu halde Vitality, Vigor, Capacity, Motovity, Technique, Advance isimli 6 ana özelliğimiz ağır ve hızlıya göre daha ortalama seviyelerde geziniyor. Ağır hareket ettiğimiz ancak son derece güçlü vuruşlar yapacak bir karakter tercih ettiğimizde ise Vitality, Capacity, Motivity özellikler öne çıkıyor. Hızlı bir karakterde ise gücü etkileyen ana özelliklerde kesintiler olurken çok daha çevik bir karakterle beraber oluyoruz.
Düşman gruplarını indirmemizle birlikte oyunun ilerleyen safhasında Ergo adı verilen yetenek birimi kazanıyoruz. Kazandığımız Ergolar başlangıçta seçtiğimiz karakterimizin yeteneklerinde ilerlemeler yapmamızı sağlıyor. Oldukça önemli değişiklikler yapmamızı sağlayan bu kısımda karaktere oldukça dikkatli bir dizilim yapmak ilerleyen safhalarda işleri öncesine göre çok daha kolay bir hale getiriyor. Alt istatistiklerimiz olarak görev yapan Stamina, Legion, Fable Shot, ve HP ve Guard Region aracılığıyla da karakterimizi güçlendirebiliyoruz. Bu noktada hangi silahı kullanıyor oluşumuz da önem teşkil ediyor.
Silah çeşitliliği konusunda tam olarak ne düşündüğümü bilmiyorum. Çeşitlilik fazla gibi görünüyordu (29 adet) ancak iki farklı bölümden oluşan silahların kombinasyonları arasında neredeyse hiçbir farklılık bulunmuyordu. Bu sebepten tatmin edecek bir çeşitlilik olmadığını düşünüyorum.
Acımasız Bir Deneyim
Tüm souls oyunlarında olduğu gibi Lies of P’de son derece acımasız bir deneyim sunuyor. Tekrar tekrar doğduğumuz, düşmanlara lanet okuduğumuz saatler boyunca pek çok farklı bölüm sonu canavarıyla mücadele ediyoruz. Hepsi büyük oranda farklılıklara sahip olacak şekilde tasarlanmış. Genel itibariyle patronlar bize sunulan temel mekanikleri oldukça çeşitli şekillerde kullanmamızı sağlamayı amaç edinmiş. Lovercraft temasını iliklerinize kadar hissettiren sümüklüböcek, karatavşan kardeşliği isimli çete üyeleri ve bataklık canavarı gibi farklı görünüşlere sahip yeterli çeşitlilikte patron yelpazesi mevcut.
Tema bakımından Lies of P’nin son derece karanlık olduğunu ve Bloodborne dolaylarında gezindiğini söylesek de zorluk açısından kesinlikle Sekiro: Shadow Die Twice tarzında bir yaklaşım benimsenmiş. Anlık olarak reflekslerimizin test edildiği, hassas zamanlamalara çokça yer verilmiş. Sekiro’daki gibi hasarın tamamını engelleyebildiğimiz, rakibin silahını kırdığımız mükemmel koruma aracılığıyla işleri daha kolay hale getirebiliyoruz lakin bu konuda ustalaşmak lazım. Zira zamanlamayı tutturamadığımızda kaçınmak için yeterli zamana sahip olmadığımızdan art arda tokatlar yemek zorunda kalıyoruz.
Kasvetli atmosferi ve kuklaların kontrolden çıkarak yakıp yıktığı Krat şehri son derece kaliteli tasarlanmış. Birbirinden farklı düşman tiplerinin de yer aldığı şehir Bloodborne’dan aldığı rüzgarı yeterli biçimde kullanabilmiş. Düşman tasarımlarıyla temanın birleşimi sonucu iç ürperten, tüyleri diken diken eden görünüşünün yanı sıra Lies of P’nin müzikleri ve ses kalitesi de ayrıca atmosferi destekler nitelikte.
Teknik Detaylar, Steam Deck Performansı
Unreal Engine 4 ile geliştirilen yapım bana teknik açıdan sorunsuz bir deneyim sundu. Keskin dokular, yüksek detay seviyesi ve şık efektlere sahip olmasına rağmen görece orta-iyi ölçekli bir ekran kartında sorunsuz bir biçimde deneyimimi noktaladım. Ayrıca PC kısmından ziyade oynanış süremin büyük bir bölümünü geçirdiğim Steam Deck üzerinde de sorunsuz bir deneyim sunduğundan bahsedeyim.
Lies of P, şu an Steam Deck üzerinde turuncu olarak listeleniyor. Turuncu işaretli olarak görünmesinin temel sebebi ise sadece bazı metinlerin küçük olması ve okunmayabileceğinin düşünülmesi. Oynanışım boyunca metinleri veya çevrede yer alan yazıları okumak konusunda herhangi bir problem yaşamadım. Performans açısından da hiçbir sıkıntı görmedim. Hatta yüksek ayarlarda 45FPS’e sabitlenmiş bir deneyim sundu.
FRPNET Puanı:
Hikaye anlatımı - 9
Oynanış - 8.5
Atmosfer - 9
Ses ve Müzik - 8
Silah Çeşitliliği - 6.5
8.2
Lies of P, türün yetkin isimlerinden aldığı rüzgarı yeterli düzeyde kullanmayı başarmış. NEOWIZ ekibinin gerekli yerlerde kendi kattıkları özgün dokunuşlar sayesinde ortaya adından söz ettirecek bir iş çıkmış.