Hangi Eşyalarınızı Atmaya Kıyamazsınız? – Unpacking İncelemesi
Humble Games‘in yeni oyunu Unpacking, taşınmak ve eşya yerleştirmek hakkında bir bulmaca oyunu. Ancak oyun bulmacalarıyla değil, nostaljik eşyaları, eşya etkileşimleri, yirmilik zarı ve hikaye anlatımı ile ön plana çıkıyor.
Unpacking demosu Haziran 2021 Steam Next Fest etkinliğinde karşımıza çıkmıştı. Oyunun tanıtım sayfası beklentileri biraz düşük tutuyordu. Yalnızca küçük küçük odalar ve koliler görüyorduk etrafta. Fakat demoyu açıp oynamaya başlayınca 45 dakika su gibi akıp gidiyordu. Zira kolilerin içinden çıkan eşyaların yarattığı keyifli nostalji ve o eşyaları nereye koyalım derdi ile göz açıp kapayıncaya kadar bitiveriyordu demo.
Sanal bebek. Unpacking demosunda beni en çok eğlendiren şey 1997 yılında sanal bebeğimizi koliden çıkarıp rafa koymaktı. Nitekim 1990’lı yıllarda kırtasiyelerde bile satılan sanal bebek, bir çocuk odasının olmazsa olmazı gibiydi. Ancak 90’ların bir diğer furyası olan Pokemon oyuncakları oyunda kendine yer bulamamış.
Oyun bir eve taşınırken kolilerin içinden çıkanları yerleştirmek üzerine kurulu. Boya kalemleri, kitaplar, peluş oyuncaklar, defterler, tuvalet kağıtları, tencereler ve daha birçok şey… Oyunda 1997’den 2018’e kadar bu eşyaların sahibi olan kızın hikayesini izliyoruz. O bir evden diğerine, üniversite yurdundan öğrenci evine taşınırken ana karakterin başından geçenleri eşyaları üzerinden öğreniyoruz.
Oyun özellikle eşya düzenlemeyi seven kişilere hitap ediyor olabilir. Fakat düzenlediğimiz eşyaların hobilerine tutkun bir geek’e ait olması sebebiyle oyun bizce FRPNet okurlarına da hitap ediyor olabilir.
Örneğin yukarıdaki odada lava lambanızı çalıştırıp bir süre beklerseniz ısınan lavaların yavaş yavaş hareketlenmeye başlamasıyla eğlenebilirsiniz. Eşyaları kolilerden çıkarıp dizmekten yorulunca hemen oyun konsolunuza tıklayıp mola verebilirsiniz. Benim camın önündeki rafa yerleştirdiğim bibloyu Rick & Morty tarzındaki görünümüyle en değerli eşyanız olarak belirleyip başucunuza koyabilirsiniz.
Bana Bir Hikaye Anlat Unpacking
Unpacking neredeyse hiç yazı içermeyen bir oyun. Herhangi bir konuşma, ara sahne ya da öyle bir hikaye anlatımı da yok. Oyun bize yalnızca evler ve koliler veriyor. Bu evlerde kolilerden çıkan eşyalarla ne yapabildiğimiz üzerinden hikayeyi keşfediyoruz.
Örneğin çoğu evde neredeyse tüm eşyaların yerlerini değiştirebiliyoruz. Eşyaların bir kısmı önceden evde bulunuyor olsa dahi çorapların, havluların nerede duracağı gibi kararları biz verebiliyoruz. Fakat evlerden birinde koliden çıkanlar dışında hiçbir eşyaya dokunamıyor, hareket ettiremiyoruz. Oyunun buna izin vermiyor oluşu bize ana karakterin, eşyalarını elleyemediği biriyle birlikte bir eve çıktığını anlatıyor. Gençlik maceramız bitip de 8 yılın ardından aile evine döndüğümüzde de 8 yıl boyunca biriktirdiğimiz onca eşyanın hiçbir yere sığmayışının çilesini yaşıyoruz. O çilenin gerçekçiliğini bilen bilir. Üstelik atmaya kıyamadığımız ama yanımıza alacak kadar değer vermediğimiz eşyalarımız da bizi o evde bekliyor oluyor. Oyunun duyguları ve olayları yalnızca eşyaları yerleştirebildiğimiz alanlar üzerinden vermesi hikaye anlatma yöntemi olarak çok başarılı olmuş.
Bu açıdan biraz da Annapurna Interactive‘in Florence oyununu anımsatıyor. Onlar da oyunda konuşma balonlarını tamamlamak için çözülen bulmacaların ne kadar zor ya da kolay olduğu üzerinden karakterlerin konuşurken ne kadar zorlandıklarını ya da düşünmeden konuştuklarını oyuncuya veriyordu. Oynanış elementlerini hikaye anlatımına yediren böyle oyunlara ben bayılıyorum.
Hata Değil Hikaye
Unpacking bazen oyunda bir hata (bug) olduğunu düşündürecek şekilde eşya yerleşimlerini kabul etmeyebiliyor. Bu tarz durumların neden yaşandığını iki örnek ile açıklayalım:
- GameCube: 2000’lerin başında çıkan bir oyun konsoluymuş GameCube. Diğer konsollar kadar popüler olmadığı gibi görünüşü de diğer oyun konsollarına pek benzemiyor. Dolayısıyla oyuncular onu sık sık bir mutfak eşyası olarak algılayıp mutfağa koymaya çalışmışlar. Oyun da bir oyun konsolunun mutfakta yeri olmadığı için buna izin vermemiş.
- Fotoğraf: Normalde oyunda fotoğrafları panolara ya da buzdolabının üzerine yerleştirebiliyoruz. Fakat bir bölümde bir fotoğraf sürekli sorun çıkarıyor. Bulmacayı çözememişiz gibi davranıyor oyun. Burada da karakterimizin neler yaşadığını düşünerek bazı fotoğrafları görmeyi artık istemediğini hatırlamamız gerekiyor. Karakterimizin hassas bir dönemden geçtiği o bölümde eşyaları yerleştirirken bu fotoğrafı gözden uzağa kaldırmak gerekiyor.
Oyunda nesnelerin ne olduğunu anlamak gerekiyor. Aynı zamanda hikaye de onların nereye yerleşmesi gerektiğini belirleyen bir faktör olmaya devam ediyor.
Yapıştırma Kitabı ve Steam Başarımları
Oyunda eğlenceli olan şeylerden biri de Steam Achievements’ın yani Steam Başarımları’nın bir yapıştırma kitabına eklenen yapıştırmalar şeklinde gelmesi. Yani oyunun içinde sahip olduğumu bir yapıştırma kitabını doldurmaya çalışıyoruz başarım listemizi tamamlayarak. Sizi bilmem ama ben çocukluğunda hiç yapıştırma kitabı tamamlayamamış biriyim. O beşli yapıştırma paketleri asla bana eksik olan o yapıştırmayı vermedi. O yüzden Steam 2017 Yaz İndirimleri sırasında yapıştırma kitabı tamamlama etkinliğinde çok eğlenmiştim. Unpacking de bu fikri alıp oyunun içine taşımış. Böylece nihayet iki adet yapıştırma kitabını tamamlamış oldum.
Bazı yapıştırmaları (başarımları) elde etmek oyunu oynadıkça kendiliğinden gelişiyor. Şapşalca bir hareket yapıyorsunuz ve oyun sizi bunun için bir yapıştırma ile ödüllendirdiğinde gülüyorsunuz. Bazılarını yapmak ise zor. İpucu ve bir sürü tıklama gerektiriyor. Oyunda sol tık ile eşyaların yerlerini değiştirirken sağ tık sayesinde onlarla etkileşime geçebiliyorsunuz. Bu etkileşimlerin sayısı sınırlı, ancak oyuna yine de renk katıyorlar.
Oyunun yapıştırmalarından çoğunu nesnelere tıklayarak ve onlarla oynayarak elde edebilirsiniz. Sonuçta bu bir oyun. Kimse taşınırken koliden çıkan eşyalarla oturup oynayamayacağınızı söyleyemez. Hızlıca bitmesi gereken bir iş değil bu. Siz eşyalarınızın keyfini çıkardıkça, onlarla oynadıkça yapıştırmaların çoğunu alacaksınız.
Ancak yapıştırmalardan birini almak için ne yapmak gerektiğini bulmak kolay değil. O yüzden onun görselini buraya bırakıyoruz. Nasıl kahve yapacağınızı öğrenmek istemiyorsanız hemen alttaki görseli görmezsen gelebilirsiniz.
Unpacking: Almaya Değer mi?
Portal ya da The Talos Principle gibi bulmaca oyunlarını seven biri olarak benzer bir bulmaca oyunu arayışındaysanız bu oyun size göre olmayabilir. Zira bulmacalarının zorlayıcı bir yanı yok. Oyun yalnızca 4 saat sürüyor ve 8 bölümden oluşuyor. Yani oyun öyle uzun uzun oynayıp kendinizi kaptırabileceğiniz bir oyun değil. Herhangi bir puan ya da derece alma gibi bir yanı da yok. O yüzden tekrar oynanabilirliği de düşük. Dolayısıyla Steam’de 32 lira olan oyunu almak için indirim dönemini beklemek isteyebilirsiniz.
Unpacking’in ses getiren özelliklerinden bir diğeri de 14 bin farklı ses dosyasının olmasıydı. Hareket ettirmek istediğiniz eşyanın özellikleri ve onu koyduğunuz yüzeyin özellikleri ile değişiyor sesler. Kaldı ki bu sesin hangi odada çıktığına göre o odanın yankı yapma özelliği de sesi etkilemeye devam ediyor. Örneğin banyolar daha yankılı ses çıkarıyor. Bu yüzden ekibin yalnızca sesleri kaydetmesi ayla sürmüş.
Oyunun fragmanını buradan izleyebilirsiniz.